Mazlum-Der Gaziantep Şube Başkanı Abdurrahim Çelik, Çin'i, Uygurlu kardeşlerimizi olumsuz etkileyen sert ve acımasız, insanlık suçu sayılacak uygulamalardan vazgeçmeye davet ettiklerini belirtti.
Çelik, Uyur bölgesinde soykırıma ortak olunmamasını isteyerek, önceki yıl Çin'deki bir fabrikada yaşanan olayların ardından başlayan ve katliama dönüşen saldırıların ardından yüzlerce Doğu Türkistanlıların katledildiğini dikkat çekti.
Bu bölgede yaşananların artık sona ermesi gerektiğini dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti:
'Bu mazlum coğrafya yıllardır adeta bir soykırıma maruz kalmakta, her türlü insanlık dışı muamele yaşanmakta ve insanlar en temel hak ve özgürlükleri despotça ihlal edilmektedir. Yeter artık diyoruz. 30 milyon Müslüman'ın yaşadığı Doğu Türkistan, 1876'dan beri Çin'in işgali altındadır. Devletlerin vazifesi, mekan isimlerini değiştirmek değil adalet, hizmet ve barışı egemen kılmak iken Türkistan-ı Şarki olarak bilinen bölgenin adı, işgal sonrasında Çince yeni fethedilmiş manasına gelen Sincan olarak değiştirilmişti. Bazı basın yayın kuruluşlarında olayın Sincan bölgesinde etnik çatışma şeklinde duyurulması bile en hafifi ile bir duyarsızlık ve insani değerlere ihanettir. Sivillere yapılan insanlık suçudur. Çin ise Doğu Türkistan'da fiilen işlemektedir.
Çin zulmü zorunlu göç, kültürel ve dini yasaklar, eğitim sağlık eşitsizliği, zorunlu kürtaj, barışçı gösterileri kana bulamak, keyfi gözaltılar ile düzmece idamların neticesinde bu aşamaya gelmiştir. İnsan olma sorumluluğu; zulüm nerede ve kime karşı olursa olsun karşı durmayı, inisiyatif almayı gerektirir. Kapitalist dünya, Çin'deki ucuz köle iş gücünün ürünlerini doyumsuzca tükettiği için en az Çin diktatörlüğü kadar suçludur. Komünizmle kapitalizm, birbirine karşı gibi dursalar bile, İslam'a ve masum halklara karşı aynı makasın iki ucu gibi vahşet sergilemektedir.'
Çelik, şöyle devam etti:
'5 Temmuz akşamı yaşanan katliamı iki işçi grubu arasındaki çatışma gibi göstermek ve duyurmak evet bir ihanettir. Çin diktatoryası gerçekleri gizlemeye çalışıyor ancak yaşananlar yüz yılı aşkın bir süredir devam eden zulmün sosyolojik patlamasından başka bir şey değildir. Yeter artık... Dünya hakları bu zulme dur demelidir.
Çin hükümeti temel insan hakları ihlallerinden ve Müslümanlara uyguladığı soykırımdan derhal vazgeçmeli Müslüman Uygurların insanca yaşam haklarına saygı göstermelidir. Birleşmiş Milletleri ve tüm ülkeleri, uluslar arası kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütlerini ve insan haklarına duyarlı vicdan sahibi insanları Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı bu vahşete karşı tavır almaya, tepki göstermeye çağırıyoruz.'