Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, alimlerin bir ihtilaf ve ayrılık içinde olmasının ümmete büyük zarar verdiğini belirterek, "Alimlerimiz ümmetin bu hale düşmesinde büyük rol oynamışlardır maalesef. Geçmişte alimlerimiz yöneticilerin, hakimlerin kurbanı olurken bugünkü alimler yöneticilerin, askeri cuntanın, sultanların sesi, sözcüsü olmuş durumda" dedi.
Dünya Alimler Birliği'nin, Grand Cevahir Otel'de düzenlenen, "Ümmetin Uyanışında Alimlerin Rolü (Kimlik Problemleri)" konulu 4. dönem toplantısı, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Toplantının açılışında konuşan Görmez, katılımcılara, "onların kenti"nden, İslam dünyasına uzun süre başkentlik yapmış bir şehirden seslendiğini söyledi.
İslam dünyasının son dönemdeki parçalanmışlığına dikkati çeken Görmez, "Acı realite şunu gösteriyor ki, İslam alimleri sorumluluklarını yerine getirmiyor. Bu alimler kendi nefislerine karşı sorumluluklarını görevlerini yerine getirmiyor" diye konuştu.
Görmez, ümmetin büyük sorunlarla karşı karşıya olduğunu ve paramparça duruma getirildiğini belirterek, İslam dünyasında şu anda yaşanan iç çatışmanın tarih boyunca görülmediğini vurguladı.
İslam dünyasının, Müslümanların bu hale gelmesindeki tek nedenin dış güçler olmadığını belirten ifade eden Görmez, "İç zayıflığımız olmasaydı dış güçlerin bunu yapmaları mümkün değildi" dedi. Görmez, şu anda yaşananların sadece bu yüzyılın değil, geçmişten bu yana birikip gelen sorunlar olduğunu aktardı.
Alimler zalim yöneticilerin sözcüsü olmuş durumda
Görmez, alimlerin ihtilaf ve ayrılık içinde olmasının ümmete büyük zarar verdiğini vurgulayarak, "Alimlerimiz ümmetin bu hale düşmesinde büyük rol oynamışlardır maalesef. Geçmişte alimlerimiz yöneticilerin, hakimlerin kurbanı olurken bugünkü alimler yöneticilerin, askeri cuntaların, sultanların sesi, sözcüsü olmuş durumda. Sarıkları ve cübbeleri elleri kanlı yöneticilerin sözcüsü olmakta. Bu alimler milletin hakkına girmekte ve ümmete zalimden daha fazla zarar vermektedir" ifadelerini kullandı.
Bu alimlerin dinlerini dünyalık karşısında sattığını ifade eden Görmez, halbuki bu alimlerin İslam tarihi boyunca büyük kurumların temsilciliğini yaptığını, büyük camilerde Müslümanlara hizmet ettiğini bildirdi.
Bazı alimler 3 kuruş için zalim diktatörlerin sesi oldular
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, şöyle devam etti:
"Ancak 3 kuruş dünyalık için zalim diktatörlerin sesi olmaktadır bazı alimler? Gazze'de, Suriye'de, Irak'ta Müslüman ümmetin çocuklarının öldürülmesine bazı alimler nasıl göz yummaktadır? Bu sorunları çözmek için elimizden geleni yapmak zorundayız. Müslümanların bu şekilde birbirini öldürmesi tarih boyunca görülmemiştir. Şiddeti ön plana çıkaran, vahşeti ön plana çıkaran, hiçbir ahlaki ve hukuki ilkeyi göz önünde bulundurmayan, Müslüman olmayanların tehcirine sebep olan, peygamberlerin, sahabelerin kabirlerini havaya uçuran görüş tarih boyunca görülmemiştir. Böyle bir zihniyet tarih boyunca görülmemiştir. Bunların karşısında alimler durmak zorundadır. Geçen sene ramazanda bizler Filistinli çocukların, kadınların öldürülmesini izlemek zorunda kalmıştık. Bir Müslümana bundan daha acı verecek bir görüntü olabilir mi? Bizler ey alimler büyük sorumluluklarla karşı karşıyayız."
Görmez, çocukları mezhebi çatışmalardan uzak tutmak ve tüm mezhebi taassuplardan arındırmak zorunda olduklarının altını çizerek, Müslümanların kinden temizlenmesi gerektiğini vurguladı.
Çok sesliliği yeniden yaymalıyız
İslam üniversitelerinin, kurumlarının kaynakları, kitapları ve eğitim metodlarının yeniden ele alınması için harcanması gerektiğini dile getiren Görmez, sevgiyi ve çok sesliliğini yeniden yaymaları gerektiğini söyledi.
Tarihte yaşananları bir kenara bırakmaları gerektiğini kaydeden Görmez, "İslami ayrışmalar, gruplar gibi kelimeleri silmeliyiz. Aşırıcılar Müslümanları yok etmeye çalışıyor" dedi.
Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ümmetin uyanışını sağlayacak her türlü konuda rolünü oynayacağını ve bu konuda verdiği sözleri tutacağını dile getirerek, bindikleri geminin delinmesi halinde gemide yer alan herkesin zarar göreceğini, geminin kıyıya ulaşması durumunda herkesin kurtulacağını sözlerine ekledi.