Dünyaca ünlü uluslararası ilişkiler dergisi Foreign Policy, bir ay önce okurlarınca "dünyanın en büyük entelektüeli" seçilen Fethullah Gülen ile yaptığı röportajı yayınladı.
Gülen, Foreign Policy'nin "Türkiye'ye bir gün dönmeyi istiyor musunuz?" sorusunu, "Kesinlikle ülkemin ve oradaki arkadaşlarımın hasretini çekiyorum. Bununla beraber kaderime teslim oldum ve onun vereceği her hükme razıyım." diye cevapladı. Hayatı boyunca asla bir siyasi amacının olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını vurgulayan Gülen, yaşamını Allah'ın doğru şekilde tanınması ve insanlık tarafından sevilmesi amacına vakfettiğini söyledi.
Derginin yönelttiği bir soruda yer alan 'Gülenist' ve 'Gülenizm' kavramlarını kabul edemeyeceğini kaydeden Fethullah Gülen, şunları söyledi: "Ben sadece bir yazardım ve insanlar içinde resmî bir vaizdim. Herhangi bir kişiye ya da faaliyete doğrudan hiçbir etkim yok. Herhangi bir kişiye etki yapacağım tasavvur edilemez. Ancak bazı insanlar, düşüncelerimi iyi görerek bana saygı gösterebilir. İnşallah bunu yapmakla yanılmıyorlardır. Bazıları benim bir hareketin lideri olduğumu düşünüyor. Bazıları bütün bu müesseselerden sorumlu bir merkezi organizasyonun yanlış şekilde bana bağlı olduğunu düşünüyor. Birçok insanın, bütün bu yaptıklarını Allah'ın rızasını kazanmak ve insanlığa hizmet şevkiyle yaptıklarını görmezlikten geliyorlar. İnsanların fedakarlığını görmezlikten geliyorlar. Bu yanlış anlamalar, diğerlerinin okulların finansal kaynağı ile ilgili şüphelere sahip olmasına sebebiyet verebiliyor. Türkiye'de çok küçük bir azınlık, ben yıllardır birçok hastalıkla boğuştuğum halde, beni politik amaç sahibi olmakla itham ediyor."
İslam'ın terörizmi ve terörist faaliyeti kesinlikle yasakladığına dikkat çeken Gülen, gerçek Müslüman'ın terörist, teröristin de Müslüman olamayacağını ifade etti. "Terörizm, Kur'an'ın cehennem ateşiyle tehdit ettiği en büyük günahlardandır." diyen Gülen, sözlerine şöyle devam etti: "Bazıları, bu ortamda gençlerden ve ahmaklardan istifade ediyor. Bu gençler ve ahmaklar, manipülasyonla, istismarla ve bazı hallerde de ilaçla bile aldatılarak bazı çılgın düşünce ve hedefler için katil olarak kullanılabiliyor." Gülen, "Demokrasi içindeki çoğulculuğun keyfine varmalıyız." derken, diyalog ve eğitim faaliyetlerinin, farklılıkları aşmada en etkili araç olduğunu söyledi.