Habertürk'te yer alan habere göre, 12 Eylül darbesinin 28 yıllık sırları Darbeyi öğrenen ilk sivil: Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün babası Emin Paksüt.
Kenan Evren MİT Müsteşarı Korgeneral Bülent Türker'e 2 gün önceden darbeyi haber verdi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) darbeleri önceden sivil iktidarlara haber vermediği için sürekli eleştirildi. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesini MİT'in önceden bilip bilmediği hep bir sır olarak kaldı. Şimdi bu 28 yıllık sır aydınlanıyor.
27 yıl boyunca MİT'te yurtiçi ve yurtdışı görevlerde bulunan Bülent Ruscuklu, 1 Eylül'de piyasaya çıkacak kitabında 12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili gündeme bomba gibi düşecek bir kitap yazdı.
Alfa Yayınları'ndan çıkacak olan "Demokrat Parti'den 12 Eylül'e" isimli kitabı için Ruscuklu, eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile tam 7 kez özel görüşme yaptı.
Eski MİT mensubu Bülent Ruscuklu kitabında darbeye giden günleri çok özel anekdotlarla aktararak, adeta 80'e kadarki darbelerin günlüğünü hazırladı.
MÜDAHALEYİ ÖĞRENEN İLK SİVİL
Ruscuklu'nun kitabında ilk kez ortaya çıkan olaya göre, 12 Eylül darbesini ilk öğrenen kişi bir sivildi. Hem de bugün Türkiye'nin yakından tanıdığı önemli bir ismin babası. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün babası Emin Paksüt darbeyi bizzat Kenan Evren'den öğrenen kişiydi. İşte kitaptaki bu bölüm şöyle:
- "Komutanım" dedi Özel Kalem Müdürü Çevik Bir. "Emin Bey geldiler. Emin Paksüt." "Buyursunlar" dedi Genelkurmay Başkanı Evren. Orgeneral Evren eski politikacı Paksüt'e oldukça güveniyordu. CHP'li olan ve sonradan Turhan Feyzioğlu ile birlikte Cumhuriyetçi Güven Partisi'ni kuran Paksüt, İsmet İnönü'nün de güvendiği bir hukukçu, siyasetçiydi ve eski milletvekiliydi. Anayasacı olarak bilinirdi. Genelkurmay Başkanı ile Emin Paksüt sık sık beraber olurlardı. Üç gün önce 6 Eylül'de yaptıkları görüşme oldukça farklı bir ortamda geçmişti. "Emin Bey" demişti Orgeneral Evren, "Sen Genelkurmay Başkanı olsan ne yaparsın?"
"Ben duruma müdahale ederim. Artık Türkiye başka şekilde düzlüğe çıkamaz."
"Size bir konuşma metni vereceğim. Bunu okuduktan sonra fikrinizi öğrenmek isterim." Genelkurmay Başkanı'nın verdiği konuşma metni, müdahaleden sonra radyodan okuyacağı bildiriydi.
Emin Paksüt'ün elindeki metne bir göz attıktan sonra yüzü hafiften sararmış fakat birşey söylememişti. Genelkurmay Başkanı Evren daha sonra metni verdiğine pişman olmuştu.
"Ya bunu söylerse" diye geçirmişti aklından.
MİT'E DARBEYİ EVREN SÖYLEDİ
Kitapta MİT'in darbeyi nasıl öğrendiği de ayrıntılarıyla anlatılıyor. Darbeyi bizzat haber veren kişi Genekurmay Başkanı Evren. MİT Müsteşarı'nı 10 Eylül günü makamına çağıran Evren'in, Korgeneral Bülent Türker ile arasında geçen diyaloglar kitapta şöyle anlatılıyor:
-"MİT Müsteşarı Korgeneral Bülent Türker geldi efendim" dedi emir subayı Albay Bir. "Siz çağırtmışsınız."
"Evet gelsin" dedi Genelkurmay Başkanı Evren. Bayrak harekatına iki gün kalmıştı ve dikkati çekmemek için günlük işlerin de aksatmadan yürütülmesi gerekiyordu. "Komutanım beni emretmişsiniz." "Gel Bülent Paşa, sana söyleyeceğim önemli bir durum var. Yaklaşık 48 saat sonra 12 Eylül günü sabaha karşı yönetime el koyacağız. Bütün hazırlıklar yapılmış durumda."
MİT Müsteşarı şaşırmış görünmemişti.
"Tepki olmadı yüzünde, haber almış mıydın daha önceden?" "Komutanım Diyarbakır Bölge Daire Başkanı bu sabah mesaj çekmişti. Ordu yönetime el koymak için hazırlık yapıyor diye. Oradaki arkadaşa sıkıyönetim komutanı söylemiş." "Sıkıyönetim komutanlarına emir gitmişti. Onlar da hazırlıklarını yapıyorlar. Oradaki MİT görevlisine söylemesi onun takdiri." Daha başkalarının da haberi olmuştu darbeden. MİT Müsteşarı Yenimahalle'deki Riyaset'e döndüğünde özel kalemde Adana Bölge Daire Başkanı'nı gördü. "Hayrola geleceğini bilmiyordum" dedi Bülent Türker. "Özel bir iş için mi geldin?" "Hayır efendim sizinle özel bir konuyu görüşecektim." "Gel içeri girelim o zaman." "Sabaha karşı arabayla çıktım Adana'dan. Sizinle görüştükten sonra da hemen döneceğim." MİT Müsteşarı pek sık gülen bir insan değildi. Buna rağmen hafifçe bir gülümseme belirdi suratında. "Galiba ne söyleyeceğini anladım. Anlat." "Dün akşamüstü Sıkıyönetim Komutanı Bölügiray Paşa beni makamına çağırdı. 12 Eylül sabaha karşı Silahlı Kuvvetler'in yönetime el koyacağını açıkladı. Bunu size telefonla ya da mesajla bildirmek istemedim. Onun için kendim geldim."
"Biraz önce ben de Genelkurmay Başkanlığı'ndaydım. Bana da komutan söyledi. Diyarbakır'dan da bu sabah kişiye özel mesaj gelmişti bu konuda. Buraya gelmekle iyi yaptın. Şimdi hemen yine Adana'ya dön ve kimseye birşey anlatma."
EVREN DARBEYİ FELÇLİ KARISI VE KIZINA DA HABER VERMİŞ
Kitapta 11 Eylül 1980 günü Kenan Evren'in Gülhane Askeri Hastanesi'nde felçli olarak yatan ve tedavi gören eşi Sekine Hanım'ı ziyaretinden de söz ediliyor. Evren Paşa yataktaki eşine, " Sana bir haber vereceğim ama heyacanlanma. Bu akşam yönetime el koyacağIz " diyor. Sekine Hanım da soğukkanlılıkla, "İyi edersiniz" diyor.
Hastaneden sonra Evren yaveri Cevat'a eve uğrayıp sonra karargaha gitmek istediğini söylüyor. Odalar Birliği'nde çalışan kızı Miray'a, " Ben bu gece eve gelemeyeceğim belki yarın gece de" diyor. Sonra da darbeyi haber veriyor kızına: "Sabaha karşı Silahlı Kuvvetler ülke yönetimine el koyacak. Sakın telefonda falan kimseye söyleme, arkadaşına falan.. Hiçkimseye..."
1 Eylül'de piyasaya çıkacak olan kitabında eski MİT mensubu Bülent Ruscuklu, 1950 yılından 12 Eylül 1980'e uzanan dönemi çok önemli bilgi ve belgelerle anlattı. Türkiye'nin yakın tarihindeki pekçok olaya ilişkin iddialara da yanıt verme amacı taşıyan kitabın 12 Eylül 1980 darbesinin 28. yıldönümünde epey bir ses getirmesi bekleniyor