Türkiye’de ilk defa düzenlenen “Gökyüzü 1. Duygu Eğitimi Paneli” Maltepe Prof.Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde 31 Mayıs 2014 Cumartesi günü gerçekleştirildi.
Açılış konuşmasında Gökyüzü Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Hüseyin Emin Öztürk “son çeyrek yüzyılda ülkemizin her alanda hızlı bir değişim dönüşüm yaşadığını, bu dönüşümde en çok savrulanların iseçocuklar olduğunu” ifade etti. İletişim araçlarındaki bu hızlı dönüşüm en çok duygularımız üzerine tahripkâr oldu. Zihnimiz büyürken, kalbimiz küçüldü,imkânlarımız çoğalırken, mutluluğumuz azaldı, diyerek duygu eğitimine dikkat çekti. Öztürk, “eğitim sistemimizin yeniden şekillenmesini, yeni Türkiye’de eğitim sisteminde duygu eğitimineönem verilmesini, bu konuda herkese sorumluluk düştüğünü” ifade etti.
Oturum başkanlığını Prof. Dr. Mehmet Emin AY’ın yaptığı panelde “21.Yüzyılda eğitim öğretimde duygu eğitimi” konusu üzerinde duruldu. Başkan AY, “insanoğlunun beyan özelliğini duygularının beslediğini, insanın ilk yaradılış anından yaşadığı dönemin sonuna kadar davranışlarına duygularının yön verdiğini, en sofistike hırsızlık yapanların sıradan hırsızlar değil, çok iyi bilgisayar ve iletişim ağını kullanan kimseler olduğunu, dolayısıyla çok iyi bir eğitim almış olmaları daha iyi bir hırsızlık yapmalarını sağlıyorsa bu eğitim sisteminde bir problem olduğuna” dikkat çekti.
İlk konuşmayı yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat TARHAN “günümüz çocuklarının egoist, konformist bir düşünceye sahip olduklarını söyledi. Haya ve merhamet eksikliğinin çok önemli bir özellik olarak günümüz neslinde var olduğunu dile getirdi. Rahatına düşkün olan anne babaların çocuklarını da kendileri gibi rahatına düşkün olarak yetiştirdiklerine dikkat çekti. Bu nedenle duygu noktasında iyi bir eğitime sahip olmadıklarını ve karşılarında böyle bir gençlik olduğunu” vurguladı.
Uzman Psikolog Esra Betül ERGÜL; “çocuklarıyla duygusal ilişki kuramayan anne ve babaların, onların problemlerini anlayamayacağına dikkat çekerek, çocukların duygularını anlamak için onlarla iletişime geçmelerini önerdi. İlgisiz kalan çocuğun, bilgisayar başında oynadıkları oyunlardan sonra çizdikleri resimlerin ne kadar dehşet verici olduğunu örnekleriyle” gösterdi.
Daha sonra söz alan , Dr.Gülüşan GÖCEN, “akıl ve kalp bütünlüğünü sağlayan “fürûatın”, ne sadece akla önem verdiğini, ne de sadece kalbe önem verdiğini ,yani ne duygu , ne düşünce ikilemi, ikisini de eğitmemizi kapsayan bir kavram olduğunu ifade etti. Bu konuda da “Şükür Günlükleri” çalışmasının öğrenciler üzerindeki olumlu yansımalarını grafiklerle anlattı.
Son olarak Uzman Pedagog Mehmet TEBER, çocukların duygu eğitimlerinin nasıl yapılabileceği konusu ile ilgili verdiği altı maddelik reçete, salonda bulunanların dikkatini çekti. Bu reçetede; çocuğun duygu dağarcığının geliştirilmesi, duygularını ifade etme fırsatının verilmesi, duygularını fark etmesinin sağlanması, duygularını olduğu gibi kabul etmemiz gerektiğini ve çocuğun olumsuz davranışlarının yönlendirilmesi, şayet yönlendirilemiyorsa davranışlarına sınır koyulmasını tavsiye etti.