Bir çok Peygamberin yaşamış olduğu, Kur'an-ı Kerim'de topraklarının kutsal kılındığı, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın bulunduğu belde: Filistin...
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın yer aldığı bu topraklar Müslümanlar için ayrı bir önem ve değer taşır.
İstanbul’un Fethi ve Fatih Sultan Mehmet’in yapımcısı Ella, İstanbul animasyon stüdyolarında bir Filistin gerçeğini anlatan Zeytin'in Hayali adlı çizgi filmin yapımını gerçekleştirdi. Zeytinin Hayali, 1940’lı yıllarda Kudüs’ün “Ayn Karim” köyünde doğan bir kızın gerçek hayat hikayesinden uyarlandı. Filistin gerçeğini çizgi sinemaya aktaran yapım ilk kez Türkiye’de sinema gösterimine çıkacak.
FİLMDE ÇİZİLEN KARAKTERLER VE FİLMİN KONUSU
'ZEYTİNİN HAYALİ' ESAS KARAKTERLERİ
MERYEM
Herkesle güzel geçinen, yardım seven, üstün bir karaktere ve abartısız bir güzelliğe sahip olan akıllı ve soylu bir insandır.
Babası İbrahim Ayn-Karim eşrafındandır. Annesi ise Cenin şehrinden buralara gelmiştir. Babası gibi Meryem de vatan sevgisi ve tutkusu ile yetişmiştir. Meryem hikayede iki aşamada karşımıza çıkmaktadır.
KÜÇÜK MERYEM
Henüz sekiz yaşında ve anne ve babasına derin bir sevgi ve saygı duymaktadır. Anne babasının sözlerinden çıkmayan sevimli ve neşeli Meryem okulunda başarılı ve derslerini seven bir öğrencidir. Babası gözleri önünde öldürülen Meryem babasının katili olan Timsah ( kan döken )’e karşı psikolojik bir komplekse girmiştir.
MERYEM NİNE
63 yaşında güçlü bir kadındır. Fakat iç dünyasında hayatını çileli kılan bir korku vardır. Geçmişte yaşadıkları ona çalışmayı, sabrı ve özveriyi öğretmiştir. Sarsılmaz bir irade ve soğukkanlılıkla çocuklarını yetiştirmek için çaba sarf etmektedir.Evine, yurduna geri dönmek umudu ile doludur.
MERYEMİN BABASI
Adı İbrahim. 35 yaşında, uzun boylu, soğuk kanlı, keskin bakışlıdır. Toprağı, evi ve ailesi için kendini feda etmeye hazır, savaştan korkmayan biridir.
MERYEM’İN ANNESİ
Adı Leyla. 30 yaşında, uzun boylu, çok şefkatli biri olmasına rağmen ciddi ve mizahtan uzak bir görünüme sahiptir.
TİMSAH
Adı Şamul. Polonya asıllı Yahudi, mavi gözlü, kumral, iri bir bünyeye sahip. Korkak olmasına rağmen kendisini güçlü ve cesur göstermeye çalışıyor. Güçsüzlere eziyet etmekten zevk alıyor. Timsah hikayede iki aşamada rol almaktadır.
KÜÇÜK TİMSAH
13 yaşında kaypak bir karaktere sahip. Kendisine arka çıkanları hoşnut etmek için cesur ve güçlü görünmeye çalışır. Yüzünde, gözünün altından ağzının kenarına kadar uzanan derin bir yara izi var.
BÜYÜK TİMSAH
Lakabı Kandöken. 68 yaşında, çirkin suratlı, kaba sesli, kötü bakışlı bir adam. Tek güvencesi, onu güçlü gösteren adamları ve vazgeçemediği silahlarıdır.
FARİS
10 yaşında. Meryem’in torunu. Zeki, kendine güveni tam, aynı zamanda mütevazı, iyilik yapmayı ve insanlara yardım etmeyi seven birisi.
İBRAHİM
Meryem’in oğlu yani Faris’in babası. 40 yaşında başarılı bir doktor. Dedesi İbrahim gibi uzun boylu ve onun kadar kuvvetli bir cüsseye sahip.
SERAP
Faris’in yanından hiç ayırmadığı sincap. Sözden anlayan zeki bir hayvan.
SELİM
30 yaşında. Gizli kahraman “Ebu Zeytun” un ta kendisi. Zayıf karakterli ve kararsız bir genç olarak kendisini gösterir. Bu nedenle herkes ona yardım etmeye çalışır. Gerçekte “Ebu Zeytun”, sözü dinlenen başarılı bir komutandır.
'ZEYTİNİN HAYALİ' KONUSU
Film, 2002 yılında Filistin’in Cenin kentinde sokakta bilye oynayan Faris ve arkadaşlarının aralarında geçen olaylarla başlar. Faris’in Ninesi Meryem, yeri geldikçe küçükken başından geçen olayları hatırlayıp torununa anlatmaktadır…
Meryem’in Köyü…
Yedi yaşındaki Meryem, anne ve babasıyla, Filistin’in “Ayn-Karim” köyünde, güvenilir bir taşrada yaşardı. Geçimlerini toprağı ekip biçerek, özellikle de zeytin ziraatı ile sağlarlardı...
Yahudi işgali başlıyor…
Köy halkı, Yahudilerin guruplar halinde Avrupa’dan Filistin’e göç etmelerinden ve sayılarının her geçen gün arttığından bahsediyorlardı…
Göç…
Olaylar, yakınlardaki “Dir-Yasin” köyü halkının, “Ayn-Karim” köyüne sığınmasıyla beraber gelişmeye başlar. Çünkü Yahudiler o köyde korkunç katliamlar yapmışlardır. Kısa bir süre geçmeden kalabalık Yahudi çetelerinin “Ayn Karim” köyüne ulaşması üzerine babası, Meryem ve annesini göç kafilesiyle köyden uzaklaştırmak zorunda kalır…
Meryem’in Babası ve Timsah…
Meryem babasını terk etmek istemez. Bundan dolayı kafile uzaklaşıp annesi de düşüncelere dalınca köye doğru koşar, annesi de arkasından... Aralarında 13 yaşında bir çocuğun da bulunduğu silahlı İsrail çetelerinden bir gurup, Meryem ve annesinin önüne çıkar. Reisleri bıçağını kaldırıp Meryem yönüne uzatırken Meryem’in babası onlara yetişir. Çeteyle kavga eder ve onları döver... Ancak küçük Yahudi yerden silahı alıp onu sırtından vurur. Babası son nefesini vermeden önce, evin tapusuyla anahtarını Meryem’e verir…
Babanın Emaneti…
Meryem, oğlu İbrahim’i eğitip yetiştirmekle meşguldür. 1969 da oğluyla Mescid-i Aksa’ya ziyarete gittiğinde, tapunun bulunduğu kesenin kayalıkların arasına düştüğünü fark edemez…
İbrahim ve Faris…
İbrahim büyür ve okumak için uzaklara gidip doktor olarak geri döner. Kamptaki insanlara sürekli yardım eder. Evlendikten sonra Faris adında bir oğlu olur…
Faris ve Sincap…
Faris’in Serap adında küçük bir arkadaşı vardır. Çok hareketli ve komik bir sincaptır. Serap ismini Faris vermiştir çünkü o hiç beklenmedik anlarda birden bire ortadan kaybolmaktadır…
Ebu Zeytun…
Faris ve ailesi diğer kamp halkı gibi, ‘kan döken’ lakabıyla nam salan Yahudi militandan ve onun Filistin halkına yaptığı eziyetlerden bahsediyorlardı. Ona bağlı özel bir askeri birliğin, komşu evlerden birini basıp, tüm eşyalarına zarar vermelerini unutamıyorlardı.... Öte yandan Filistin halkı, kendisinden “Ebu Zeytun” diye bahsedilen, işgal güçlerine karşı mücadele eden bir kahramandan söz ediyordu…
Hak…
Meryem, “terk etmek zorunda kaldıkları evin, İbrahim ve çocuklarına geri verilmesini arzuladığını” söyler. İbrahim ve Faris fotoğrafa bakarlar. İbrahim annesinin moralini düzeltip neşelendirmek için, kendisine bir zamanlar öğrettiği ‘aranan hak kaybolmaz’ düsturunu hatırlatır…
Zayıf Nokta…
İbrahim, oğlunun karate derslerini hatırlatıp onu tekrar teşvik eder. Faris babasına, karate takımındaki kimsenin yenemediği bir çocuktan bahseder. Babası da dayanıklı olup sabretmesini ve rakibinin zayıf bir yanını bulmasını tavsiye eder…
Hastaneye baskın…
Faris’in babası, hastalarını ücretsiz muayene ettiği kliniğinde çalışırken İsrail askerleri içeri girip, onu “Ebu Zeytun’a yardım etmek suçuyla itham ederler…
Babasız günler…
Faris ve Serap karate dersinden yenilmiş olarak eve dönerlerken sokağın başına geldiklerinde, kapılarında bir kalabalığın toplandığını görürler…
Şampiyon…
Yarışma zamanı gelince Faris’in annesi, ninesi, kardeşleri ve Serap izlemeye giderler. Yarışmacılar teker teker elenince en sona Faris ve Rami kalır. Rami, her zaman ki gibi Farisi hiç zorlanmadan yere savurur... İkinci bir kez karşılaşırlar…
Baba tavsiyesi…
Ailesi tebrik etmek için yanına gelince, Faris onlara, babasının tavsiye ettiği “sabretme ve zayıf noktayı bulma” taktiğini uyguladığını söyler…
Mescid-i Aksa…
Faris okulla birlikte Serap’ı da yanlarına alarak Kudüs’e Mescid-i Aksa’yı ziyarete giderler. Gezi esnasında Serap her zamanki gibi ortadan kaybolur…
Korku…
Evin kapısı yumruklanır. Nine kapıyı açar. Selim, önlem almaları gerektiğini çünkü İsrail Ordusu’nun bir şeyler yapmaya hazırlandığını söyler. Durum ciddi bir hal alır...
Cenin Şehri yerle bir….
İsrail ordusu Cenin’e hücum etmeye başlamıştır…
Cesaret…
Saldırıdan sonra Serap dışarı kaçınca Faris de onu yakalamak için anne ve ninesinden habersiz dışarı koşar. Meryem Nine, Faris’i aramak için dışarı çıkarken gelini de küçük çocuklara bakmak için evde kalır. Meryem Nine tehlikeli bir arayıştan sonra Faris’i bulur. Hemen elinden tutup dönmeye başlamışken önlerinde bir tankın durmasıyla irkilirler. Tankın yanında İsrail komutanı “Timsah” belirir...
İbrahim dönüyor…
Patlama sesleri son bulur ve güneş doğar. Onlar, evlerinden harabeye dönen kampın durumunu görmek için dışarı çıkarlar…
Bir rüyanın şarkısı…
Filistin halkı evlerini yeniden yapmaya koyulurken, koparıldığı toprağa dönmeyi hayal eden zeytin fidanının dönüş şarkısı başlar…