Ergenekon’u sulandırma kitaplarına belgelerin Tuncer Kılınç’ın sağladığını iddia etti.
‘GİZLİ TANIK MART’A GÖRE ERGENEKON AVUKATLARININ BEKLENTİSİ
Ergenekon davasında şu günlerde gizli ve açık tanıkların beyanları alınırken, 5 ay önce ifade veren Gizli Tanık Mart’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadelerine ulaşıldı. Ergenekon sanıklarının avukatlarının yanında çalıştığını anlatan Mart, sanık avukatlarının kendi aralarında “Asker bir gün yönetime el koyacak ve bu iş bitecek” dediklerini, sanık avukat H.B.’nin tutuksuz sanık emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’tan talimat almadan kitap bastırmadığını iddia etti.
O şirketin sorumlu müdürüydüm
2008 yılı ve sonrasında bir şirkette sorumlu müdür olarak görev yaptığını anlatan gizli tanık Mart, söz konusu şirketin bünyesinde T. Yayıncılık’ın olduğunu söyledi. Ergenekon davasının tutuklu sanığı Ergun Poyraz’ın kitaplarının bu yayıncılıktan çıktığını dile getiren gizli tanık Mart, sanık avukat H.B., Ergun Poyraz, avukat H.G. ile firari sanık Gülseven Yaşer’i tanıdığını kaydetti. Davanın avukatlarından H.G.’nin istihbarat aldığını ve Ergenekon operasyonlarından önce kendilerini “Yeni dalgalar var” diyerek uyardığını anlatan Gizli Tanık Mart’ın diğer iddiaları ise şöyle:
Toplantılar H.A.’nın bürosunda olurdu
H.A.’nın avukatlık bürosunda sık sık bir araya gelinirdi. Avukatlar Z.K., V.E. ile H.B.Ö katılırdı. Toplantı yapacakları zaman beni aralarına almıyorlardı. Bazen bu avukatları duruşmaya götürüyordum. Yol boyunca davayla ilgili konuşuyorlardı. Beklentileri askerin bir gün yönetime el koyup kendi açılarından bu işlerin biteceğiydi.
Poyraz üzerinden trilyon kazandılar
Sırf Ergun Poyraz imzalı ‘Musa’nın Çocukları’ adlı kitaptan 1 trilyon üstünde para kazandılar. Bir bankadan şirket adına işlem yapılıyordu. Fakat aldıkları çekleri ellerinde bulundurmayıp nakte çeviriyorlardı. O paraları makbuz göstererek harcamış gibi davranıyorlardı. Bu paraların yüzde 60’ı H.B.’ye elden gönderiliyordu. Bu bahsettiğim normal faturalı satış olmayan gelirlerdi. Çünkü faturalı satışlar banka aracılığıyla gerçekleşiyordu.
Veli Küçük kararı yırtılacaktı ama!
Şirketin karar defterini incelediğimde birinci sayfada Veli Küçük ile avukat H.G.’nin ortak bir dergi çıkarttıkları yazılıyordu. Bir süre sonra bunu iptal edip Ergun Poyraz’ın kitaplarını yayınlamaya başlamışlar. Veli Küçük ile ilgili olan sayfayı yırtıp imha etmeyi düşünüyorlardı. Ama karar defteri olduğu için bunu yapamamışlardı.
ORG. Kılınç, kitaplara belge akışı sağlıyor
Gizli Tanık Mart, sanık emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’ın sanık avukat H.B.’ye belge akışı yaptığını ve bunların kitaplarla piyasaya sürüldüğünü iddia etti. Gizli Tanık Mart, “B, (paşaya sormam gerekir) diyerek Kılınç’ın onayını almadan hiçbir iş yapmazdı. Kılınç’dan kitaplar için belge akışı oluyordu” diye konuştu. Kılınç, Ergenekon kahsamında gözaltına alınıp sorgulanmıştı.
Timurtaş: JİTEM adına çalıştım, Yeşil’i tanırım
Ergenekon davasında tanık olarak dinlenilen Diyarbakır’daki JİTEM davasının sanıklarından eski PKK itirafçısı Adil Timurtaş, ‘’terör örgütü PKK itirafçısı olduktan sonra JİTEM’de çalıştığını, kendisine bölge komutanlığına ait kimlik verildiği ve maaş aldığını’’ anlattı. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ı iyi tanıdığını belirten Timurtaş ‘’Onun getirdiği istihbaratla iki kız yakaladık. Komutan yeşil kasket taktığı için ‘Yeşil kafayı çağır’ demişti. Ben ‘Hoca’ diye biliyordum. ‘Sakallı’ diye çağırıyorlardı’’ dedi. JİTEM’de ‘Delil’, ‘Salman’ ve ‘Mahmut’ kod adlarıyla çalıştığını anlatan Timurtaş, JİTEM’de timlerin ‘Yıldız’, ‘Kartal’ ve ‘Hançer’ gibi isimleri olduğunu, deşifre oldukça isim değiştirildiğini kaydetti. ‘’JİTEM’in istihbarat yaptığı, operasyon yapmadığı söyleniyor. Operasyon göreviniz var mıydı?’’ sorusuna Timurtaş, ‘’İstihbarat geldi mi operasyon yapardık. Hiç girmemişsem 3 bin çatışmaya girmişimdir’’ diye cevap verdi.