ASLAN DEĞİRMENCİ / ANKARA
ANASOL-M hükümetinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın “Batı Çalışma Grubunu” deşifre eden ‘Milat’ Başbakanlık Müsteşarlığı tarafından hazırlanarak dönemin Başbakanı Ecevit ve Cumhurbaşkanı Demirel’e sunulan irtica raporuna ulaştı.
“İrticai Kadrolaşma Faaliyetleri” başlıklı raporda, açıkça fişleme yapıldığı görülüyor. 1996-97 yılında atanan 8’i Vali yardımcısı, 9’u Kaymakam olmak üzere 17 görevlinin İl Hukuk İşleri Müdürlüğüne atandığı, 58 Kaymakam’ın Vali yardımcısı yapıldığı belirtiliyor.
Yazıklar olsun!
Atamaları yapılan isimlerin irticacı olduğu iddia edilen raporda, “98 ve 99 yılı tayin dönemlerinde irticai görüşe sahip personel hakkında yapılan işlemler sonucu, bugüne kadar 381 Vali yardımcısı ve Kaymakamdan 209’u hakkında yer ve unvan değişikliği yapılmak suretiyle bu görüşte olan görevlilerinin yüzde 55’i pasifize edilebilmiştir” deniliyor.
Emniyet personeline zulüm
Benzer bir çalışmanın Emniyet içersinde de yürütüldüğünün belirtildiği skandal raporda inançlı personele yapılan kıyım şu ifadelerle anlatılıyor: “Emniyet Genel Müdürlüğünde irticai görüşe sahip 227 personel içerisinde 191 personel değerlendirilmeye tabi tutulmuş olup bu kapsamda;
176 personel hakkında herhangi bir işlem yapmama, 15 personele de çeşitli disiplin cezaları verilme kararı alınmıştır. Halen 37 personel hakkında da ‘İzleme Komisyonunun’ değerlendirmesi devam etmektedir. Buradan çıkacak sonuçlara göre belirtilen personelle ilgili gerekli yasal işlemlere başlanacaktır. Ayrıca Başbakanlığa çeşitli kanallardan ulaştırılan münferit olaylara gerekli hassasiyet gösterilerek, irticai görüşe sahip kamu personeli hakkında yasal işlem yapılmıştır.”
Çalışmalar tüm kurumlara yayılmış
İnançlı kesime yönelik baskıların ve verilen hukuksuz cezaların deşifre olduğu raporda, çeşitlik kamu kurumlarında benzer çalışmaların sürdüğü, bu kapsamda 469 personel hakkında disiplin cezası uygulamasının yapıldığı belirtiliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğünde üst kademe tüm yöneticilerin görevden alındığının vurgulandığı raporda, irticai faaliyetleri izlemek için yeni bir birimin müdürlük içinde kurulduğu ifade ediliyor.
Hep aynı paranoya: İrtica
Raporun sonuç bölümü ise şu paranoya ile sona eriyor: “Gelinen bu noktada irticanın devlet kadroları içerisinde alınan tedbirlere rağmen büyüme gayretlerini sürdürdüğü ve nitelikleri anayasada belirtilmiş Cumhuriyet rejimi için önemli tehdit olma özelliğini koruduğu görülmektedir. İrticai tehdide karşı Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 Şubat 1997 tarihli 406 sayı kararında yer alan 18 tedbirin gerektirdiği yasal ve idari düzenlemelerin ivedilikle tamamlanması ve konu ile ilgili Mecliste bekleyen yasaların süratle çıkarılması hayati öneme sahiptir. Belirtilen yasaların uygulamasında gösterilecek kararlılığın Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma ve modern hukuk devleti olma yolundaki ilerlemesini önemli ölçüde etkileyeceği değerlendirilmektedir.”