Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde bu yıl eğitim vermeye başlayan İlahiyat Fakültesi ilk etkinliğini, "Bolu'nun Değerleri, Değerlerin Bolu'su" konulu panelle gerçekleştirdi. Katılımın yoğun olduğu panelde, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Bayraktar, Gerede’nin önemli şahsiyetlerinden "Emin ve Kemaleddin Hocaefendi"yi anlattı.
Bolu'nun ilim, fikir ve maneviyat önderleri, İlahiyat Fakültesi'nin panelinde konuşuldu.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde (AİBÜ) bu yıl eğitim vermeye başlayan İlahiyat Fakültesi ilk etkinliğini, “Bolu'nun Değerleri, Değerlerin Bolu'su” konulu panelle gerçekleştirdi.
Bolu'nun ilim, fikir ve maneviyat önderlerinin konuşulduğu panele vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
AİBÜ İlahiyat Fakültesi'nin organize ettiği, Bolu Belediyesi ve Bolu İl Müftülüğü'nün destek verdiği "Bolu'nun Değerleri, Değerlerin Bolu'su" konulu panel Necip Fazıl Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.
Panel, saygı duruşu ve istiklal marşının ardından İlahiyat Fakültesi Hazırlık Sınıfı öğrencisi Mücahit Çelik'in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Panelin açılış konuşmasını yapan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cağfer Karadaş, panelin düzenlenmesinde emeği geçen Rektör Prof. Dr. Hayri Coşkun'a, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'a, başkan yardımcıları Emine Davarcıoğlu ile İhsan Ağcan'a, Bolu İl Müftüsü Mehmet Şahin'e ve Bolu halkına teşekkür etti.
Bolu İl Müftüsü Mehmet Şahin de, panelin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti ve panelin hayırlara vesile olmasını diledi.
İlahiyat Fakültesi'nin hem şehre hem bölgeye önemli katkılar getireceğini ifade eden AİBÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Bahar, müftülük, belediye ve diğer kurumların birlikte düzenlenen bu tür organizasyonlara büyük önem verdiklerini belirterek, "Üniversite yönetimi olarak göreve geldiğimiz andan itibaren üniversite-şehir işbirliğini geliştirmek önceliklerimiz arasında oldu. Bu açıdan ilk etkinliğinde şehrimizin tarihindeki manevi kanaat önderlerini anarak Bolu'nun değerlerini ele alan İlahiyat Fakültemize bu anlamlı etkinlik ve vatandaşlarımızın gösterdiği ilgi için teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı İhsan Ağcan da, şehrin kalkınmasının sadece imar, yeşil alan ve yollarla olmadığını, modern bir şehir için manevi büyüklerin ortaya çıkarılmasının, onların çalışma ve tecrübelerinden ders ve ibret alınmasının çok değerli olduğunu belirterek, tüm bunların şehre artı değer kattığını söyledi.
Ağcan, İlahiyat Fakültesi'ne düzenlediği bu güzel panel için teşekkür etti.
Açılış konuşmalarının ardından, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Uludağ'ın moderatörlüğünde panelin ilk oturumu gerçekleştirildi.
Oturuma, Akşemseddin'i ele alan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Çetin ile Hayreddin-i Tokadi'yi anlatan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Nedim Serinsu katıldı.
Prof. Dr. Çetin, çok iyi bir medrese ve tıp eğitimi alan Akşemseddin'in Hacı Bayram Veli ve sonrasında Fatih Sultan Mehmet ile olan bağından bahsederek, "Akşemseddin ile Fatih arasındaki bağı biliyoruz. Bu bağ Sultan 2. Murat dönemine dayanır. Fatih sultan olunca 1451'de ve İstanbul'un fethi sırasında Akşemseddin'i yanında görüyoruz. Fetihten sonra Fatih Akşemseddin'e Fetih Hutbesini okutarak büyük bir paye veriyor, ona karşı duyduğu derin hürmeti ortaya koyuyor" dedi.
Prof. Dr. Serinsu ise, Akşemseddin ve Hayreddin-i Tokadi'nin ölmediklerini, onların sevgiyi bilgi ve çabayla yani ihlasla ortaya koyduklarını ve muhabbetlerinin katılımcıları panele topladığını söyledi.
Prof. Dr. Uludağ ise "Ömer Sikkini" konusunda yaptığı sunumda, hem Akşemseddin'in hem de Ömer Sikkini'nin Hacı Bayram-ı Veli'nin müritleri olduğunu ancak ikisinin tasavvuf anlayışlarının birbirlerinden farklı olduğunu anlatarak, şems tarikatına mensup Akşemseddin'in aşkı, melametiye tarikatına mensup Ömer Sikkini'nin takvayı esas aldığını kaydetti.
Moderatörlüğünü Fatih Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Algül'ün yaptığı panelin ikinci oturumunda ise, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Bayraktar Gerede’nin önemli değerlerinden "Emin ve Kemaleddin Efendi"; Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bünyamin Erul ise "Ekrem Doğanay" konusunu ele aldı.
Prof. Dr. Algül, "Zekai Konrapa"yı anlattığı sunumunda, Konrapa'nın İslam Tarihi ve İslam Medeniyet Tarihi derslerine giren hocası olduğunu ve hayatı boyunca ondan feyz aldığını anlatarak, hocalığının yanı sıra Konrapa'nın Bolu'daki çeşitli gazete ve dergilerde de mesleki yazılar yazmış olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Faruk Bayraktar da, Geredeli Emin Efendi ile oğlu Kemaleddin Efendi'nin hayatları hakkında bilgi verdiği konuşmasında, zaman zaman duygulanarak maalesef toplumun bu önderleri ve onların eserlerini tanımadığını vurguladı. Bunun üzerine, paneli izleyenler arasında bulunan Kemaleddin Hocaefendinin torunu Kemal Üstün de kürsüye gelerek, paneli düzenleyenlere ve konuşmacılara kısa bir konuşma yaptı.
Prof. Dr. Bünyamin Erul da, medrese eğitimi olmamasına rağmen kendini çok iyi yetiştirmiş olan Ekrem Doğanay'ın hafız, vaiz, eğitimci ve ilim adamı olarak yaptığı çalışmalardan bahsetti. Panelin sonunda panelistlere, teşekkür plaketi ve hediye verildi.