Banka ve kuruluşların artık Galatasaray markasına kredi verdiğini vurgulayan Adnan Polat, “2.5 sene önce sıkıntılı bir dönem yaşadık. Bankalar Galatasarayla finansal ilişkilere çok sıcak bakmıyorlardı. Rahmetli Özhan Canaydın döneminde belli projeleri başlatmıştık. Onlar devam etti. Bankalar artık mevcut projeksiyonlara ve sarı kırmızılı renklere kredi veriyor. Hem kamu hem de özel bankalarda Galatasaray’a karşı kredibilite oluştu. Artık Futbol Aş’yle Spor AŞ’nin birleşmesi için gerekli kredi sadece Galatasaray’ın teminatlarına verildi.” dedi.
Galatasaray’da finansal problemlerin tamamen çözülmediğini vurgulayan Polat, “2011'in sonunda tüm sorunlar biter. Beş senelik süreç sonrasında birikim oluşmaya başlar. Bu yolda çalışmalara devam ediyoruz.” dedi.
Galatasaray’ın aldığı 70 milyon dolarlık krediye de değinen Adnan Polat, “Sadece kulüplerde değil, şirketlerde kredi aldığınızda teminat vermeniz gerekir. Biz Türk Telekom Arena'nın ve Riva'nın ikinci derecesini teminat verdik. Teminatsız krediyi hiç bir kurum vermez.” şeklinde konuştu.
Başkanlık seçimini yeniden değerlendiren Adnan Polat, “Galatasaray’da başkanlık görevini ifa etmek için varım. Galatasaray genel kurulu, bu kulübü yönetmemiz için bizi seçti. Sportif anlamda Galatasaray’ın liglerde mücadele eden takımlarını da seçime sokmamaya çalıştım. Son 15 günde bütün seçim çalışmalarını yaptım. Galatasaray tarihinin en çok katılımlı seçimi oldu. Neticede Galatasaray genel kurulu bize teveccüh gösterdi ve bizi yeniden seçti.” dedi.
"TÜRK TELEKOM ANCAK İKİNCİ YARI"
Galatasaray’ın yeni stadı Türk Telekom Arena’nın açılışı konusunda da açıklamalar yapan Adnan Polat, “TOKİ 29 Ekim'de stadı bize teslim edecek. Orada bizim iki aylık işimiz olacak. Bir ev aldığınızda bile bazı değişiklikler yapıyorsunuz. Tam olarak faaliyete sokmamız için bazı çalışmalar yapacağız. 2010-11 sezonunun ilk yarısı Ali Sami Yen'e veda olacak. İlk yarıyı Ali Sami yen'de ikinci yarıyı Türk ÇTelekom Arena'da oynayacağız.” ifadelerini kullandı.
Türk Telekom’un üstünün kapanıp kapanmayacağını konusuna da değinen Adnan Polat, “Anlaşmamız kapanacağı yönünde. Bütün anlaşmalarımız bu şekilde. Stadın bitiş tarihinde üstü kapanmayabilir, belki sezon sonuna sarkabilir ancak kesinlikle kapanacak.” dedi.
"GALATASARAY ŞAMPİYONLUĞUNU İLAN ETMESİ GEREKİRDİ"
“Kendinizi hiç sorguladınız mı?” şeklindeki soruya ise Polat şu cevabı verdi: “İnsan şampiyonluk istiyor. Mali, idari ve tesis konusunda düşündüklerimizi yaptık. Ama geçen sene de bu senede özellikle profesyonel futbol takımında istediğimiz sonuçları alamadık. Geçen sene UEFA Kupası'nı alabilirdik. Hayatımda görmediğim bir şey oldu ve 12 futbolcumuz sakatlandı. Kewell bile stoper oynadı. Bu sene de Baros ve Kewell da uzun süre takımı yalmız bıraktılar. Galatasaray bu sene de şampiyonluğunu ilan etmesi gerekirdi. Ancak sakatlıklar nedeniyle bunu başaramadık.”
"GALATASARAY’DA KURAL ŞAMPİYONLUKTUR"
Futbol takımının iki senedir kurulma ve yapılanma aşamasına girdiğini belirten Adnan Polat, “Yeni döneme girdik ancak şampiyonluk da gerekli. Galatasaray’da kural şampiyonluktur. Geçen sene kötü bir netice alarak beşinci olduk. Dolayısıyla başarısız bir sene geçirdik. Bu sene de forvet hattındaki sakatlıklar bizi etkiledi. Ancak şimdi inisiyatif bizim elimizden çıktı. Tek yapmamız gereken rakiplerimizin puan kaybetmesini beklemek. Önümüzdeki bütün maçları kazanmamız gerek.” şeklinde konuştu.
FENERBAHÇE POZİSYON BULAMADAN GALİP GELDİ
Futbol takımının teknik direktörü Rijkaard’ı uyarıp uyarmadığı şeklindeki soruyu ise Polat, “Son dört beş maçta aldığınız sonuçlara baktığınızda olmayacak şeylere tanık olduk. İnanilmaz goller yedik. Fenerbahçe maçında, rakibimiz pozisyon bulamadan galip geldi. Futbolda bunlar var. Biz de bunlarla ilgili Rijkaard’la oturup konuşuyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz, ama bu sezon soyunma odasına bile girmedim. Sorularım oluyor, cevaplar alıyorum.” dedi.
"RIJKAARD’A DÜŞÜNCELERİMİZİ DİKTE ETMİYORUZ"
Takımın kampa girmesini de değerlendiren Adnan Polat, “Son haftalardaki yaşananların üzerine Rijkaar’da görüştük ve o da sisteminden vazgeçti. Futbolcularla da görüştük ve onların da büyük çoğunluğu kamp istedi. Takım da kampa girdi. Bu sistemden ve prensiplerden vazgeçildi şeklinde algılanmamalı. Düşüncelerimizi Rijkaard’a o da kendi düşüncelerini bize aktarıyor, ama O’na bir şey dikte etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
"25 ZENGİN VE GENÇ İNSANI KONTROL ALTINDA TUTMAK KOLAY DEĞİL"
Devre arasında takıma katılan Jo’nun taraftar tarafından protesto edilmesini de değerlendiren Adnan Polat şöyle devam etti: “25 tane futbolcumuz var. Çocukları olan aileler bilirler, onlar iki tane çocuklarıyla başa çıkamıyorlar. Burada zengin ve tanınan 25 genç var. Onları da kontrol altına almak kolay değil. Biz de son beş haftaya girilirken futbolcuları bu ortamlardan uzak tutmak için kampa aldık, ancak bazı olaylar dışında oyuncularımdan memnunum. Protestolarda haklılık payı var. Galatasaray taraftarı bu teknik kadroyu ve bu oyuncuları tek tek görünce büyük beklentiye girdi. Son haftalarda alınan bu neticeler, herkeste büyük hayal kırıklığı yarattı. Taraftar patlamaya hazır bomba gibiydi. Esasen protesto sadece futbolculara değil hepimizeydi. Memnuniyetsizliğini bildirdi. Kendim mutlu olmazsam, taraftarın nasıl mutlu olmasını bekleyeceğim. Mesajımızı aldık. Daha dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum.”