Paralel yapının şantaj, kara propaganda ve sahte ihbar mektuplarıyla istifa ettirdiği Eski Deniz Harp Okulu Komutanı Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, SABAH'a konuştu. Görev yaptığı dönemde Pensilvanya'dan kendisine "ya intihar et ya da istifa" şeklinde mailler geldiğini belirten Ertürk, bir zamanlar Fethullah Gülen'in yanına giden bir grup genç subayın şu an amiral rütbesinde olduğunu söyledi. İşte Ertürk'ün açıklamalarından satır başları:
ABD'DE YAPSA 3 GÜN YAŞATMAZLAR: Fethullah Gülen cemaati Türkiye'de olduğu gibi ABD, Fransa, Almanya gibi ülkelerde kadrolarıyla devlet kurumlarını ele geçirmeye çalışsa 3 gün yaşatmazlar. Eğer hukuk buna müsaade etmiyorsa yok ederler. Uzun dönemden beri biliyoruz ki Gülen cemaatinin böyle bir niyeti var. Özellikle polise, yargıya ve diğer devlet kurumlarına sızmayı iyi becermişler ama TSK ele geçirmeye çalıştıkları kurumlar arasında en zor olanlardan biri oldu. Çünkü Silahlı Kuvvetler bir şekilde bunu bildiği için tedbir alıyordu ama nispeten az da olsa cemaat bu konuda epey yol kat etti.
YA İNTİHAR YA DA İSTİFA: Gülen'in en fazla saldırdığı, en fazla ele geçirme isteği bulunan yerler askeri okullardır. Ben Deniz Harp Okulu Komutanı olduğum için Gülen cemaatinin saldırılarına çok hedef oldum. Bana binlerce mail atarlardı. Hakkımda subaylarıma, astsubaylarıma ve öğrencilerime asılsız iftiralar atıp, imzasız ihbar mektuplarını, Deniz Eğitim Komutanlığı'na, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na, Genelkurmay Başkanlığı'na, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlı'ğa gönderirlerdi. Amaç beni tasfiye etmek ve okulu ele geçirmekti. Elektronik postalarda "ya istifa et ya intihar et" yazardı. Önce benle başladı bu mailler daha sonra silahlı kuvvetlerin her seviyesindeki komutanlara atıldı. Amaçları yıllar önce yatırım yaptıkları ekibe yer açmaktı. Üst tarafa saldırarak korkuya düşürüp istifa etmelerini sağlayarak kendi kadrolarını terfi ettirmek istiyorlardı.
GÜLEN'E GİDEN GENÇ SUBAYLAR: Yıllar önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı bir kısım personel ABD Deniz Kuvvetleri'ne bağlı bir kuruma yüksek lisans eğitimine gönderildi. Eğitime giden bir grup genç subay, Fethullah Gülen'in yanına götürülüyor. Şimdi ise Gülen'e gidenlerden amiral rütbesine kadar gelen var. Hatta götürülenlerden biri Gülen'in ne olduğunu anlayıp Türkiye'ye dönünce askeri savcılığa ifade veriyor. Yani paralel yapılanma sert bir dirençle karşılaşsa da TSK'ya sızmayı başarmıştır. Özellikle tuğgeneral ve tümgeneral seviyesine gelen Gülencilerin olduğunu biliyorum. Sayı vermem mümkün değil ama bu yapılanmaya az daha müsaade edilirse Fethullah Gülen, Humeyni gibi Amerika'dan devlet başkanı olarak geri döner. Gülen bu topraklara devlet başkanı olabilmek için TSK'yı kullanmak istiyor. Devlet, TSK'da F Tipi unsurlara karşı mutlaka bir temizlik harekâtı yapmalı.
İSTİFA ETMESEM BEN DE YANACAKTIM: 2006'da amiral oldum. O zaman 6 amiral terfi ettik. Hiçbirisi yok şu an donanmada. Benimle birlikte amiral olanlardan biri sonunda Deniz Kuvvetleri Komutanı olacaktı. Kimisi içeri atıldı kimisi benim gibi istifa etti. Beni de Balyoz'da ifadeye çağırdılar. Bana kurdukları kumpasta Beylerbeyi'nde Ahmet ve Mehmet ile darbe toplantısı yaptın dediler. Ama kumpasta hata yaptılar. Ben o tarihlerde Türkiye'de bile değildim. 2002-2003 tarihleri arasında Londra' da görevliydim. Bunu ispatladım. Hakkımda kovuşturmaya yer yoktur kararı alındı. Ancak ben yine de baskılara dayanamayıp istifa ettiğim için kendi kendimi tasfiye etmiş oldum. Benim gibi hedeften çıkmayanların hayatını kararttılar. Donanmaya disk koydular ve isimlerini yazdıklarını içeri attılar. İstifa etmeseydim o kumpasın içinde ben de kalacaktım.
TÜRKŞEN DE SÖYLEMİŞTİ
Balyoz davasından 3.5 yıl cezaevinde yattıktan sonra geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen de "Benden küçük çocuklar amiral oldu, onların arasında cemaatçiler de var. Tahliye olur olmaz aramaya başladılar. Şimdi ısrarla arıyorlar. Arayana müsait değilim, hiçbir zaman da olmayacağım deyip kapatıyorum. Fethullah'ın amiraline selam duracak değilim" demişti.
Kaynak: Furkan Haykır / Sabah