Altaylı öncelikle Sabah'ta Yılmaz Özdil'in başrolünde olduğu iki krizi anlattı.
BİRİNCİ KRİZ
Yılmaz Özdil, ATV'de o dönem program yapıyor. Programının saati değişip o gün yayına geç girilince kaleme sarılıp kanalın genel müdürü hakkında ağır bir yazı döşeniyor.
Fatih Altaylı bunu öğrenince Doğan Satmış'ı Özdil'e gönderiyor ve şu mesajı yolluyor:
"ATV Genel Müdürü hemen yanındaki odada gitsin ne şikayeti varsa ona söylesin. Böyle yazı yazmasın"
Bunun üzerine Yılmaz Özdil kestirip atıyor ve "yazımı çekiyorum, yayınlamıyorum" diyor. O gün Yılmaz Özdil'in köşesi bu yüzden boş çıkıyor.
İKİNCİ KRİZ
Sabah Gazetesi TMSF'ye geçtiğinde bir Yılmaz Özdil krizi daha patlıyor. Özdil'in kalema aldığı yazıyı TMSF basmıyor. Bunun üzerine Fatih Altaylı başta olmak üzere yazarlar TMSF'nin sansürünü protesto için ertesi gün yazı yazmama kararı alıyorlar. Bunu da arayıp Yılmaz Özdil'e aktarıyorlar. Özdil'den aldıkları yanıt hepsini şoke ediyor.
Yılmaz Özdil kendisini için protestoya niyet eden yazarlara şu yanıtı veriyor:
"Size ne benim bu meselemden ben yazımı yazıyorum arkadaşım"
Bunun üzerine Sabah yazarları da protestodan vazgeçiyor.
Yılmaz Özdil'in yaptığı ucuz kahramanlık mı?
Fatih Altaylı tanık olduğu bu iki Yılmaz Özdil vakasını aktardıktan sonra şöyle bir eleştiri getirdi:
-"Son zamanlarda ben de dahil olmak üzere, yazarlar ucuz kahramanlık yapmaya başladılar. Sözcü son dönemde böyle yazarları toplamaya başladığı için bir çok gazetede ucuz kahramanlık yapan yazarlar çıktı. Bu hoş bir şey değil."
Peki Yılmaz Özdil mi yoksa Hürriyet mi haklı?
Uzun bir dönem Genel Yayın Yönetmenliği yaparak yayıncılık sorumluluğunu taşıyan Fatih Altaylı'ya göre Hürriyet Gazetesi yazıyı basmama hakkına sahip. Altaylı şöyle dedi:
-Bir gazete yayın ilkelerine aykırıysa yazıyı yayınlamama hakkına, yazar da yazmama hakkına sahiptir. Yazarların bu tarz yayın ilkelerine uymamaları doğru bulmuyorum.