Milliyet'ten Sefa Karahasan'ın haberine göre; İsrail'in, kendisine ait doğalgaz bölgesini olası "yabancı kuvvet saldırısından korumak" için denizaltılar ve torpido botlarla donatılmış güçlü bir askerî birim oluşturacağı bildirildi.
İsrail'in bu "güvenlik şemsiyesinin" Rum tarafıyla yaptığı "iki ülkenin doğalgaz yataklarının müşterek değerlendirilmesi" anlaşması nedeniyle Güney Kıbrıs'ı da kapsayacağı kaydedildi. Rum gazetesi Simerini'nin İsrail basınına dayandırdığı habere göre, İsrail ordusunun bu özel birimi hidrokarbon yatakları bölgesinde devriye gezecek ve sınırların denetimini yapacak. Bu birim, sadece bu hedef için satın alınacak denizaltılar ve torpido botlarla takviye edilecek. Simerini'ye göre, İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin öncelikleri arasında Güney Kıbrıs'ta hava üssü edinme de bulunuyor.
TÜRKİYE GÜÇLENMESİN
Simerini "güvenilir kaynaklara" dayandırdığı haberinde, güvenlik meselesinin, kısa süre önce Güney Kıbrıs'ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Rum kesimi lideri Dmitris Hristofyas arasında yapılan görüşmenin ana başlıklarından birini oluşturduğunu yazdı. Habere göre, İsrail, Kıbrıs sorununun çözüm şeklini de bu "güvenlik meselesine" bağlıyor ve Türkiye'nin bölgedeki askerî nüfuzunun kalıcılaşmasını ve güçlenmesini hiçbir şekilde istemiyor. Netanyahu, Rum Kesimi'ni ziyaret eden ilk İsrail Başbakanı olmuş, iki ülke arasındaki ilişkiler de, Mavi Marmara baskınından sonra daha da gelişmişti.
"YILDIRIM AŞKI OLDU"
İsrail gazetesi Haaretz ise iki ülkenin ilişkilerinde yaşanan gelişmeyi şöyle yorumladı: "Kim diyebilir ki İsrail komşuları ile ilişkilerini geliştirmedi. Netanyahu ve Hristofyas arasındaki bu romantizm, İsrail ve Kıbrıs arasındaki şaşırtıcı bir ittifakın; askeri ve ekonomik eksenin bir parçası. Bu yıldırım aşkının nedeni; İsrail, Kıbrıs ve Lübnan'ın arasındaki denizde doğalgaz şeklinde bekleyen on milyonlarca şekel. İsrail ve Kıbrıs arasındaki balayının nedeni, bu yüklü çeyiz. Doğalgaz aramalarının yapıldığı bu bölge sulara doğru şekilde sınır çekilmediğini savunan Hizbullah ile Lübnan'dan ve savaş gemisi gönderme tehdidinde bulunan Türkiye'den korunmalı."
Öte yandan Fileleftheros gazetesi de, teşvik üzerine Çinlilerin, Rum Yönetimi'nin tek taraflı olarak Doğu Akdeniz'de "münhasır ekonomik bölge" ilan ettiği alandaki parselleri "istila etmesinin" beklendiği yazdı.
Gazete manşet haberinde; PetroChina, Sinopec, China Gas Group Cnooc isimli Çin devletine ait petrol ve doğalgaz devi şirketlerin ilgisinin parsellerle sınırlı kalmadığını doğalgaz sıvılaştırma ve sıvılaştırılmış doğalgaz ihraç tesisleri ile diğer büyük kalkınma çalışmalarına da katılmak istediklerini yazdı
Kaynak: Milliyet