Ferhan Şensoy vefat yıl dönümünde anılıyor

Ortaoyuncular adlı tiyatro topluluğunun kurucusu, Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden Ferhan Şensoy, vefatının ikinci yılında yad ediliyor.

Usta oyuncu, ilkokul öğretmeni Müjgan Şensoy ile Çarşamba Belediye Başkanı, tüccar Yusuf Cemil Şensoy'un oğlu olarak 26 Şubat 1951'de Samsun'da dünyaya geldi.

Ferhan Şensoy, 1957'de Samsun'da Gazi Osman Paşa İlkokulu'na başladı. Ortaokul döneminde Galatasaray Lisesinde eğitim görmek üzere 1961'de İstanbul'a giden sanatçı, bir süre sonra okuldan ayrılarak Samsun'a döndü. Başarılı oyuncu 1970'te Çarşamba Lisesinden mezun oldu.

Sanatçının ilk öykü ve şiirleri 1969'da "Yeni Ufuklar" ve "Soyut" dergisinde yayınlandı.

Kaleme aldığı skeçleri Devekuşu Kabare'de 1970'te sahnelenmeye başlayan sanatçı, aynı yıl Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümüne girdi.

1970'te Galatasaray Oyuncuları isimli amatör topluluğu kurdu

Şensoy, 1970'te Galatasaray Oyuncuları isimli amatör topluluğu hayata geçirdi. Topluluk, sanatçının yazdığı, "Je M'en Fous Bilader" adlı Türkçe-Fransızca eserin provalarını, Haldun Taner'in önderliğinde, Devekuşu Kabare Tiyatrosunun salonunda gerçekleştirdi.

Grup Oyuncuları ile 1971'de Ayfer Feray Tiyatrosunda profesyonel oyunculuğa adım atan sanatçı, ilk profesyonel yönetmenlik deneyimini ise İsmet Küntay'ın yazdığı, Paravana Kabare'nin sergilediği, "Güm Güm Güm" adlı oyunla yaptı.

Usta sanatçı, 1972'de Fransa'nın Strazburg kentinde, Ecole Superieure d'Art Dramatique adlı okulda tiyatro öğrenimine başladı.

Yönetmen Jerome Savary'nin 1973'te asistanlığını yapan Şensoy'un "Haneler" adlı oyunu aynı yıl, Haldun Taner ve Umur Bugay'ın ek skeçleriyle Devekuşu Kabare Tiyatrosunda ilk kez oynanmaya başladı.

Şensoy, Fransızca kaleme aldığı "Montreal'de Ce Fou De Gogol" eseriyle 1975'te "En İyi Yabancı Yazar" ödülünü aldı.

Tiyatroya ömrünü adayan sanatçı, 1973'te Nazım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Yunus Emre'nin metinlerine yer verdiği Fransızca kolaj oyun "Proche - Orient Lointain" (Iraktır Yakın Doğu) eserini yazdı.

Ferhan Şensoy, Türkiye'ye döndükten sonra 1976'da Ali Poyrazoğlu Tiyatrosunda, yazarlığını da yaptığı "Dur Konuşma Sus Söyleme" adlı oyunda rol aldı, Türk Yazarları Tiyatrosunda oyunculuk ve yönetmenlik görevlerinde bulundu.

1977'de "Kızını Dövmeyen Dizini Döver" ile ilk kez bir filmde yer aldı

İlk televizyon skeçlerini de 1976'da yazmaya başlayan Ferhan Şensoy, Ali Poyrazoğlu'yla rol aldığı skeçlerin birinde canlandırdığı garson rolüyle ilk kez televizyona çıktı, TRT ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu için çeşitli skeçler yazdı.

Usta oyuncu, bir süre Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu'nda oyunculuk yaptı.

İlk kitabı "Kazancı Yokuşu" 1977'de yayınlanan sanatçı, yönetmenliğini Temel Gürsu'nun üstlendiği "Kızını Dövmeyen Dizini Döver" ile ilk kez bir filmde yer aldı.

Ferhan Şensoy, oyuncu Mete İnselel ile Anyamanya Kumpanya Tiyatrosu'nu 1978'de kurdu, kendi eseri "İdi Amin Avantadan Lavanta" oyununda uzun yıllar rol aldı ve yönetmenlik yaptı.

Sanatçının 1978'de yazdığı "Bizim Sınıf" adlı televizyon dizisi ikinci bölümden sonra öğretmenlerin manevi şahsiyatını tezyif ettiği gerekçesiyle TRT'de yasaklandı ve oyuncu olarak katıldığı diğer televizyon dizileri de yayından kaldırıldı.

Ferhan Şensoy, daha sonra 1979'da kaleme aldığı "Sizin Dershane" dizisinde rol aldı. Tiyatro çalışmalarına ara vermeden devam eden sanatçı, Ayfer Feray Tiyatrosunda kendi yazıp yönettiği ve müziklerini yaptığı "Hayrola Karyola" oyununda rol aldı.

Birçok ödül aldı

Yazdığı "Dedikodu Şov" isimli kabare gösterisini Adile Naşit, Perran Kutman, Pakize Suda, Sevda Karaca ve İstanbul Gelişim Orkestrasıyla sahneleyen Şensoy, Arda Uskan'ın yazıp, Fuat Güner'in müziklerini yaptığı "Kukla ve Kuklacı Kabare" gösterisinde oynadı.

Usta tiyatrocu, 14 Mart 1980'de Harbiye'de, Yapı Endüstri Merkezi Salonu'nda ilk kez perdelerini açan ve 50'yi aşkın oyunun oynandığı Ortaoyuncuların bünyesinde, "Nöbetçi Oyuncular" adlı bir gençlik grubu kurarak, yeni tiyatro sanatçılarının yetiştirilmesine katkıda bulundu.

Sanatçının müziklerini Fuat Güner'le yaptığı, yönetmenliğini üstlenip, oyuncu olarak da yer aldığı "Şahları da Vururlar" eseri, "Avni Dilligil Jüri Özel Ödülü" ve Dergi-13'ün "En Başarılı Oyun Ödülü"ne değer görüldü.

Şensoy, Küçük Sahne'nin 30. yılı dolayısıyla Ortaoyuncuların konuğu olarak, Aleksiev Arbuzov'un "Eski Moda Komedya"sında oynadı. Mücap Ofluoğlu'nun sahneye koyduğu oyunun dekorunu da yapan sanatçının performansı, Tiyatro-81'in "En İyi Erkek Oyuncu Ödülü"nü getirdi.

"Ferhangi Şeyler" adlı tek kişilik oyununu 7 Mart 1987'den itibaren aralıksız oynayan sanatçı, yazıp yönettiği "Varsayalım İsmail" adlı televizyon dizisindeki performansıyla da Doruktakiler Ödülü'nün sahibi oldu.

Sanatçı, kendisine Ulvi Uraz Ödülü ve Sanat Kurumu Ödülü'nü getiren "İstanbul'u Satıyorum" oyununu 1988'de yeniden yazıp, müziklerini yaptı. Münir Özkul ve Erol Günaydın'ın katılımıyla Ortaoyuncularda oynanan eserin yönetmenliğini de Şensoy üstlendi.

Şensoy, 1991'de BBC'ye verdiği bir röportajında, geleneksel tiyatro motiflerinden ve ortaoyunundan yararlandığını ifade ederek, şunları söylemişti:

"Benimki meddahlık ama bir çağdaş meddahlık çizgisi yakalamaya çalışıyorum. Ortaoyunundan yararlandığım kadar, uyumsuz tiyatrodan da yararlanmaya çalışıyorum. Ben Fransa'da eğitim gördüm. O ekolün etkisini taşımaktayım. Böyle bir senteze ulaşmaya çalışıyorum. Bir şey bulmuş değiliz, araştırıyorum."

Kel Hasan Efendi'den bugüne gelen "Kavuk"u 1989'da Münir Özkul'dan devraldı

İstanbul Şehir Tiyatrosunda, Haldun Taner'in "Keşanlı Ali Destanı"nı sahneye koyan Şensoy, Anca Visdei'nin "Don Juan ile Madonna" oyununu Fransızca'dan çevirdi ve yönettiği bu oyunda Derya Baykal'la aynı sahneyi paylaştı.

Avni Dilligil, İsmail Dümbüllü ve Nasrettin Hoca Mizah Ödülü'nün yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı Jüri Özel Ödülü, Afife Jale ve Muhsin Ertuğrul Ödülü gibi çok sayıda prestijli ödülün sahibi usta sanatçı, Kel Hasan Efendi'den bugüne kadar gelen Ortaoyuncuları Kavuğu'nu Münir Özkul'dan devraldı ve Rasim Öztekin'e devretti, onardığı Tarihi Ses Opereti'ni "Ses 1885" adıyla açtı.

Usta sanatçı Münir Özkul, kavuğu Ferhan Şensoy'a vermesinin hikayesini şöyle aktarmıştı:

"Rahmetli Dümbüllü İsmail Abi, beni izlemiş ve beğenmişti geleneksel oynadığım bir oyunda. Oyundan sonra 'Benden sonra sen devam et bu işte.' diye bana kavuğunu verdi. O gün sahnede merasim gibi bir şey yapıldı ve kavuğu aldım. Sonra uzun süre kavuk bende durdu ve yük olmaya başladı. Kavuğu genç birine vermek lazımdı. Düşünüyordum, kimse aklıma gelmiyordu. Sonra bir gün Ferhan'ın tiyatrosuna gidince, baktım müthiş bir tuluat yeteneği var. Bir aksilik oldu mu, sıkıştı mı, tak, lafını yapıştırır geçer. Bu çok önemli. Orada aklıma düştü. Hem yazar hem tiyatro sahibi hem de tuluat yeteneği olacak bundan uygunu olmazdı. Kavuğu Ferhan'a verdik."

Ferhan Şensoy ise kavuğa kavuşmasını, "Heyecan verici. Böyle bir kavuğun Kel Hasan Efendi'den Dümbüllü İsmail'e sonra Münir Özkul'dan bana gelmesi hem büyük bir sevinç hem de büyük bir sorumluluk." ifadeleriyle dile getirmişti.

1994'te kiraladığı bir gemiyi yüzen tiyatroya dönüştürdü

Şensoy'un 1990'da Pierre-Henri Cami'nin yaşamı ve yapıtlarından yola çıkarak yazdığı ve yönettiği "Yorgun Matador", kendisine Doruktakiler ve Altan Erbulak Ödülleri'ni kazandırdı.

Uzun yıllar devam eden "Ferhangi Şeyler" gösterileriyle, Altın Objektif Ödülü'ne layık görülen Şensoy, gösteriyi Stuttgart, Duisburg, Bochum, Berlin, Wuppertal, Köln, Nühnberg, Munich, Frankfurt, Hamburg, Amsterdam ve Zürih'te de sergiledi.

Bir televizyon kanalında "Kaybet-Kazan" isimli yarışma programının sunuculuğunu üstlenen Şensoy, 1994'te kiraladığı bir gemiyi yüzen tiyatroya dönüştürdü ve "İçinden Dalga Geçen Tiyatro" adını verdiği bu geminin tiyatro salonunda, yazdığı ve müziklerini yaptığı "Seyircili Seyir Defteri" adlı oyunu sahneledi. Aynı geminin 2. katında gece 24.00'ten sonra, "Kırkambar-Gece Tiyatrosu" kabare gösterisini sergileyen sanatçı, bu tiyatro projesiyle "İsmail Dümbüllü Ödülü"nü aldı.

Oyunları yurt dışında da sahnelendi

Bir televizyon kanalında, "Bağımsız Federe Ferhan Şensoy Televizyonu" isimli haftalık bir program yapan sanatçının "Güle Güle Godot" adlı eseri, Paris'te amatör bir tiyatro topluluğu tarafından Fransızca "Adieu Godot" ismiyle oynanırken, "Hayrola Karyola" oyunu da, Yugoslavya'da Prizren Kültürevi Türk Tiyatrosunda sahnelendi.

Amsterdam'da, Amsterdam Deneme Sahnesi Topluluğu tarafından "Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı" ve "Parasız Yaşamak Pahalı" oyunları sahneye kondu.

Şensoy, özgeçmişini yazdığı romanı "Kalemimin Sapını Gülle Donattım"ı da 2001'de okurla buluşturdu. 1980'de oyuncu Derya Baykal ile evlenen Şensoy'un bu birlikteliğinden 1989'da kızı Müjgan Ferhan ile 1990'da Neriman Derya dünyaya geldi. İki sanatçı 2004'te evliliklerini sonlandırdı.

"Eşeğin Fikri", "Hacı Komünist" ve "Elveda SSK" adlı üç kitabını 2005'te yayınlayan Şensoy, Deneme Sahnesi 35. Yıl Ödülleri'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülünün yanı sıra Nasrettin Hoca Altın Eşek Gülmece Ödülü'nün sahibi oldu.

Elli kadar sahne oyununda, 10'u geçkin televizyon dizisinde rol alan usta oyuncu, 2006'da "Pardon" filmiyle en iyi senaryo ödülünü kazandı.

Ferhan Şensoy'un kaleme aldığı, yönettiği ve rol aldığı oyunlar şöyle:

"İşsizler Cennete Gider", "Ruhundan Tramvay Geçen Adam", "Bilimsiz, Kurgusal Güldürü", "Fername", "Kiralık Oyun", "Uzun Donlu Kişot", "Beni Ben mi Delirttim?", "Biri Bizi Dikizliyor", "Kahraman Osman", "Kökü Bitti Zıkkım Zulada", "Sahibinden Satılık 1. El Ortaoyunu", "Fişne Pahçesu", "Parasız Yaşamak Pahalı", "Çok Tuhaf Soruşturma", "Felek Bir Gün Salakken", "Üç Kurşunluk Opera", "Şu Gogol Delisi", "Kırkambar-Gece Tiyatrosu", "Seyircili Seyir Defteri", "Köhne Bizans Operası", "Parasız Yaşamak Pahalı"

Kitapları:

"Karagöz ile Boşverin Beni", "Elveda SSK", "Hacı Komünist", "Eşeğin Fikri", "Rum Memet", "FerhAntoloji", "Kalemimin Sapını Gülle Donattım", "Falınızda Rönesans Var", "Denememeler", "İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You", "Düşbükü", "Ayna Merdiven", "Kazancı Yokuşu", "Seçme Sapan Şeyler", "Kedittin Direniş", "Oteller Kitabı"

Filmleri:

"Son Ders: Aşk ve Üniversite", "Pardon", "Şans Kapıyı Kırınca", "Büyük Yalnızlık", "Bir Bilen", "Parasız Yaşamak Pahalı", "Köşedönücü", "Kızını Dövmeyen Dizini Döver", "Aşk Dediğin Laf Değildir"

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür-Sanat Haberleri