Bingöl’de 10 askerin şehit olması, 70’inin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıyla ilgili askerlerin sevki sırasında yeterince önlem alınmadığı, çatışma sırasında PKK’lılara yeteri kadar müdahale edilmediği yönündeki şüpheler tartışılırken Radikal, görgü tanıklarının “O ateş etmesiydi felaket olurdu” dediği köy korucusu R.D.’ye ulaştı. Saldırı anının tanığı olan ve olay günü otomobiliyle Yedievler Mezrası’na gittiğini anlatan R.D. şöyle konuştu:
“Eve gidiyordum. Bir ses duydum. Önce otobüsün lastiği gümlemiş sandım. Bir baktım ateş geliyor her taraftan. Arabayı kenara bıraktım; eve koştum. Silahı alıp hâkim tepeye ulaştım. Ateş etmeye başladım. Teröristlerin bulunduğu yeri taradım. 15 - 20 el ateş etim. Silah sesi kesildi. Bu arada konvoyun arkasındaki zırhlının lastiklerinin patlamış olduğunu gördüm. Zırhlı o halde geri kaçtı. Sonra ateşe başladı. Ama bulunduğu yerden teröristleri görmesi imkânsızdı. Boşa ateş ediyordu. Ben silahımı alıp tepeye çıkınca yolun alt tarafındaki tepeye ateş ettim.”
Saldırı sırasında öndeki zırhlı aracın kaçtığını savunan R.D. şöyle devam etti: “Otobüsün önündeki zırhlı araç, tepenin arkasına geçseydi ve ateş etseydi belki de bunlar olmazdı. Ama o ateş etmedi. Bir tek arkadaki ateş etti. Bir de ben ateş etmeye başlarken bir uzmanın ateş ettiğini gördüm. Ama o da teröristlerin bulunduğu yere doğru ateş etmiyordu. Sonra zaten teröristlerden atış kesildi. İlk yaralıları ben kaldırdım. Yaralıları devlet hastanesine götürdük” dedi.
R.D., konvoyda sayabildiği kadarıyla on araç olduğunu belirterek, “İki zırhlının bile doğru dürüst karşı koyamadığı bir yerde zırhı olmayan araçlar hiçbir işe yaramadı. Konvoyda korucu yoktu. Korucu varsa da ben görmedim” dedi.
Açıklamalarda çelişki var
R.D’nin bu açıklamalarıyla birlikte hem görgü tanıklarının hem olayı yaşayan otobüs şoförünün ifadeleri Bingöl Valiliği’nin resmi açıklamasındaki bilgilerle de çelişti.
Konvoyda korucu var mıydı?
Bingöl Valiliği, Elazığ - Bingöl - Muş karayolu güzergâhında 25 ayrı kontrol noktasında, aralarında korucuların da olduğu timlerinin güvenlik önlemi aldığını açıklamıştı. Ancak saldırının gerçekleştiği hem Yedievler Mezrası korucularından H.D.’ye hem PKK’lılara ateş açan R.D.’ye göre konvoyda korucu yoktu. Kardeşler Köyü’nün muhtarı Muzaffer Becerikli da artık askeriyeden koruculara intikaller konusunda bilgi verilmediğini söyledi.
Konvoy muhafızları ateş açmakta geç mi kaldı?
Valilik açıklamasına göre saldırı, Kardeşler Köyü mevkiindeki ormanlık araziden yapıldı. Konvoydaki silahlı personel, iki kobra zırhlı araçla teröristler arasında çatışma çıktı. Korucu R.D ise arkadaki zırhlı aracın açtığı ateşin yanlış yöne olduğunu, otobüsten inen bir uzman çavuşun da yanlış yere ateş ettiğini savundu. R.D’ye göre öndeki zırhlı araç çatışmaya girmeden uzaklaştı. Habertürk’e konuşan saldırıya uğrayan otobüsün şoförü olarak tanıtılan kişi de “Güvenliğimizi sağlayan askerlerin karşılık vermemesi dikkatimi çekti” demişti.
Destek ne kadar sürede geldi?
Valilik açıklamasında saldırıdan sonra İl Jandarma Komutanı ve emniyet personelinin ‘derhal’ olay yerine gittiği belirtildi. Hem korucu H.D. hem muhtar Becerikli’ye göre 2 kilometre ötedeki karakoldan askerler çatışmaya katılmak için geldiğinde 10 dakika geçmişti ve saldırganlar çoktan kaçmıştı. Otobüs de çoktan yanmaya başlamıştı.
Mülteci kampı gibi
Bingöl - Muş karayolunda meydana gelen hain saldırının ardından Kabul Toplama Merkezleri’nin (KTM) durumu da tartışma konusu oldu. Bir sosyal paylaşım sitesinde, adı öğrenilmeyen bir asker tarafından paylaşılan cep telefonu görüntüsünde bitkin bir vaziyette üst üste yatan Mehmetçiklerin birliklerine teslim olmak için bekletildikleri KTM’deki görüntüsü yürek burktu. Birliğine gitmek için KTM’de kalan bir asker tarafından cep telefonuyla çekilen görüntüler, bir sosyal paylaşım sitesinde paylaşıldı. Bazı askerler yatakta uyurken, bulamayanları ise betonda bitkin halde uyumaya çalışıyor. Neresi olduğu öğrenilmeyen KTM’de kalan askerlerin bulunduğu salonun ortasında çöp yığının bulunması dikkat çekiyor. Görüntüleri çeken asker kaldıkları alana ’Burası askeriye değil, sanki mülteci kampı’ gibi ifadeler kullanıyor. Görüntüleri TSK’nın sitesine gönderip, bu olayın herkesçe duyulmasını istediği ifade ediliyor.
Kaynak: ENİS TAYMAN/ Radikal