Ergenekon'un arşivi" olarak bilinen emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün 5 aydır GATA'dan taburcu olamamasının sırrı çözüldü. Tüm kliniklerin 'sağlam raporu' verdiği Ersöz'ün farklı dönemlerde bacağına iki kez dışarıdan mikrop enjekte ettiği ortaya çıktı.
İddia edilen Ergenekon Terör Örgütü'nün kilit ismi emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün 10 Şubat’ta sevk edildiği GATA'da yaşadıklarıyla ilgili internette şok bir e-posta dolaşıyor. GATA içinden gönderildiği sanılan ihbar niteliğindeki mektuba göre, Güneydoğu'daki faili meçhul cinayetlerle birlikte adı sıkça anılan Levent Ersöz hakkında haziran ayının başında 8 klinikten sağlık raporu istendi. Başta ortopedi, dahiliye ve üroloji klinikleri olmak üzere tüm klinikler Ersöz için 'sağlamdır' raporu verdi.
İKİNCİ KEZ AYNI BAKTERİ
Rapor, GATA komutanı ve Genelkurmay 2. Başkanı'na gönderilerek Ersöz'ün taburcu edilmesi için Ankara'dan haber beklenmeye başladı. Taburcu edilmesi beklenen Ersöz'ün 15 haziranda ateşi yükselmeye başladı ve iki gün sonra sağ bacağında kızarıklık görüldü. Ersöz, bir süre önce de aynı şikayet nedeniyle tedavi görmüştü.
GATA tarihinde hiç rastlanılmamasına rağmen Ersöz'de ikinci defa, dışarıdan mikrop enjekte edilmek suretiyle "Nekrotizan fasiit" oluştu. GATA'daki bazı doktorların tetkiki sonucu, hastalığa Ersöz veya başkası tarafından mikrop enjekte edilmesinin neden olduğu anlaşılırken mikrobun enjekte edildiği iğne giriş deliği de fotoğrafla belirlendi. Şok e-postada, en basit bir poliklinikte bile bulaşmayan bu mikrobun GATA’da ikinci kez aynı hastaya bulaşmasının düşündürücü olduğu vurgulandı. GATA'nın otomasyon sistemine göre, hastalığın Ersöz'ün taburcu olmasına 2 gün kala bulaşması dikkat çekti. Ersöz'ün hastalığına neden olan mikrobun sadece 'Mikrobiyoloji' kliniğinde olduğunun da altı çizildi.
TABURCU OLMAMAK İÇİN ÖLEBİLİR
E-postada Levent Ersöz'ün hastanede kalış sürecini uzatmak istemesi ve bazı doktorların buna yardım ettiğinin asistanlar tarafından bile bilindiği öne sürüldü. Ersöz'ün GATA'ya sevk edilirken kardiyolojik problemlerinin öne sürüldüğü, buna rağmen 10 Şubat’tan beri geçen sürede kardiyoloji kliniği dışında pek çok klinikte işlem gördüğü ve yatışının uzatıldığı vurgulandı. E-postada şu ifadelere dikkat çekildi: "Bu olaylar, hastanın cezaevine gidişini engellemek amacıyla yapıldığı bilinmektedir. Ancak yapılan işlemlere bakıldığında aslında tıbbi bir cinayetin işlendiği ortadadır. Hasta 15 defa ameliyat edilmiştir. Bu olay kasten adam öldürmekle eşdeğerdir."
SAVUNMAYI BİRLİKTE HAZIRLIYORLAR
Ersöz'ün GATA'daki odasına girmek yasak olmasına rağmen isteyen herkes tarafından rahatlıkla ziyaret edildiği kaydedildi. Ersöz'ün, yine GATA'da yatan Ergenekon davasının diğer tutuklu sanığı emekli Albay Atilla Uğur ile birlikte savunmasını hazırlaması için tüm imkanlarının seferber edildiği de öne sürüldü.
KIZI ÖFKE KUSTU
Ergenekon sanığı Levent Ersöz'ün eşi Muzaffer Ersöz, mayıs ayında intihara kalkışmıştı. Muzaffer Ersöz, GATA'da tedavi altına alınan Levent Ersöz'e refakat ettiği sırada aşırı miktarda ilaç almıştı. Ersöz, midesi yıkanarak kurtarılmıştı. Olayın Levent Ersöz'ün Azeri sevgilisi Ulvia Salamova nedeniyle eşine boşanma davası açacağını söylemesi üzerine meydana geldiği öne sürülmüştü. Ersöz'ün kızı Fulya Ersöz de daha önce intihara teşebbüs etmişti. Fulya Ersöz, babası yoğun bakımdan çıktıktan sonra Azeri asıllı sevgilisiyle evlenebilmek için boşanacağını söylemesi üzerine annesinin ölmek istediğini anlattı. Fulya Ersöz, "Bundan sonra babamla görüşmeyeceğim. Soyadımı bile değiştireceğim. Annemi alıp gideceğim” demişti.
GENELKURMAY BAŞKANI'NI BİLE DİNLETTİ
Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Ankara'da yakalandığı hastaneye Mehmet Orhan Gülcü sahte kimliği ile yattığı ortaya çıktı. Ersöz'ün yakalanma sırasında yapılan aramada üzerinde şifreli belgeler de bulundu. Ersöz'ün evindeki aramada akıllara durgunluk verecek belgelere ulaşıldı. Bunlardan en önemlisi eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e ait telefon dinleme kayıtlarıydı.
TELEFON KAYITLARI
Ergenekon davasının delil klasörlerine de giren belgelerdeki yasa dışı kayıtlar arasında, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eski başdanışmanı Cüneyd Zapsu, gazeteci Nuray Başaran ve Hürriyet gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever'in çok sayıda telefon görüşmesi yer alıyor.