Turan, Anadolu Ajansı'nın (AA) 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde geliştirdiği AA Finans Haberleri Terminali'nden canlı olarak yayınlanan AA Finans Masası'nın konuğu oldu.
Hükümetin konut sektörüne yönelik teşviklerine ilişkin değerlendirmede bulunan Turan, sektörde özellikle, alt ve orta gelir grubunda sosyal konut edinmek isteyen vatandaşlar için bunun çok iyi bir motivasyon kaynağı olacağını ve sektöre de çok ciddi bir canlılık getireceğini söyledi.
"Sermaye Piyasası Kanunu ile önü açılan gayrimenkul sertifikası bizde neden çalışmıyor. Bu sistem çalışırsa yabancıların Türkiye'ye yatırımları ne kadar artar?" sorusunu Turan, şu şekilde yanıtladı: "Bu farklı uzmanlık gerektiren bir konu. Benim de bu konuda farklı kanaatlerim var. Bakanlığımızın bu konuda ciddi bir çalışması var. Bunlar yeni konular, kanunlaşması, anlatılması, disipline edilmesi kolay konular değil. Ama gayrimenkul sektörü Türkiye için artık bir ihraç kalemi olarak da düşünülebilir. Mütekabiliyet yasasının genişletilmesiyle beraber satışlara baktığımızda, en son açıklanan rakamlara bakıldığında mart ayında geçen yılın mart ayına göre satışlarda yüzde 35'e yakın bir artış var. Bütün bu verilerin değerlendirilmesi gerekir. Gayrimenkul sertifikası, Takasbank gibi konuların da biraz daha oturması gerekiyor. Hem kamunun buna alışması gerekiyor hem de özel sektörün konuya biraz daha profesyonelce yaklaşması gerekiyor."
- "Kura göre yeni bir strateji tayin edelim noktasında değiliz"
Dolardaki yükselişin konut fiyatlarına yansımasına ilişkin görüşlerini aktaran Turan, şunları söyledi:
"Piyasadaki her bir hareketin, mutlaka üretimlerimize, maliyetlerimize yansıması olacaktır. Ama biz bu yıl 50 bin konutu aşmayı düşünüyoruz. Şu ana kadar 16- 17 bin konutun ihalesini yaptık. Bu şu demek; biz sektörde en büyük üretici konumundayız. Türkiye'de 13 yılda yapılan konutların yaklaşık yüzde 8'ini idare tek başına yaptı. Sektörden farklı bir pozisyonda durmuyoruz.
Biz şu anda yılda 50 bin, 60 bin konut üreten idarenin başı olarak bir 'S.O.S' görmüyoruz. Piyasa kendini regüle edecek düzeydedir. Kısa süreli kur hareketleri çok etkili değil, nerede kalıcı olacağına bakmak lazım bunun. Şu anda buna göre oturup da kura göre yeni bir strateji tayin edelim noktasında değiliz. Kur, 2,70-2,75 seviyelerinde dengelenirse bunun yüzde 2-3 mertebesinde konut fiyatlarına yansıması olacaktır."
TOKİ'yi gayrimenkul piyasası içinde farklı bir yere konumlandırmak gerektiğini dile getiren Turan, kendilerinin asla kar odaklı bir kurum olmadıklarını kaydetti.
Ürettikleri konutların yüzde 85'inin direkt sosyal konut olduğunu ifade eden Turan, "Konut almakta zorlanan vatandaşlara yönelik konutlardır. Bizim kar bakış açımız olmadığı için, bedel yükseldikçe ona bağlı olarak kar da yükselir. Biz öyle bir yaklaşımda olmadığımız için kur bu seviyelerde kalırsa, yüzde 2-3 gibi bir fark olabilir" diye konuştu.
- "Gayrimenkul sektörü ve onun aktörleri, kurlardaki artışı regüle ve sübvanse edebilecek büyüklüktedir"
Sektör açısından kurdaki artışın fiyatlara yansımasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Turan, sözlerine şöyle devam etti: "Sektörü şöyle görüyorum. Sektör arza ve talebe bağlı olarak gelişen bir sektör. Bir şehrin o bölgesinin cazip olması başka bir şeydir. Kayaşehir'de yapılan bir bina ile Levent'te yapılan bina arasında çok fark yok. Buna değer veren arz ve talep dengesidir. Ben sadece, dövizdeki hareketlilikle gayrimenkul sektöründeki fiyatların yukarı ya da aşağı oynamasının çok etken olduğunu düşünmüyorum.
Döviz sabitken, gayrimenkul fiyatları ciddi fiyatlara tırmandı. Bunu belirleyen şey, arz ve taleptir. Dövizin fiyatlara getireceği artı, eksi şey, yüzde 2-3 mertebesindedir. Gayrimenkul sektörü hareketli bir sektör olduğu için, bir yıldan yıla bakarsınız bir bölgede yüzde 20-30 daireler ya da arsalar fiyatlanmıştır. Ciddi bir etkisi olacağı kanaatinde değilim. Türkiye'de gayrimenkul sektörü ve onun aktörleri, bunu (kurlardaki artış) regüle ve sübvanse edebilecek büyüklüktedir."
- "Finans Merkezi 2 - 2,5 yıl içerisinde hayata geçmiş olacak"
Son dönemde çalışmaları başlayan 3. köprü, Kanal İstanbul ve 3. havalimanı gibi çalışmaların kendisini heyecanlandırdığını belirten Turan, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesinde de önemli aşamalar kaydedildiğini aktardı.
Turan, hafriyat ve iksa çalışmalarının tamamlandığı projede beton alt yapı inşa sürecine geçileceğini belirterek, şunları kaydetti: "Kazı çalışmaları tamamlandı. Bütün kamu kesiminin finansla ilgili paydaşları bu projede bulunacak. Biz de bu bağlamda 2,5 ay önce burada 2 tane ihaleyi yaptık. Çünkü bu işler protokolle bize verilmişti. Hem Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) binasını hem de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) bina işlerini biz yapacağız. Biz de bunların ihalesini yaptık hasılat paylaşımı modeliyle… İki firma bu işi aldı, bunlar bu iki binayı yapacak. Aynı zamanda burası bir yaşam alanı olacak, dünyadaki örnekleri de bu şekilde. Bu işleri yapacak firmalar da buradan hasılat elde edecekler işte bir takım ofis ve shop-mix dediğimiz dükkanlar vesilesiyle…
İnşallah 1,5-2 ay içerisinde İstanbul Finans Merkezi'nde TOKİ tarafından yaptırılacak iki inşaatımız başlamış olacak. İnşallah 2-2,5 yıl içerisinde de Finans Merkezi hayata geçmiş olacak. Burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı projenin önemli bir paydaşı. Biz bu işin önemli bir paydaşıyız, bizim iştirak şirketimiz olan Emlak Konut GYO da buranın paydaşlarından bir tanesi… Hep beraber, el birliğiyle bunu vaktinde hizmete sunacağız."
TOKİ'nin kurulduğu günden bu yana kuruluş amacının "konuta erişmekte zorlanan vatandaşları toplu konuta eriştirmek" olduğunu dile getiren Turan, 2002 yılına kadar yani 18 yılda idarenin yaklaşık 43 bin konut yaptığını aktardı.
2002 yılından 2014 yılına kadar geçen zamanda ise 655 bin konut imal edildiğinin altını çizen Turan, "Her idare dünün imkan ve kabiliyetleriyle sorunlara çözüm üretti. Bugünün imkan ve kabiliyetleri daha farklı. Dolayısıyla geçmişteki arkadaşlara haksızlık yapılmamalı. Onlar o günün şartlarına göre yoğun bir emek, insan üstü bir gayretle Türkiye'nin o zamanki potansiyelinin üstünde üretim yaptılar" diye konuştu.
Turan, TOKİ'nin daha iyisini yapmak üzere mücadele ettiğini ve kesinlikle kalite prensibiyle çalıştıklarını belirterek, buranın yakın gelecekte kalitesiyle anılan bir kurum olacağını ifade etti.
TOKİ binalarının Anadolu'da ne anlam taşıdığını vurgulamak adına bazı rakamlar veren Turan, şöyle devam etti: "2015 yılı ocak ayında Konya Selçuklu'da 19 konutumuz elimizde kalmıştı. Bunları kuralı şekilde satışa koyduk. Bu 19 konut için 1 hafta içinde 5 bin 200 vatandaşımız kuralı satışa girdi. Mesele şu; burada oturduğumuz yerden Anadolu'yu veya insanların ihtiyaçlarını değerlendirmek doğru değil. TOKİ binaları gerçekten ürettiği bütün konutlarını Türkiye'nin en sağlam binaları kategorisinde sayabiliriz. Ama kaliteyle ve bazı işçilikle alakalı konularda ciddi disiplinler geliştiriyoruz. TOKİ, güçlü bir kuruluştur ama bundan sonra Türkiye adına kalitede referans bir kuruluş olarak adı anılacaktır."
Turan, şehit ailelerine verilen evlerin geri istendiğine yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine, Bursa'da 2001 yılında dönemin bakanı tarafından 20 şehit yakını ve gaziye daire verildiğini, bunun karşılığında bu kişilere hiçbir evrak ve belge verilmediğini anlattı.
Bu sorunun giderilmesi ve bu evlerin tapularının söz konusu kişilere verilmesi için idarenin 3-4 yıldır uğraştığını vurgulayan Turan, burada yaşayanların konuyu iyi bildiğini söyledi.
Turan, konuyu Başbakan Ahmet Davutoğlu'na arz ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "20 bin lira bedelle şehit yakını ve gazilerimize tapularını almalarını öngördük. Bunun ödemesi ise şöyle; 20 bin liranın yüzde 10'u ödenecek. Bu yüzde 10'u da valiliğimiz yatırdı. Geri kalan 18 bin lira bedeli de 240 ay vade ile faizsiz yani ayda 60 küsur lira ödemeyle tapu sahibi olacaklar. 20 tane şehit yakını ve gazimiz var. Bunların tamamı tapularını almak için müracaat etti. Ben cumartesi günü kendileriyle görüştüm hepsi bize de bu kararı alanlara da dua ediyor. 'Biz yıllardır bu konuyu bekliyoruz. Bu daireler bize verilmişti ancak tapumuz yoktu. Bu sorunu çözdünüz, biz de çoluk çocuğumuza rahat bir gelecek verebileceğiz' derken, o binada hiç yaşamamış şehit yakınının çıkıp böyle konuşması çok önemli. Bu şehit yakınımız da inşallah bize dua eder."
- "4-5 hafta içinde yastık altından 750 milyon lira çıktı"
Mehmet Ergün Turan, TOKİ'nin dünyada model alındığını dile getirerek, her hafta 3-4 gelişmekte olan ülkeden görüşme talebi aldıklarını söyledi.
Kar odaklı çalışmadıklarının altını çizen Turan, 100 liraya mal ettilerse 100 liraya verdiklerini, bunların peşinatlarını aldıktan sonra geri kalan ödemeleri de taksitlendirdiklerini anlattı.
Turan, bu bir yıl içinde ödendiğinde geri kalan paranın enflasyon karşısında değer kaybetmemesi ve dar gelirli vatandaşların ezilmemesi için memur maaş artış oranında yani en düşük bedelde fiyatlandırmalar yaptıklarını ifade etti.
Geri ödemeye başlamış ve 2 yılını doldurmuş vatandaşlara yüzde 20 indirim kampanyaları düzenlediklerini belirten Turan, şöyle devam etti: "1-2 ay önce yaptığımız indirimde hem idare hem Türkiye ekonomisi açısından çok önemli bir veri elde edildi. Bir önceki kampanyada 12 bin kişi bu kampanyadan yararlanmışken, bizim yaptığımız son kampanyadan 33 bin vatandaşımız parasını direkt gelip ödeyerek yüzde 20 indirimle borçlarını kapatıp tapularını almaya hak kazandı. Türkiye ekonomisi açısından bana göre daha önemli bir veri ise bu yaklaşık 1,5 milyar liralık bir bedel. Bu paranın yaklaşık yüzde 50'si yani 750-760 milyon lirası kredi kullanılmadan vatandaşın yastık altı parası diye tabir edilen paradan getirilip ödendi. 4-5 hafta içinde bu para yastık altından çıkarılarak yatırıldı. Bu da bence ülke ekonomisi açısından değerlendirilmesi gereken bir veridir. Bunu yılda 1 kez yapmaya çalışıyoruz. Bunu vatandaşlarımızı zaman zaman rahatlatacak çözümler üretmek açısından yapıyoruz."
- "İnşaat sektörüne gözümüz gibi bakmalıyız"
TOKİ Başkanı Turan, gayrimenkul sektörünün ekonomi açısından en önemli sektörlerden biri olduğunu ifade etti.
"Ülke açısından katma değeri yüksek malların, ihraç edilecek ürünlerin üretilmesi aslolan şeydir. Dolayısıyla sanayi önceliğimizdir" diyen Turan, sanayinin öncelikli olmasının inşaatın geride bırakılmasını gerektirmediğini anlattı.
Mehmet Ergün Turan, 2023 hedeflerinden örnekler vererek, "Hedeflerimize ulaşmamız için inşaat sektörü şu an bulunduğundan daha ileride olmalı. İnşaat sektöründeki hadise çok geniş ve hızlı şekilde katmanlara ulaşan bir sektör. Ekonomik büyüme olduğunda itici güç olarak ortaya çıkıyor. İnşaat sektörüne gözümüz gibi bakmalıyız" diye konuştu.
TOKİ'nin segmentinde alt ve orta gelir grubunda bir balon değil talep patlaması olduğunu belirten Turan, Gaziantep Şehitkamil'de 1.154 konutu kuralı satışa koyarak talep topladıklarını, 1 hafta içinde yaklaşık 5 bin müracaat geldiğini ve 3 hafta sonunda ise 15 bine yakın talebin geleceğini öngördüklerini söyledi.
Turan, İstanbul Kayaşehir'de 1.500 konutluk alt ve orta gelir gurubuna konut arzında bulunduklarını aktararak, "Bu konutların 400'ü alt, 1.100'ü de orta gelir grubuydu. 1.500 konuta toplam 77 bin 493 müracaat aldık ve bunları kurayla satmış olacağız. Şunu demek istiyorum, sektörün bazı segmentlerinde yığılma olabilir. Onu da özel sektör kendisi ayarlar. Ama bizim üretim yaptığımız segmentte büyük bir talep var."