Beşşar Esed'in Lübnan'ı kanlı mezhep savaşına sürükleme planı ortaya çıktı. Buna göre ülkenin kuzeyindeki Akkar'da sivillerin kalabalık bulunduğu bir yerde bombalar patlayacaktı. Ardından farklı inançlardan din adamları ve politikacılara suikast yapılacaktı. Eylemi organize eden Lübnanlı eski bakan tutuklanınca plan bozuldu.
Zaman'ın haberine göre, Lübnan'da son anda deşifre olan bombalı terör ve suikast planlarının emrini Suriye lideri Beşşar Esed'in verdiği ortaya çıktı. Planının işbirlikçisinin ise eski Lübnan Enformasyon Bakanı Michel Samaha olduğu tespit edildi.
Eski Bakan Michel Samaha, ağustos ayı başında bombalı bir terör eylemi hazırlığıyla irtibatlı olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştı. Samaha, mahkemedeki sorgusunda Suriye'nin Lübnan'da iç savaş çıkarmak için planladığı kanlı terör tuzağını gözler önüne serdi.
LÜBNAN'DA MEZHEP SAVAŞI
Buna göre ülkenin kuzeyindeki Akkar şehrinde sivillerin kalabalık bulunduğu bir yerde bombalar patlatılacaktı. Daha sonra da değişik inançlardan din adamları ve politikacılara suikast düzenlenecekti. Lübnanlı bakan, Sünniler ile Nusayriler arasında mezhep savaşı çıkarmayı amaçlayan söz konusu plan için Suriye'deki Baas rejimi ile işbirliği yaptığını itiraf etti. Ayrıca Beşşar Esed'in bilgisi dahilinde dönemin Suriye Milli Güvenlik Dairesi Başkanı General Ali Memluk'un talimatları doğrultusunda hareket ettiğini söyledi.
Mahkemeye ulaşan deliller arasında Michel Samaha'nın suçüstü görüntüleri de bulunuyor. Kameraların kayıtta olduğu esnada eski bakan, kendisiyle buluşmaya gelen ajana 170 bin dolar ve patlayıcıları teslim ediyor.
LÜBNANLI İSTİHBARAT AJANI DEŞİFRE ETTİ
Lübnan'ın Akkar şehrinde gerçekleştirilmesi planlanan kanlı terör oyununun nasıl çözüldüğünün detayları da ortaya çıktı. Planı, Samaha'nın çok güvendiği Lübnan istihbarat ajanı deşifre etti.
Lübnan Daily Star gazetesi, adını Milad Kfouri olarak verdiği söz konusu ajanın, bombalı terör planından sadece 4 kişinin haberdar olduğunu ve bunların kendisi, Samaha, Memluk ve Suriye lideri Esed olduğunu açıkladığını yazdı.
Lübnan İç Güvenlik Bakanı Albay Wissam al-Hassan'a ulaşan ajan, Samaha'nın kendisinden, 'güvendiği bir grup genci patlayıcılarla birlikte ülkenin kuzeyine nakline ve orada yerleşmelerine yardım etmesini' istediğini aktardı. Samaha, söz konusu ajana yardımı karşılığında yüklü miktarda para sözü de verdi.
Lübnan'da yayınlanan Assafir gazetesine göre ise Albay Hassan, 'kendisine aktarılan hikayeyi tuhaf bulduğu için' başta ilgilenmedi. Ancak, ajanın ısrarı ve ardından yasal koruma talebi üzerine ülkenin başsavcısı Said Mirza haberdar edildi. Ajanı dinledikten sonra, tanık koruma programı altına aldıran savcının bakan hakkında başlattığı soruşturma ise Lübnan'ı karıştıracak kanlı planı ortaya çıkardı.
Film gibi operasyon bakanı suçüstü yakalattı
Savcının bilgisi doğrultusunda cebine konan kalem şeklindeki bir dinleyici ile Bakan Samaha ile buluşmaya giden ajanın kaydettiği diyaloglar ve kaydettiği görüntüler bakanın suçüstü yakalanmasına neden oldu. Ajan ile bakan arasındaki ilk görüşmede patlayıcıların ülkenin kuzeyine nasıl nakledileceği ve Akkar'da halkın en kalabalık olarak bulunduğu yerlerinden birine nasıl yerleştirileceği konuşmaları kaydedildi.
Görüşmede ayrıca, bazı toplum liderlerinin hedef alınmasına yönelik bazı eylemler de konuşuldu. Eski bakan Samaha ile ajan daha sonra Samaha'nın ofisinin alt katındaki otoparkta son görüşmelerini gerçekleştirdi. Bu görüşmede Samaha ajana 170 bin dolar ve patlayıcıları teslim etti. Assafir gazetesi, Samaha'nın kendi arabasından patlayıcıları bizzat çıkarıp teslim etmesinin video kameralarla kayıt altına alındığını da belirtti. Bakanın siviller arasında patlatılması için verdiği 24 ayrı bombadan 4'ünün 15 kilogram ve diğerlerinin 1,5'ar kilogram olduğu da kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında.
Bombadan sonra provokasyon suikastları
Daily Star gazetesi, Suriye'nin kanlı iç savaş tahrik planında, Akkar'da sivillerin bulunduğu yerlerde patlatılacak bombalarla birlikte, farklı kesimleri karşı karşıya getirecek suikast planlarının da bulunduğunu yazdı. Buna göre, bombalardan hemen sonra Trablusşam Müftüsü Şeyh Malik el Şaar hedef alınacaktı.
Lübnan İstikbal Hareketi Milletvekili Halid el Dahir ve bu ay Akkar'ı ziyaret eden Maruni Patriği Beşar Rai de suikast düzenlenmesi planlanan diğer iki isimdi. Öte yandan Daily Star gazetesine konuşan Lübnan Kuvvetleri Partisi milletvekili Antoine Zahra, Lübnan'da gelecekte benzeri kanlı planların engellenmesi açısından soruşturmanın derinleştirilmesi ve diğer bağlantıların da ortaya çıkarılmasının hayati önemde olduğunu söyledi.
WSJ: İran, Suriye'ye özel birliklerini gönderiyor
Amerikan Wall Street Journal gazetesi, İran'ın Esed rejimini sadece siyasi olarak değil özel eğitimli askerler göndererek de desteklediğini iddia etti. WSJ, dini lider Ali Hamaney'in, Kudüs Güçleri komutanı Kasım Süleymani'yi Esed'in ordusu ile işbirliği konusunda bizzat görevlendirdiğini ileri sürdü. Haberde, rejim yanlısı bir haber ajansına konuşan İran Devrim Muhafızları komutanlarından general Salar Abnuş'un, "Bugün tüm boyutlarıyla bir savaşın içindeyiz. Suriye'deki savaşın askeri yönünün yanı sıra kültürel yönü de var." sözleri de İran'ın Suriye'deki savaşın içinde olduğunun göstergelerinden biri olarak kaydedildi. Devrim Muhafızları eski komutanlarından biriyken rejim muhalifi olan Muhsin Sazegara ise, WSJ'a yaptığı açıklamada, ''Esed düşerse İran'ın kanatlarından biri kopacak. Bu nedenle İran, Irak'tan Lübnan'a kadar bütün bağlantılarını onu iktidarda tutmak için kullanıyor.'' diye konuştu. Suriye rejimine askeri destek iddialarını sürekli yalanlayan İran'dan ilk farklı açıklama geçtiğimiz hafta gelmişti. İran Savunma Bakanı, "Suriye süreci tek başına götürebiliyor ama bu krizi kendisi çözemezse, ortak savunma ve güvenlik anlaşmamızın gereğini yaparız." diyerek, asker gönderebileceklerini ima etmişti.