Habertürk ekranlarında Ece Üner 'in sorularını yanıtlayan Star yazarı Fehmi Koru çözüm süreci ve Suriye eksenli gelişmeleri yorumladı. Koru Reyhanlı saldırısına dönük değerlendirmesinde Suriye rejimi dışındaki muhtemel faillere dikkat çekti.
Koru, Gülen Cemaati ile AKP arasındaki çelişkileri de yorumladığı programda Başbakan'ın ABD ziyaretini ve cemaatin partileşme ihtimalini değerlendirdi.
REYHANLI'DA OLAĞAN ŞÜPHELİ SURİYE AMA...
Reyhanlı'daki katliamın perde arkasını değerlendiren Koru, saldırının "olağan şüphelisi"nin Suriye rejimi olduğunu ancak saldırının farklı okumalara da açık olduğunu vurguladı. Koru "Sanki bilerek bu izler bırakılmış gibi. Türkiye'yi Suriye'ye yöneltecek kanıtlar bırakılmış ortalık yere" dedi. "Mesela Reşadiye saldırısı için PKK diyoruz. Tamam PKK ama hangi güçlerin orada bir etkisi oldu bunu da anlamak gerek. Çünkü PKK'nın o sırada o saldırıyı yapması için hiç bir sebep yoktu" diyen Koru, Reyhanlı için de çok yönlü bir okuma gerektiğini söyledi.
ORTALIK YERDE KATVİZİ GİBİ KANIT BIRAKILIR MI?
"Sürece engel olmak isteyen bir çok devlet güç ve örgüt var. Olağan şüpheli olarak üzerinde durulan ve Acilciler denilen örgüt olabilir bu işi yapanlar. Ama olmayabilir de. Mesela aramalarda 5 milyon Suriye lirası bulunmuş. Sanki ortaya kartvizit dağılmış gibi duruyor. Sanki bilerek bu izler bırakılmış gibi. Türkiye'yi Suriye'ye yöneltecek kanıtlar bırakılmış ortalık yere. Bu duruma şüpheyle yaklaşmak gerek. Şu anda Suriye'deki rejim nefes alamayacak bir durumda. Bu durumdayken Türkiye'nin gazabını üstüne çekmesi için bir nedeni yok aslında. Elbette Suriye'deki rejim böyle birşeyi yapabilir. Kendi ülkesinde neler yaptığını biliyoruz sonuçta."
BU SALDIRI BAŞBAKAN'IN ABD KARŞISINDA ELİNİ ZAYFILATTI
Başbakan'ın ABD öncesi bu saldırının olması hükümetin pozisyonunu zayıflattı. Bu saldırıyla Tayyip Bey'in eli zayıflamıştır. Kendisi bir an önce müdahale edelim derken kendi ülkesinin böyle bir saldırıya hedef olması kendisini zorlar.
BAŞBAKAN ERDOĞAN, ABD'DE GÜLEN'LE GÖRÜŞÜR MÜ?
Geçmişte olsa Erdoğan ile Gülen'in görüşmesi hiç kimsenin bilmeyeceği dikkat etmeyeceği bir görüşme olurdu. Başbakan bir açık kapı bırakmış gözüküyor bu konuda. Böyle bir görüşme olursa ben hiç garipsemem. Hatta keşke görüşseler. Çünkü iki tarafın ayrısında bir çelişki ve çatışma görüntüsü var. Böyle bir görüşme olursa bu çatışmalı görüntü gerçek mi değil mi belli olur. Eğer bu görüntü doğruysa bundan sonra böyle olacağı da belli olur. Ya da bu görüntünün yanlış olduğu ortaya çıkar.
GÜLEN'İN O SÖZLERİ SÖYLECEĞİNİ SANMIYORUM
Fethullah Gülen ilk kez karşı karşıya geldiği bir gruba konuşurken bu kadar keskin ve radikal bir şekilde hükümet eleştireceğini sanmıyorum. Ülke dikdatörlüğe gidiyor şeklinde konuştuğundan kuşkuluyum.
GÜLEN CEMAATİ SİYASİ PARTİ KURACAK MI?
Cemaat dediğimiz şey bir sivil toplum örgütüdür. Güncel siyaseti siyasilere bırakır. Siyasi görüşü olur siyaseti etkilemeye de çalışır. Ama bunu geçmiş yıllarda yaptığı gibi siyasilerle gireceği ilişkilerle yapar. İktidara doğrudan bir siyaseti dayatmak cemaatin yapısına aykırı olur. Eğer böylesine çok açık seçik ve uzlaşmaz bir politika farklılığı varsa cemaat bir siyasi partileşme sürecine girecektir. Ama bunu yaptıkları zaman cemaat olma avanatajlarını kaybederler. Siyasi parti olduğunuzda eleştiriler çok artacaktır. Böyle bir gelişme olacağını pek düşünmüyorum.