Baykal, Alevi vatandaşlara hitap ettiği sırada bir vatandaşın Dersim protestosuyla karşılaştı. Sesini Baykal'a duyurmak için çaba sarf eden vatandaş, güvenlik görevlileri tarafından susturularak dergah dışına çıkarıldı.
Halkalı'daki Aşura Matemi'ne katılan Deniz Baykal daha sonra Göztepe'deki Şahkulu Dergahı'na geldi.Baykal'a milletvekilleri Mehmet Sevigen, Mustafa Özyürek, Bayram Meral, Ensari Öğüt, Ali Kılıç, İl Başkanı Gürsel Tekin eşlik etti.
Değişik ilçelerden belediyelere ait otobüslerle getirilen çok sayıda Alevi vatandaş Baykal'a sevgi gösterilerinde bulundu. Ancak Baykal'a tepki gösterenler de vardı. Deniz Baykal konuşmak için sahnede bulunduğu sırada Hüseyin Taş isimli bir vatandaş bağırarak sesini duyurmaya çalıştı. Hüseyin Taş, ''Sayın Baykal, Dersim katliamını onayladınız. O insanları yok saydınız. Yaşananları yok saydınız. Dersim katliamını onaylayan ve bu insanları yok sayanlar bugün bu halkın duygularıyla oynuyor. 1938 Dersim'de yaşananları onaylayan parti bu insanları yok sayıyor.'' diye bağırdı.
Baykal bir süre durakladıktan sonra sesini yükselterek konuşmasını sürdürdü.
Hüseyin Taş'ın bu sözleri dergahtaki bazı vatandaşların tepkisini çekti. Araya girenler ve daha sonra çağrılan güvenlik görevlileri Taş'ı susturmaya çalıştı. Ancak Taş tepkisine devam etti. Bir kadın da kendisine destek verdi. Görüntüleri çeken basın mensupları da görevlilerin tepkisini çekti. Susması istenen Taş daha sonra dergah dışına çıkarıldı.
Bu sırada, Deniz Baykal konuşmasına devam etti. Baykal konuşmasının ardından dergahtan ayrıldı.
CHP LİDERİ DENİZ BAYKAL
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Bizi ayırmak, bölmek isteyen tuzaklara, tertiplere inanıyorum düşmeyeceğiz. Türkiyemizi hep beraber sahipleneceğiz. Herkes kendi inancıyla, genel bir birlik ve bütünlük içinde, bu topraklarda barış ve kardeşlik içinde yaşamayı başaracaktır'' dedi.
Caferi İnancını Tanıtma Derneği (Caferi-Der) tarafından Hz. Muhammed'in torunu, Hz. Ali'nin oğlu İmam Hüseyin ile 72 arkadaşının Kerbela Çölü'nde şehit edilişinin 1370. yıl dönümü dolayısıyla Halkalı'daki Aşure Meydanı'nda ''Evrensel Aşure Matem Merasimi'' düzenlendi.
Törende konuşan Baykal, bugün tarihin en acı, acı olmanın ötesinde en utanç verici, en büyük faciasının 1370 yıl sonra yüreklerdeki ızdırabını paylaşmak, o faciayı bir kez daha yaşamak, şehitlerini saygıyla anmak için toplanıldığını belirterek, bir daha böyle bir facianın insanlık aleminde yaşanmamasını sağlamak için, gereken ibret dersini herkesin almasını sağlamak için bir araya gelindiğini söyledi.
''Ben de bu muhteşem beraberliğe saygılarımı ifade etmek için katıldım. Aynı duyguları paylaştığımızı dosta düşmana bir kez daha göstermek için yanınızdayım'' diyen Baykal, bu acının anımsandığı, yaşandığı bugünde herkesin tarihin karanlık sayfalarından insanlık için aydınlık sonuçlar çıkarması gerektiğini kaydetti.
''1370 yıl önce yaşadığımız bir faciayı, insanlar bunca süre sonra acaba böylesine coşkuyla yüreğinde hissederek nasıl oluyor da yaşamaya devam edebiliyorlar?'' diye soran Baykal, bugün sadece Halkalı'da değil, İslam dünyasının dört bir köşesinde bilinçli bir Müslüman olduğunu düşünen herkesin kendi ölçüleri içinde mutlaka bu acıyı yüreğinde yaşadığını anlattı.
Bu acının herkesin ortak acısı olduğunu vurgulayan Baykal, ehlibeytin maruz kaldığı bu facianın sadece Halkalı'da hatırlanacak bir facia olmanın ötesinde dünyanın her yerindeki ehlibeyit sevgisini yüreğinde yaşayan herkesin paylaştığı bir acı olması gerektiğini söyledi.
''BU SIRADAN, UNUTULABİLİR BİR OLAY DEĞİLDİR''
Her yerde mezhebi ve cemaati ne olursa olsun dünyanın her yerindeki Müslümanlar'ın bugün burada ortaya koyulan duyguları saygıyla paylaştığını belirten Baykal, şöyle konuştu:
''Niçin peki? 1370 yıl sonra insanlık tarihinde yaşanmış bunca facianın içinden bu facia niçin hala gönüllerde, zihinlerde yaşamaya devam ediyor? Ne var bunun arkasında? Bunun arkasında hiç şüphe yok ki, yaşanan facianın gerçekten başka facialara benzetilemez, çok kendine öz, insanlığın, vicdanın, aklın, sağduyunun hiçbir biçimde kabul edemeyeceği, izahı imkansız bir facia olması, bu nitelikte olması önem taşıyor. Yaşanan facia ehlibeytin yaşadığı faciadır. Faciayı yaşatan, ehlibeytin İslamiyet'i adına hareket ettiğini söyleyenlerin yaşattığı bir faciadır. Kabul edilemez olan, trajik olan, insan vicdanını isyana götüren olay, ahde vefanın inkarı diye değerlendirilen temel olay budur. Kim kime facia yaşatmış, kim adına yaşatmış? İslamiyet'in bayrağını taşıdığını söyleyenler, İslamiyet'in özünü ortaya koymuş olan Hz. Peygamber'in ehlibeytin değerlerini inkar eden, onları ortadan kaldırmaya yönelen bir anlayışla bu faciayı yaşatmış olmasıdır. Elbette bu sıradan, unutulabilir bir olay değildir.''
CHP lideri Baykal, sadece 1370 yıl önce tarihin belli bir noktasında yaşanmış olmasının ötesinde, faciada söz konusu olan değerlerin, acıların, yanlışlıkların, zulmün insan yaşamında, tarih boyunca ve hatta günümüzde devam ediyor olmasının bu faciayı diri tuttuğunu ifade etti.
Bu gerçeğin de bu acı olayın unutulmasını engellediğini kaydeden Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yani bir anlamda bu facia, ne yazık ki noktalanmış, bitmiş, insanlığın hafızasından, vicdanından, yüreğinden kopup gitmesine fırsat verilmiş bir facia olmanın ötesinde bir anlam yaşıyor. Ne yazık ki, ehlibeytin maruz kaldığı facianın o kadar dramatik olmasa da başka türlerini hala bu süreç içinde zaman zaman, yer yer yaşamak durumunda kalıyoruz. Facialar, zulüm, haksızlık, insafsızlık ve acı devam ediyor ve insanlık buna tepki göstermek ihtiyacını hissediyor ve onun için siz burada on binlerce insan bir araya geliyorsunuz.
Ne yazık ki, Muaviyeler bitmedi, Yezitler bitmedi. Muaviyeler, Yezitler, acı, zulüm, haksızlık, şehadet şu türlü veya bu türlü devam ederse, bu olayları unutmak mümkün olur mu? Onun için unutmuyorsunuz. Onun için unutamıyorsunuz, onun için unutturmuyorlar.''
''SEVGİNİN GÜCÜ''
Baykal, Kerbela faciasının insanlığa kanıtladığı bir önemli olayın, sevginin kudreti, gücü olduğunu belirterek, ehlibeyit sevgisinin, ehlibeytin temsil ettiği ahlakın, anlayışın, inancın, imanın sevgisinin 1370 yıl sonra da bu olayı canlı tuttuğunu söyledi.
Kerbela'nın ortaya koyduğu ikinci olayın ise haksızlığa direnme gücü, haksızlığa teslim olmama inancı olduğunu vurgulayan Baykal, ''Haksızlığa boyun eğmemenin ve direnmenin bedelini ödemeyi içine sindirme anlayışıdır. Bu insanlık tarihinin daima önem taşıyan nitelikleri olarak bugün de, gelecekte de önem taşıyor. Sizi ayakta tutan her şeyden önce budur'' dedi.
Bu törenin herkese çok büyük bir ibret dersi verdiğini kaydeden Baykal, şöyle devam etti:
''Siz bu acıdan düşmanlık çıkarmamayı, husumet çıkarmamayı, bir düşmanlık ve husumet çıkarılması mutlaka gerekiyorsa onu insanlara ve toplumlara yönelik olarak değil, zihniyetlere yönelik olarak çıkarmayı başarmış olan insanlarsınız. Yanlış diye kimseyi suçlamıyorsunuz, hiçbir toplumu suçlamıyorsunuz. Kendi yaşadığınız zulümlerin bir daha yaşanmaması için gerekeni yapmakla yetiniyorsunuz. Bu anlayışınızla herkese en büyük birlik, beraberlik, kardeşlik dersini veriyorsunuz. Bu kadar acıyı yaşamış olan insanların, bu kadar çok zulme maruz kalmış olan insanların bugün herkesi ehlibeyit sevgisinde ayırmadan, dışlamadan, karşı çıkmadan bir ortak sevgi temelinde kucaklamaya yönelmiş olması gerçekten örnek alınması gereken muhteşem asil, soylu bir davranıştır. Bunu büyük bir sevinçle uzun süreden beri izliyorum ve sizleri yürekten kutluyorum.''
''KARDEŞÇE YAŞAMAYA DEVAM EDERİZ''
CHP Genel Başkanı Baykal, konuşmasını şöyle tamamladı:
''İnşallah bu yaşanmış acı olaylardan hepimiz gereken sonuçları çıkarırız, birbirimizin önemini, değerini çok iyi anlarız. İnşallah bu toprakların üzerinde hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi inancından, mezhebinden, dininden, anlayışından, ırkından, ırkının kökünden, etnik kimliğinden ve cinsiyetinden dolayı ayırmadan, bölmeden, parçalamadan bir birlik ve bütünlük içinde herkesin kendi kimliğini yaşamasına derin bir saygı ve sevgi gösterirken, her birimizin birbirimize karşı değil bir arada olmamızın önem taşıdığını bilerek, bu topraklarda kardeşçe yaşamaya devam ederiz. Bizi ayırmak, bölmek isteyen tuzaklara, tertiplere inanıyorum düşmeyeceğiz. Türkiyemizi hep beraber sahipleneceğiz. Herkes kendi inancıyla genel bir birlik ve bütünlük içinde bu topraklarda barış ve kardeşlik içinde yaşamayı başaracaktır. Bu beraberliğimizin temelinde de sizlerin harcınızın en büyük rol oynadığını yürekten biliyorum.''
CİHAN-AA