Cumhurbaşkanı Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun İsrail'in Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Binyamin Ben-Eliezer görüşmesiyle ilgili, 'Dışişleri Bakanları savaş anında bile görüşürür." değerlendirmesinde bulundu. İki ülke arasında halledilmesi gereken bir sorun olduğunu ve görüşme talebinin İsrail tarafından geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Görüşmeden çok içeriğinin önemli olduğunu dile getirdi. Terör konusunda liderler arasında çıkan görüşme polemiğiyle ilglii soruları da cevaplayan Gül, "Böyle önemli bir meselede, partiler nasıl olacak, ne olacak gibi usul meselelerini aşarak oturup samimi bir şekilde görüşmelerin yapılması gerektiği kanaatindeyim." dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'yu makamında ziyaret etti. Saat 11.50 sıralarında Valiliğe gelen Gül'ü Vali Hüseyin Avni Mutlu, İBB Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve diğer yetkililer karşıladı. Tören mangasını selamlayan Cumhurbaşkanı Gül, ardından Valilik Makamına geçti.
Ziyaretle ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul'unu önemine dikkat çekti. Ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, "Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun İsrail'in Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Binyamin Ben-Eliezer ile görüşmesi nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Dışişleri bakanları yeri gelirse savaş anında bile görüşürler. Dolayısıyla ortada sorun var. Ortadaki, büyük bir sorun, çözülmesi gereken bir sorun, beklentilerimiz var. Böyle bir talep olmuş. Bu talep karşısında görüşmekte bir mahsur yok. Görüşülürken nelerin konuşulduğu önemlidir." yanıtını verdi.
Abdullah Gül, "Siyasi parti liderlerinin terörle mücadele ile ilgili görüşme konusunda ortaya çıkan polemiği nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Türkiye'nin büyük bir sorunla karşı karşıya kaldığını ve siyasilerin sağduyu ve öz güven içinde yaklaşması gerektiğini belirtti. Gül, "Herkesin öz güven içinde hareket etmesi gerekir. Ben bütün parti başkanlarını davet ettim, herkesle geniş bir şekilde görüştüm. Doğrusu hükümet, ana muhalefet partisi, meclisteki diğer partiler, onların muhakkak görüşmesi gerekir. Görüşüp olup bitenler hakkında daha detaylı bilgilendirmek gerekir. Şüphesiz ki bilgiler hükümettedir. O açıdan bunları polemik konusu yapmadan büyük bir özgüven ve olgunlukla muhakkak ki bir araya gelip, bazen sizlerin huzurunuzda konuşulamayacak konuları Türkiye'nin yönetiminden sorumlu gerek iktidar partisi olsun, gerek muhalefet partileri olsun, onların da sorumlulukları vardır, Meclis'te oldukları için, onların bilgilendirilmesi ve onlarla konuşmak gerektiğine inanıyorum. Ben hepsine bu bilgilendirmeyi yaptım. Gerekirse başka formatlarda buluşulabilir. Önemli olan şey, böyle bir önemli bir konu varken bunda katılımcılık önemlidir. Herkesin bu önemli konularda tam bilgili şekilde hareket etmesi önemli. Herkesin siyasi tavrı farklı olabilir. Siyasi partiler demokrasinin gereğidir, çoğulculuk, farklı fikirler demokrasinin gereğidir. Ama, Türkiye'nin çok önemli bir meselesi söz konusu olduğunda, böyle önemli bir meselede, partiler nasıl olacak, ne olacak gibi usul meselelerini aşarak oturup samimi bir şekilde görüşmelerin yapılması gerektiği kanaatindeyim" dedi.
Oğlu'nun Harvard'a kabul edilmesiyle ilgili sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yayınladığı mesajla ilgili sorular üzerine Gül, birey olarak kendisiyle ilgili bir konuyu sosyal paylaşım sitesinden yayınlamasının doğru olduğunu dile getirdi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes tebrik edince ben de teşekkür etmek istedim. Ben orayı siyasi konularla ilgili hiçbir zaman kullanmam ve kullanmayı düşünmüyorum. Orası bir sosyal paylaşım sitesi olduğu için insani konularla ilgili, şahıslarımızla ilgili konularla ilgili görüşmeleri birey olarak, aranızdan birisi gibi zaman zaman paylaşmayı tercih ediyorum. Ama cumhurbaşkanı vasfımla muhataplarım ayrıdır, basınla ilişkilerim ayrıdır. Orayı hiçbir zaman bir basın ilişkisi olarak düşünmüyorum."