Romanlara, hikâyelere, sinema filmlerine konu olan Mesnevî son dönemde popülerliğini koruyor.
Kaynaklık ettiği bahsekonu uyarlamalar bazen tartışmalara neden olsa da Mesnevî’nin kendisi birçok kişi tarafından ilgi görmeye devam ediyor. Safahat ve kitap okuma grupları gibi Mesnevî okuma grupları da her geçen gün artıyor
Mesnevî, kurgu, münazara bir arada!
Hasan Kamil Yılmaz, Mesnevî denildiğinde akla gelen isimlerden biri. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Başkanlığı yapan Hasan Kamil Yılmaz, her hafta Genç Akademi’de “Mesnevî Okumaları” ile gençlerle bir araya geliyor. Derslerinde Mesnevî’ye genel bir çerçeveden bakarak günümüzde tasavvuftan, tasavvufî anlayıştan, Kur’an’dan neden uzak düştüğümüze kadar birçok soruya cevaplar veriyor. Mantıklı kurguları, kurduğu bağlantılar, her şeyi münazara edişi ve verdiği keyifli örnekler ile ilgi çeken dersler devam ediyor.
“Dinle” ile başlayan Mesnevî, “Oku” diye başlayan Kur’an arasındaki bağ ne?
Mesnevî’yi okumak, düşünmek, dinlemek, tefekkür etmek aslında aslımıza dönüşü, arayışımızı tanımlıyor. “Mesnevî Okumaları” ney hikâyesinden başlıyor. “Dinle” diyor Mesnevî başlarken. Dinle… Hasan Kamil Hoca da “Dinle”den yola çıkarak, Mesnevî ile, “oku” diye başlayan Kur’an arasındaki köprüleri kurmaya başlıyor içimizde.
Kur’an örtüsünü kaldıran, O’nunla düşünce arasındaki perdeyi yırtıp atmayı sağlamak için “dinle” diyor Mesnevî! Kur’an’ın “Oku” ile başlamasının tersi olarak o “dinle” diyor. “Dinle” yani, “içine dön; gözünü açma, kulağını aç; kainatı, insanı, doğayı, kuşları ve en çok da içini dinle. Kendini, varoluşunu dinle; özüne dönen arayışını duy” diyor.
Mesnevî, şiir ve şairlik…
Mesnevî’yi bir şiir kitabı, beyitlerini şiir olarak düşünmemek gerek. Mevlânâ’nın asıl amacı şiir yazmak ve şairlik kabiliyetini göstermek değildi. Şiir ve şairlik Mevlânâ için, eve gelen misafirimizi memnun etmek amacıyla elini işkembeye vurmak gibidir. Nasıl ki evimize gelen misafirimizi hoşnut etmeyi sağlamak isterken işkembeye el sürdüğümüz gibi, Mevlânâ da şiiri ve şairliği, sanat yapmak için değil; dinleyicilerini, insanları hoşnut etmek için tercih etmiş.
Mevlânâ, şiiri ve şairliği ile yaşadığı dönemde insana ümit aşılamış, umut vermiş, sevgisini ifade etmiştir. Önce Hakk’ı sevmeyi, sonra Hakk ile yaratılanı sevmeyi öngörmüş; şiiri ve şairliği ile insanları davet etmiş, kulluğa çağırmıştır.
Mesnevî ve teknoloji
Her ihtiyacın giderilmesi yeni bir ihtiyacı doğurur günümüzde. ‘Her şey tam oldu’ sanıldığı anda hep bir eksik, noksan vardır. Bu kadar eksikliğin arasında asıl olandan uzaklaşırız. Tabiattaki her şeyin kendince bir tespihi, zikri, semahı vardır. Buna kulak verilmesi gerekir. Tüm bunların hepsinin oluşturduğu bir ahenk vardır; kulak verip bu ahengi duymak gerekir. Bu kulak vermeye ‘dur’ diyen bir teknoloji var. Her teknolojik gelişme ihtiyaçları daha çok artırıyor ve bunların arasında tabiatın ahengini fark etmez hale geliyoruz. Düşünmeye vakit bulamıyoruz.
Kur’an’daki “Oku” sadece “Oku”dur. Neyi nasıl okuyacağımız söylenmemiştir. Hayatı okumaktır asıl olan. Bizi tabiatın ahenginden, aslımızdan uzaklaştıran teknolojiye karşın hayatı okumak. Hayatı okuyabilmek; gökyüzüne bakmakla, ufka dönmekle, içe dönüp kendimizi dinlemekle gerçekleşir ancak.
Hasan Kamil Yılmaz kimdir?
Neşredilmiş yirmiyi aşkın eseri, muhtelif dergilerde yayınlanmış makaleleri, ansiklopedi maddeleri, ulusal ve uluslar arası düzeyde çeşitli bilimsel toplantılarda sunulmuş pek çok tebliğleri bulunmakta Hasan Kamil Hoca’nın. Eserlerinden ve makalelerinden bir kısmı da İngilizce, Rusça, İtalyanca, Macarca, Arnavutça’ya tercüme edilmiş, Kazak ve Azeri dillerine uyarlanmış.
Not: Hasan Kamil Yılmaz’ın “Mesnevî Okumaları” dersi her Pazartesi Üsküdar Genç Akademi’de saat 18:00’de gerçekleşmektedir. Bilgi için: (0216) 492 69 29 (0216) 492 69 29
dunyabizim.com