*Fuat Sezgin Hoca'nın ardından...*

Gezi yazarı Lokman Kuzu Whatsapp hesabından vefat eden Fuat Sezgin Hoca'yı yazdı.

*Fuad Sezgin Hoca'nın ardından...*
 
Birkaç hafta önce aldığım bir kitabı Amerika seyahatim sırasında yanıma almıştım. Şikago Havaalanında uçağa vaktim vardı, bitireyim dedim. Ondan aldığım notları bugünlerde yazacaktım. Bu sabah acı bir haber aldık. Fuat Sezgin Hoca vefat etmiş. Allah rahmet eylesin. Büyük alimdi. Hayran olduğum kişilerden biri idi.
 
*Notlarımı aktarayım:*
 
Elimdeki kitap Timaş yayınlarından çıkmış ve bir solukta okunacak bir kitap. Fuat hocayla yapılmış bir söyleşinin kitaplaştırılmış hali.
 
Sefer Turan, Kahire'de düzenlenen geleneksel kitap fuarında tanıyor Fuat hocayı. Bir kitabına rastlıyor. Arapça yazılmış, Tarih-ü Turas el Arabi (Arap Kültür Tarihi). 
 
Fuat hoca 1924 Bitlis doğumlu. Ortaokul ve liseyi Erzurum'da bitirir. Sonra İstanbul'a gelir. Matematik okumayı düşünürken bir seminere katılır ve hayatı bu noktada değişir. 1943 yılında İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsünde ünlü Alman Oryantalist Hellmut Ritter (1892-1971) ile tanışır ve ondan dersler alır. 
 
Alman ordusu o yıl Bulgaristan'a kadar ilerleyince Türkiye'de üniversiteler 6 aylığına tatil edilir. Hellmut hoca öğrencilerine bu altı ayı iyi değerlendirmelerini ve Arapça öğrenmelerini tavsiye eder. Fuat Sezgin 6 ay eve kapanır ve Cerir et-Taberi'nin 30 ciltlik tefsirini Türkçe meallerini karşılaştırarak ve günde 17 saat çalışarak çözer. Tatil dönüşünde Hellmut hoca kendisine Ebu Hamid El-Gazali'nin İhyasını (İhyau Ulum-id Diin eseri) okumasını ister. Arapçasını test etmek için. Fuat hoca kolayca okuyuverir. Hellmut hoca takdir eder ve her yıl bir dil öğreneceksin diyerek Fuat Sezgin'e tavsiyede bulunur. Söylendiğine göre şu an Fuat hoca 27 dili çözebiliyor.  
 
Doktora tezi *Mecaz al Quran* isimli bir tezdir. 
 
Fuat hoca yaptığı çalışmalarda birçok bilinen ezberleri bozmuştur. Mesela doktora tezi çalışması sırasında Mecaz'ul Kur'an adlı eserin bazı yerlerinin Muhammed el-Buhari'nin hadis kitabından alındığını fark etmiştir. Daha önce akademisyenler ve muhaddisler Buhari'nin sözlü geleneğe dayandığını iddia ediyorlardı, ancak anlamış ki yazılı kaynaklara da dayanıyor.
 
Buhari'nin kaynakları hakkında araştırmalar adındaki tezini 1956 yılında tamamlar.
 
1960 darbesi sonrası Türkiye'den 147 akademisyen üniversitelerden men edilir. Fuat Hoca Frankfurt'a gider. O gün bugündür Almanya'da yaşıyor.
 
17 ciltlik Arap-İslam Bilim Tarihi adlı eseri yazmış durumda. İlk cildi 1967 yılında İstanbul'da iken yayınlar. 60 yıldır üzerinde çalıştığı bu eserin 18. cildi yazmaya devam ediyordu. Bugün Hakk'ın rahmetine kavuştu. İslam tarihinde İbni Nedim'in ünlü eseri El Fihrist ile başlayan geleneği devam ettirmiştir. Bu eseri TÜBA Türkçe'ye çevirmeye çalışıyordu. Ancak Hoca bunu göremedi. (Birçok dile çevrildi, Türkçe hariç).
 
Bu eserde Kur'an, Hadis, Fıkıh, Tarih, Edebiyat, Tıp, Farmakoloji, Kimya, Matematik, Astronomi, Astroloji, Meteoroloji, Coğrafya gibi değişik bilim dallarının tarihsel süreci anlatılmıştır. Dünya'da yaşayan en büyük bilimler tarihi profesörü idi.
 
Almanya'da kurduğu Bilimler Tarihi Kütüphanesinde 45.000 cilt kitap ve 10.000 adet mikrofilm var. 
 
1982 yılında Goethe Üniversitesinde Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsünü kurmuştur.
 
2008 yılında İstanbul Gülhane Parkı HasAhırlar binasında 700 eserin sergilendiği İslam Bilim ve Teknoloji Müzesini kurmuştur.
 
Amerika kıtasını ilk defa Türkler keşfetmiştir diyor. Bunu da ispatlıyor.
 
Hani bazıları bilim batıdadır diyor ya, ona cevap olarak bilimlerin insanlığın ortak mirası olduğunu her defasında vurgulamıştır. Bu yüzden müslümanların artık aşağılık kompleksinden kurtulmaları ve çok çalışmaları gerektiğini söylemiştir. 
 
Kendisi günde 17 saat çalışıyordu. Ancak ünlü Alman Şarkiyatçı Carl Brockelmann (1868-1956) günde 24 saat çalışırmış. Fuat hoca dinlenmeye zamanımız yok diyor.
 
Fuat hoca Alman vatandaşı olabilecekken bunu reddetmiştir. Türk vatandaşı olarak kalmıştır.
 
Kafasında hep müslümanların icat etmiş oldukları aletleri ortaya çıkararak insanlara tanıtmak, bilinmeyen aletleri gün yüzüne çıkarmak ve bunları müzelerde sergilemek vardı. Bunu bir miktar başardı. Miladi 850 yılından itibaren 16. yüzyılın sonuna kadar Müslümanlar ilimde mütemadiyen (sürekli olarak) yeni şeyler keşfettiler, diyor.
 
İslamda optik isimli bir kongre yapacaktı. Bildiğim kadarıyla yapamadı. 
 
Matematik coğrafya üzerine 20 yıldır çalışıyordu. Bu konu şimdiye yazılmamış bir alandır.
 
Usturlap Yunanlıların keşfettiği bir alettir, ancak onu müslümanlar geliştirmiştir, diyor.
 
Tavsiye ettiği bazı bilim insanlarının kitapları var. Alman felsefeci Sigrid Hunke hanım. Batı'nın üzerine doğan Allah'ın güneşi isimli eseri. 
 
Yahudi Arabist Franz Rosenthal'ın yazdığı kitap: "Sweeter Than Hope": Complaint and Hope in Medieval Islam, 1983.
 
Katip Çelebi, Keşfüzzunun: 16000 adet Farsça ve Arapça kitabın kataloğu var.
 
Katip Çelebi: Cihannüma: Coğrafya kitabı. 
 
Katip Çelebi genç yaşta ölmüş bir Osmanlı bilim adamı. 
 
Dakikaları ölçen ilk saat 12. yüzyılın başında İslam dünyasında yapılıyor.
 
Evliya Çelebi abidesi dikilecek bir alimdir. İyi bir coğrafyacıdır.
 
İslam Müzik tarihi: İngiliz bilgin G. Farmer.
 
Modern navigasyonun temellerini Müslümanlar Hindistan'a gittiğinde kuruyorlar.
 
Hocaları çok dil biliyordu. Kendisi de her yıl bir dil öğrenmeye çalıştı. Helmutt Ritter 32 dil biliyordu. İspanyol oryantalist Nicel 54 dil biliyormuş. 
 
Avrupalılar Carl Brockelmann'ın kitabını yeni baştan yazacak bir komisyon kurmayı düşünürler. Bu komisyon bir miktar çalışmaya başlasa da işin hakkından gelemez. Bu iş bir komisyon işidir, tek kişi yapamaz derler. O işi Fuat hoca tek başına yapmıştır.
 
Bilim tarihçisi George Sarton: Biruni beşeriyetin tanıdığı en büyük kafalardan biri, demiş.
 
Oryantalistlerin bizi bizden daha iyi tanıdığını söylüyor. Bu da çalışmayla oluyor. 
 
Ezher Üniversitesindeki hadis profesörleri bile Peygamberimizin sözlerinin şifahen (sözlü) nakledildiğini sanırlar. Mesela oryantalist Goldziher'e göre Buhari ve Müslim'in bu şekilde eser yazdığını iddia eder. Fuat hoca bunu belgelerle ispat eder. Eserlerin arkasında yazılı kaynaklar olduğunu söyler. 
 
Fuat hoca eserinin bir cildinde Arap şiiri ile Yunan şiirini karşılaştırmıştır. Bunun için Yunanca öğrenmiştir.
 
Arap edebiyatı tarihini Brockelmann yazmıştır. İslam'da kimya tarihini Fuat hoca yazmıştır. Modern kimyanın temellerini Müslümanlar atmıştır.
 
İslam botanik tarihini de ilk defa Fuat hoca yazmıştır.
 
Müslümanlar daha 9. yy'da dolu nasıl oluşur, rüzgar nasıl ortaya çıkar, med ve cezir nedir gibi meteorolojik konuları biliyorlardı. 
 
İslam dünyasının en büyük alimlerinden biri Cabir ibni Hayyan'dır. "Kainat matematiksel ölçüler esasına göre yaratılmıştır. Allah insana kainatın bütün sır perdelerini yırtacak kabiliyeti vermiştir." Bütün hayvan seslerini ifade edebilecek 700 harflik bir alfabe ortaya koyuyor. Kimya ilminin babasıdır.
 
Avrupa'da latin dünyasında 18. yy'a kadar kaynak verme mefhumu yok. Müslümanlardan tercüme ettikleri birçok kitabın üzerlerine çoğu zaman kendi isimlerini koyuyorlar. Galen isimli ilim adamının yazdığı kitap 1928 yılında farkediliyor ki Huneyn bin İshak tarafından yazılmış. Bir Alman bilgini farkediyor.
 
Hirschberg, İslam'da göz tıbbının 10. yy'da Avrupa'daki 18. yy düzeyinde olduğunu göstermiştir.
 
Küresel geometriyi kuran Biruni'dir. 
 
Müslümanlar bugün hayatlarını uçaklarda, trenlerde, otomobillerde gezmekle geçiriyorlar. Fuat hoca çok çalışmamız gerektiğini her defasında vurgulamıştır. "Okuyan, yazan, düşünen bir millet olmalıyız. İki günü birbirine eşit olan insan zarardadır."
 
Eleştiri kültürü İslam'da gelişmiştir. Tenkitin ahlak prensiplerini müslümanlar ortaya koymuştur. Fuat hoca, "inşallah benden sonra gelen nesiller İslam'da tekamül kanunu diye bir eser neşrederler", diyor. 
 
Rasathaneler Yunanlılarda yoktu. İlk defa müslüman dünyasında çıktı. Müslümanlar rasatlarda dakikayı 60'a böldüler.
 
Aristo'nun yazdığını düşündükleri taşlar hakkındaki kitap İbn-i Sina tarafından yazılmıştır. Bunu Homyard denilen bir İngiliz bilgini farkediyor.
 
İslam dünyasında geri kalmışlığın sebebi din değildir. Atatürk geri kalmışlığımızı farketti ancak onu yanlış yönlendirdiler. 
 
Oryantalistler İslamı tenkit eden insanlar olarak biliniyorlar. Ancak hepsi öyle değil. Onlar içinde doğruyu yazan hatta sonradan müslüman olanlar var.
 
Bugünkü haritaları Müslümanlar yaptı. Kartoğrafya tarihinde önemli katkıları var.
 
Hicri 1. yy sonlarına doğru İslam dünyasında okuma yazma bilenlerin sayısı bütün dünyadaki okuma yazma bilenlerin sayısından daha çoktu. Üniversiteler, İslam dünyasının bir mahsülüdür.
 
İlk devlet üniversitesi Nizamiye olup Bağdat'ta yapılmıştır. Üniversiteler Camii'lerden çıkmıştır. Heinrich Schipperges söylüyor bunları.
 
Kitabın son kısmında Arapça yazının avantajlarından bahsediyor. Hocası Hellmut Ritter diyor bunu: "Arap yazısında 3 vites vardır. Bunu herkes bilmez. Yazıyorsunuz ama noktasız yazıyorsunuz. Bu çok hızlı yazmanıza vesile oluyor. Ama okumada da tam tersi. Bu alimler vitesidir", diyor. Kütüphanelerdeki kitapların bir kısmı böyle. Onları ancak alimler okuyabilir. 2. vites ise; noktalı ama harekesiz yazarsınız. Okuma da yazma da 2. vitestir. Bu umumiyetle halk için geçerli vitesdir. 3.sünde ise; noktalı ve harekeli yazarsınız. Okurken hata varsa çok kolay fark edersiniz. Fakat yazmak ta zaman alır.
 
Arapça güzel bir dil. Bilim dili olmaya başlayınca çeşitli terminolojiler ortaya çıktı. Tekamül etti. Miladi 8. yy'da. Sibeveyh denen alim El-Kitab adlı gramer kitabını yazdı. Gramerin felsefesini ortaya koydu. O dönemde ne Avrupa'da ne de Çin'de böyle bir kitap yok.
 
Allah rahmet eylesin. Güzel insandı. Bize görev olarak söylediği şeyleri yapmak nasip olur inşaallah.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri