Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Genelkurmay Başkanlığı'nın hazırladığı bildiriye ekler yapıp son şeklini vermiş.
Emekli Orgeneral Aytaç Yalman, Kara Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı dönemde, 8 Kasım 2002 tarihinde Mustafa Balbay'la makamında görüşmüş ve Mustafa Balbay'ın 10 Kasım 2002 tarihli Genelkurmay Başkanlığı bildirisine ekler yaptırmasını sağlamış. Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamede, Mustafa Balbay'ın askeri bir bildiri hazırladığı yer alıyor. Mustafa Balbay, Aytaç Yalman'ın kendisine, Genelkurmay bildirisine bazı ekler yaptırdığını açıkça itiraf ediyor. Aytaç Yalman, 3 Kasım 2002 seçimlerinde CHP'ye oy verdiğini de açıklıyor.
İŞTE ERGENEKON'UN GENELKURMAY BİLDİRİSİNE MÜDAHALESİ
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 2. iddianamenin 266. sayfasında, Mustafa Balbay'ın, Aytaç Yalman'ın, Kara Kuvvetleri Komutanlığı makamında yaptığı görüşme şöyle yer alıyor:
*"GUN1102.TXT" isimli dosya içerisinde,
"8 Kasım 2002" başlığı altında, "8 Kasım saat 10.15 KKK Aytaç Yalman'ın makamında görüşme.. Bugün yayınlanacak bildiriyi okudu. 10 Kasım sebebiyle ilk defa, Atatürk'e rahat uyu ve bize güven... diye bitiyor, bildiri bana da bazı ekler yaptırdı.
Sonra yazılmamak üzere söyledikleri,
- Bu seçim sonuçlarına millet iradesi diyemiyorum. Bu ümmet iradesi. Demek ki biz daha ulus olamadık. Bu onun yansıması. Üniter devleti kurup halkı uluslaştırmak o kadar kolay değil. Aydınlanma hareketini tam olarak tamamlayamadık
- Oyum şahsen CHP'ye idi. İstedim ki, AKP'nin yerinde CHP olsun, olmadı. Ama şimdi CHP'nin de AKP'ye bu kadar yanaşmaması gerekli. Ne öyle, yakınlaşmalar, öneriler, ortak hareket edelimler. CHP yerini unutmamalı.
- Bu seçim sonuçlarından sonra hemen ABD'nin sevinmesi, İstanbul sermayesinin sevinci desteği olayın çok geniş boyutlarının olduğunu gösteriyor. Bu orduyu da zayıflatma, etkisini azaltma girişimleri. Güçlü ama içte etkisiz bir ordu isteniyor. Biz bunun farkındayız.
- AKP'nin ileride ne yapacağını hesaplamak istemiyoruz. Ne olursa ne olur diye bakmıyorum. Dileriz germezler ama herkes gibi bizim de kafamızda kuşkular var. Bizim bu açıklamalarımız zinde güçlere bir kuvvet verir diye bakıyoruz.
- Cumhuriyet nasıl gidiyor? Tek gazete kaldınız, söyleyeyim... ama bu çapanlardan kurtulun. Onların altında çapanoğlu var bilesin... Bu gazeteye Atatürk ad vermiş, size para koyanın da temiz olması lazım.
-Tabiî bizim kırmızı çizgilerimiz var. Onları geçmemeleri gerekiyor. Bu biliyorsunuz dış işleri tanımı ama, kırmızı çizgileri geçmelerine izin vermeyiz."