Facebook'da kendimizi mi fişliyoruz?

Artık, resmi arşivlere gerek kalmadı; kendi kendimizi fişliyoruz. Uzmanlar uyarıyor...

Artan bilişim suçlarına karşı uzmanlar bilgisayar kullanıcılarını uyarırken, birçok ülkede kişilerin özgeçmişleri yerine Facebook sayfalarına bakıldığına dikkat çekildi.

Uzmanlar, "Bilgi çağının yaşandığı günümüzde gerek istihbarat kuruluşları ve gerekse kötü amaçlı kişiler sosyal ağlar aracılığıyla kişilerin kendi kendilerini fişlemelerinden faydalanmaktadır. Özellikle facebook gibi sosyal ağlarda kişilerin şahsi bilgilerine ve görüntülerine fazlasıyla yer vermeleri dolayısıyla birçok kullanılabilir veri ortaya çıkmaktadır. İnternetteki kayıtların hiçbir zaman silinmediği bilinmelidir. İnternette ortaya konan bütün görüşler, girilen tüm tartışmalar, ziyaret edilen siteler hep kayıt altındadır. Bu kayıt altındalık kişilere zarar getirebilmektedir. İnternetteki her şey gibi e-postalar da kayıt altındadır" dedi.
 


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu(BTK) tarafından hazırlanan Bilgi Güvenliği: Riskler ve Öneriler adlı yayında son yıllarda artan siber suçlara karşı kapsamlı bir açıklama yapıldı. Sanal ortamda var olan risklere, sorunların belirtilerine ve çözüm yollarına dikkat çekilen raporda bilgisayarlardaki güvenlik açıklarına değinildi. Raporda bir sistemde güvenlik açığı olduğunun belirtileri arasında yer alan başlıca unsurlar sıralanırken, kullanıcıların bilgisayarları bu belirtileri gösteriyorsa hemen önlem alınması gerektiği vurgulandı. Bu unsurlar şu şekilde sıralandı:

"Bilgisayarın normalden daha yavaş çalışması, İnternete bağlantı yapılmamasına karşın bilgisayarın ağ bağlantısının sürekli yanıp sönmesi, bilgisayarın kendi kendine kapanıp açılması ya da ekranda beklenmeyen mesajlar görülmesi, Bilgisayarın diskinin hızlı bir şekilde dolması, bilgisayardaki bazı dosyaların kaybolması ve bilgisayarda bulunan güvenlik duvarı, anti virüs programı ve otomatik güncelleme gibi güvenliğe yönelik programların kullanıcının bilgisi dışında kapatılmış olmasıdır. Eğer bir sistemde güvenlik sorunu varsa, önemli dosyaların yedeği alındıktan sonra, işletim sisteminin yeniden kurulup güvenlik önlemlerinin alınması ya da güvenlik konusunda hizmet veren bir firmadan teknik destek alınması ve internetten bir programla çözmeye çalışarak yeni bir ajan program yüklemekten kaçınılması yerinde olacaktır."

-İKİ YILDA 9 BİNİN ÜZERİNDE ŞÜPHELİ ELE GEÇİRİLDİ-

Raporda Türkiye'de 2008 ve 2009 yıllarında yaşanan bilişim suçlarına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verilerine de yer verildi. Buna göre 2008 yılında toplam 3 bin 123 olayda 4 bin 981 kişi yakalanırken, 2009 yılında 2 bin 871 olayda 4 bin 670 şüpheli ele geçirildi. Bu bilişim suçlarında Kredi Kartı Sahteciliği ve Dolandırıcılığı ve İnteraktif Banka Dolandırıcılığı başı çekti.

-PORNO İZLEMEK PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞA NEDEN OLUYOR-

Raporda bilgisayar kullanıcılarının dolandırılmanın yanında başka tehditlere de açık olduğuna dikkat çekilirken özellikle küçük yaşta kullanıcıların çocukların cinsel istismarı(pedofili) tehdidi ile karşı karşıya olduğuna vurgu yapılıyor. Telefono Acrobaleno Uluslararası Gözlem Grubunun çocukların cinsel istismarı konusundaki 14'ncü Raporuna da yer verilirken 2009 yılında pedofilinin yüzde 16.5 artış gösterdiğine dikkat çekiliyor. Pedofilinin bir hastalık olduğunun vurgulandığı raporda Porno sitelerde gezinmenin veya porno izlemenin depresyon, anksiyete, stres ve korku gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkardığı belirtiliyor. Konuyla ilgili Avusturalya'da yapılan bir araştırmanın sonuçlarına yer verilirken Amerikalı ve Avustralyalı 1325 erkeğin denek olarak kullanıldığı bu araştırma sonucunda, deneklerin yüzde 35'inde aşırı derecede stres ve yüzde 30'unda ise anksiyete bozukluğuna rastlandığı ifade ediliyor.

-ÇOCUKLARIN BİLGİSAYARINI SALONA ALIN-

BTK'nın bilişim suçları ve siber tehditlere yönelik raporunda alınması gereken önlemlere de dikkat çekildi. Maddeler halinde sıralanan önlemler arasında özellikle ailelere yönelik öneriler dikkat çekti. Bilgisayarların çocukların kişisel odalarında değil, evlerin ortak kullanım alanlarında tutulması ve girilen siteleri kontrol eden yazılımlardan yararlanılması gerektiği belirtildi.

-İSTİHBARAT KURULUŞLARI DA FACEBOOK'TA-

Raporun önlemler bölümünde sosyal paylaşım sitelerine de dikkat edilmesi gerektiği vurgulandı. Birçok ülkede kişilerin özgeçmişleri yerine facebook sayfalarına bakıldığına dikkat çekilirken "Bilgi çağının yaşandığı günümüzde gerek istihbarat kuruluşları ve gerekse kötü amaçlı kişiler sosyal ağlar aracılığıyla kişilerin kendi kendilerini fişlemelerinden faydalanmaktadır. Özellikle facebook gibi sosyal ağlarda kişilerin şahsi bilgilerine ve görüntülerine fazlasıyla yer vermeleri dolayısıyla birçok kullanılabilir veri ortaya çıkmaktadır. İnternetteki kayıtların hiçbir zaman silinmediği bilinmelidir. İnternette ortaya konan bütün görüşler, girilen tüm tartışmalar, ziyaret edilen siteler hep kayıt altındadır. Bu kayıt altındalık kişilere zarar getirebilmektedir. İnternetteki her şey gibi e-postalar da kayıt altındadır" denildi. ANKA

Hayat Haberleri