Reyhanlının tarihi, coğrafya, folklör, sanat, edebiyat. Kültür, ekonomi, sanayi, ticaret, eğitim, ulaşım, gençlik ve spor, geleneksel yemek kültürünü içerin kitap 408 sayfadan oluşuyor.
Reyhanlı kitabı tamamen kişilerin ve sivil toplum örgütlerinin katkısı ile basılmış bulunuyor. Reyhanlı kitabının ön kapağında Yine yazara ait fotoğraflardan “KIZLAR MANASTIRI-CİLVEGÖZÜ SINIR KAPISI-SAFİYE AYLA-CEMİL MERİÇ-PAMUK KOZASI-ABA GÜREŞÇİLERİ”nin resmi bulunurken, arka kapakta ise”REYHANLI BELEDİYE BİNASI-TELL-AÇANA HÖYÜĞÜ-İMMA KALESİ-AMİKTE HASAT-REYHANLI FOLKLÖR EKİBİ-TARİHİ SU DEĞİRMENİ VE CÜDEYDE GÖLÜ-CÜDEYDE HÖYÜĞÜN’ün RENKLİ fotoğrafları bulunmaktadır. Kitap ekonomik nedenlerden dolayı siyah-beyaz basılmıştır. Yazar kitabın önsözünde “KİTABIN ÖYKÜSÜ yazısında şunları söylemiştir;
Reyhanlı; onlarca uygarlığın kurulduğu tarihi bir şehrimizdir.Bu nedenle üzerinde geniş araştırma ve incelemelerin yapılması gerekmektedir.İlçenin sınırları içerisinde kalan Tell-Açana ve Tell-Tainat-Tell-Cüdeyde-Tell-Kanula-Kürttevekkeli(karahöyük) höyüklerinde yapılan kazı çalışmalarında Hatay’ın,Türkiye’nin,Hatta dünya tarihini yeniden yazdıracak bulgu ve materyallere rastlanmıştır.Bu eserlerimiz Antakya müzesinin karanlık ve küflü mahzenlerinde “ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILMIŞ” ve çürümeye terk edilmiştir.Binlerce arkeolojik eser Reyhanlı höyüklerinden çıkartılmış ve müze olmadığı içinde oraya götürülmüştür.Reyhanlıya “ARKEOLOJİ MÜZESİ’ni Yenişehir gölü bölgesine inşa edeceğim diyen belediye başkanı ne yazık ki sözlerini tutmamışlardır.Bu tarihi eserlerimizi Antakya müzesinden alıp ilçemizde bir müze oluşturup bir arada sergileyerek ilçenin tanıtımına katkı sağlamalıyız.
Reyhanlı tarihi yukarıda saydığım sadece birkaç tane höyükten çıkartılan 50 binden fazla esere göre 10 bin yıllık bir tarihe sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bulunmaktadır.Ancak Antakya tarihi,kültürü ve sanatı,edebiyatı kendi tekelinde tuttuğu için hep bizde çıkartılan tarihi eserleri sanki kendi bölgesinde çıkmış gibi sahiplenmiş ve Reyhanlıyı gölgede bırakmıştır.Dünyadaki 870 höyükten 400”ü Hatay bölgesinde olup,250”den fazlası Reyhanlı,Amik Ovasında bu höyüklerin bir çoğununu tescilleri bulunmamaktadır, acilen tescillerinin yapılması ve tamamen yok olması önlenmelidir..Hatay valisi M.Celalettin Lekesiz “hatayı marka kent yapalım”derken Antakya kurtuluş caddesindeki eski evlerden değilde,en büyük marka olacak materyallerden birisi olan on bin yıllık tarihe ışık tutacak höyüklerden başlamalıydı!Reyhanlı kaderine terk edilmiş,kültürü,tarihi,sanat ve edebiyatı inkar edilmiş Akdeniz”in Orta doğuya açılan altın kapısıdır,Reyhanlı birkaç rantçıya ,bırakılamayacak kadar değerlidir!Reyhanlı Hatayın ekonomik,kültürel ve sanatsal olarak en büyük potansiyeli barındıran bir ilçesidir,buna rağmen hiçbir zaman sanat-edebiyat ve kültürde bir marka olamamıştır işte ünlü filozof CEMİL MERİÇ-Ünü tüm ülkemizin her yanında bilinen sanatçı SAFİYE AYLA-Dr.YAHYA KANBOLAT-Ressam FARUK CİMOK-BEHÇET AKSOY- ERDAL ALTUNLU –HAMADİN CANBOLAT gibi önemli değerler ilçemizin insanlarıdır.Neden bu insanlarımıza sahip çıkmıyoruz? Reyhanlıya milyonlarca lirayı alt yapı hizmetine harcayan,toprağa gömen belediye başkanları bir kitap,dergi,CD,belgesel,kartpostal sinema,tiyatro,folklör,broşür”e bütçelerinden bir kuruş kaynak ayırmamayı ilke ve adet haline getirmişlerdir,neden bu olayı algılayamıyorlar çünkü yakın çevrelerine yerleşmiş olan Reyhanlı düşmanları belediye başkanlarını yanlış yönlendirmektedirler özellikle benim burada bir yabancı olmam onları son derece rahatsız etmektedir,neymiş bir yabancı Reyhanlıyı tanıtan öykü ve araştırma kitabı yayınlıyor,kartpostallar hazırlıyor,Ankarada,İstanbulda,İzmirde yer yerde Reyhanlı fotoğraf sergileri düzenliyor,bunu bir türlü hazmedemiyorlar,işte size meydan sizlerde dedikodu yapıp,Harbiyelerde eğleneceğinize ,kahvehane köşelerinde dedikodu yapacağınıza sizde yazın,çizin ve katkı sağlayın,olmaz yıllardır bir türlü yabancı insanın burada yaşamasına tahammül edemeyenler bulunmaktadır.İşte ON BİN YILLIK İLÇENİN bir KÜLTÜR SİTESİ –TİYATRO-SİNEMA-KONFERANS SALONU gibi yerlerinin olmayışı her şeyi daha iyi anlatmıyor mu?İlçeye yeni gelen Kaymakam Dr. Yusuf GÜLER’in bir kültür sitesini açmadan bu ilçeden gitmeyeceğim,ilçe halkımıza en büyük hediyem bu olacak sözleri kulaklarımda çınlamaktadır,KÜLTÜR SİTESİ için arsa veren belediye başkanı H.Şanverdi’nin katkısını unutmamak gerekir,herkese teşekkür ediyorum ilçenin değişmesi,kalkınması ve gelişmesi için katkı sağlayanlara!Elinizde tuttuğunuz kitap Reyhanlı için bir ilktir,bu nedenle çok konuşulacak ve eleştirilecektir,benden sonraki arkadaşlarımın daha iyisini yapacaklarından kuşkum yoktur,ben Reyhanlıda yaşayan,Reyhanlı,Amik sevdalısı bir insanım bir yabancı olmamı asla kabullenemeyen Reyhanlı fanatikleri vardır,bunlarda kusura bakmasınlar tarih ve kültürlerine sahip çıkıp yapıtlar hazırlasınlar.Benim bir yabancı olarak(Reyhanlılar öyle diyorlar)Reyhanlının her şeyine nasıl sahip çıktığımı ve koruduğumu,toplantılarda nasıl resmi makamların karşısında savunduğumu unutmasınlar!25 bin çocuğumuz ve gencimizin eğitim gördüğü Reyhanlıda onlara ışık tutacak bir Reyhanlı kitabı ne yazık”ki bulunmamaktadır2010-2011 yıllarında tam 63 bin adet Reyhanlı kartpostalı yaptırdım ve Türkiye’nin her yanına,hatta ülke dışına gönderdim,Reyhanlı-Ankara ve İstanbul”da Fotoğraf sergileri yaparak tanıtıma katkı sağladım,benim öncülük ettiğim tanıtıma Kaymakamlık ve belediye katkı yapıp onlarda tanıtım için gerekli şeyleri yapmışlardır.Antakya”nın taraflı yazar ve araştırmacıları ne yazmışlarsa ona itibar etmek ve doğru bilmek zorunda kalmış bizim gençlerimiz,ancak bundan sonra kötü kaderimizi değiştirebileceğimizi onlara kanıtlamış bulunmaktayız.Bundan böyle Reyhanlı her alanda gündeme gelecek ve yarışta bizde varız diyebilecektir.Reyhanlı’nın -TUZDA TAVUK- yemeğini bile adlarına tescil etmek için çaba gösteren rantçılar bile çıktı,KIZLAR MANASTIRI- bu tarihi kiliseyi kesinlikle görmezden gelerek ,yıkılmaya terk ettiler,Hatay valiliğinin bana gönderdiği resmi yazıda kızlar manastırının “TAMPON VE YASAK BÖLGE “olduğu belirtilmektedir 21.yüzyılda bir tarihi yapı yıkılmaya yüz tutarken bu bölgenin olmayan tampon ve askeri bölge statüsünün değiştirilmesi için hiçbir girişimde bulunulmuyor,bunda büyük vebal sayın il valisi Celalettin Lekesiz’indir,öyle olmamış olsaydı şimdiye kadar bu eşsiz yapı restore edilir ve iç,dış turizme sunulurdu.YENİŞEHİR GÖLÜ,nü bile utanmasalar Antakya merkezdeymiş gibi tanıtım kitaplarına koyacaklardı,ONLARCA HÖYÜĞÜ-höyüklere tamamen sahip çıkıp,tekellerine almışlar ve arkeolojik kalıntıları kendi mallarıymış gibi mülklerine geçirmişlerdir adeta,buralardan çıkan eserler için REYHANLI bölgesinden çıkmış ibaresini bile kullanmamışlardır,işte size somut bir örnek;Reyhanlı TİGEM bile Antakya adıyla anılmıyor mu? HUMUS-yemeğinin ilk ustaları Reyhanlı olmasına rağmen buna sahip çıkıp Antakya yemeğine döndürmüşlerdir,bu utanmazlık iyice genlerine işlediği için hep reyhanlıyı ve halkını,kültürel mirasını görmezden gelmiştir bu zavallı güruhlar! İMMA KALESİ’nin sahipsiz olması onunda yıkılmaya terk edilmesi önyargılı il kültür ve turizm ve müze müdürlerinin kötü eseridir Kısaca Reyhanlıyı görmezden ve duymazdan geliyorlar ancak REYHANILI önümüzdeki süreçti 2040”lı yıllarda İL OLACAK ilçelerin başında yer almaktadır.Hatay valiliği yıllar sonra Reyhanlı değerlerini görebilmiş ve 2011 yılında hazırladıkları katalogda ve kültür envanterinde Reyhanlı tarihine,uygarlıklarına valinin zoruyla geniş yer vermişlerdir,ilçemizin jeo stratejik ve jeopolitik konumu itibarıyla gerek Hatay bölgesinde,gerekse Akdeniz bölgesinde,ulusal anlamda önemli bir yere sahiptir. Sonuçta bu kitap reyhanlı için önemli ve değerlidir. Kitapta bolca Reyhanlı kültürünü anlatan resimlere yer verdim, bunun nedeni yazıyla anlatamadığım şeyleri resimle anlatmaktır Fotoğraflarla Reyhanlı kitabımı en kısa sürede yayınlayacağım!
Reyhanlı kitabı yıllar öncesinden hazırlanmaya başlamıştım,ancak benim Reyhanlıdan 6 yıl ayrı kalmam sonucunda yarım kalmıştı,2007 yılında geri dönmem sonucu tekrar yazmaya başladım.Reyhanlı belediye başkanı H.ŞANVERDİ bu kitabı yaptırmaya söz vermişti ancak; birilerinin etkisi ile son dakikada vazgeçti!Milyonlarca lirayı toprak altına gömen başkan birkaç bin lirayı kültüre harcamaya cesaret edememiş,senin adını bu kitaba yazamayız,belediyenin bu tür şeylere ayıracak parası yok, bu bilgileri bize verin belediye adına dergi yapalım,kullanalım” diyebilmişlerdir, “anlayamadım emeğe saygı duymanız gerekmektedir,benim sizin vermiş olduğunuz hizmetlere saygı duyduğum gibi; bu kitap birkaç parke taşından daha değerli ise kararı tarihe,Reyhanlı halkına,okurlara bırakıyorum .Beni kendilerine siyasi rakip olarak gördükleri kesin ancak benim siyasetle hiçbir bağım bulunmamaktadır,2004 yılından bu yana bağımsız bir insan olarak hareket etmekteyim bununda bilinmesini istiyorum.!Reyhanlıyı ve halkını sevmeyenlere inat seviyor ve ona hizmet için küçükte olsa katkı sağlıyorum,bundan sonrada birkaç kitapla ilçemizin tanıtımına katkı sağlayacağım.Benim çektiğim Reyhanlı fotoğraflarını değerli aydın Reyhanlının yetiştirmiş olduğu sanatçı Ressam Behçet Aksoy onlarca yağlı boya tablo resme dönüştürüp büyük bir anlam katmışlardır.2011 yılı ilçenin tanıtım yılı olarak bir başlangıçtır,bu tür etkinliklerim sürecektir.Bu küçük hediyemi tüm Reyhanlı insanlarına,gençlerimize hediye ediyorum,Reyhanlıda yaşamım sonuna kadar kalıp küçükte olsa kültürel hizmetler sunmaya sanat,edebiyat ve kültür alanlarında etkinliklerime devam edeceğim” dedi.
ERHAN PALABIYIK”IN ÖZYAŞAMI
1 Temmuz 1958 tarihinde Yozgat-Yerköy-Sekili köyünde doğdum.İlk ve orta öğrenimimi Sekili ve Kamanda tamamladım.12 Eylül 1980 öncesi yaşanan siyasal ve toplumsal olaylar nedeniyle yüksek okul okuyamadım.Halen açıköğretim okumaktayım.1978-80 yıllarında askerlik görevimi Diyarbakır ve Van”da yaptım.Askerlik sonrasında çeşitli işlerde çalıştım.1988 yılında Mersin”de T.E.K”de İşçi statüsünde işe başladım.İşte ne olduysa ondan sonra oldu ve yaşamım karardı MERSİN-YOZGAT-ANTALYA-BURDUR-SİİRT-HATAY-AĞRI gibi illere ve ilçelerine tam 35 kez “SÜRGÜN EDİLDİM” yazdığım haberlerden dolayı defalarca gözaltına alındım ve tutuklandım,işkenceler gördüm,linçler yaşadım,mahkeme salonlarında süründürüldüm.Ancak insan hakları,düşünce özgürlüğü konusunda mücadelemden geri kalmadım.Yozgat-yerköyde” BİZİMKÖY”Siirt”BAYKANDA”DEMOKRAT BAYKAN-Hatay-Reyhanlıda”8 TEMMUZ”adlı gazeteleri yayınladım.Yazdığım öykü,makale,şiir gibi yapıtlarım onlarca gazete ve dergide yayınlandı.40 Yıldan fazla bir zamandır Ülkenin bir çok yerinde yaşadım ve mücadelemi sürdürdüm.1996 yılında sürgün olarak geldiğim Reyhanlı ilçesinde,Kumlu ve Yayladağı”ında 6 yıl yaşadıktan sonra Ağrıya sürgün edildim.Antalya,Yozgat illerinden sonra 2007 yılında tekrar Reyhanlıya döndüm ve yerleştim.Reyhanlıyı tanıtmak için çeşitli kültürel ve sanatsal,edebiyat çalışmaları yapmaktayım.Reyhanlıyı ve halkını seviyor burada yaşamak istiyorum,ancak bazı çevreler bana tahammül edemeyip saldırıyorlar,burada yaşamımın sonuna kadar kalmak istiyorum..Yaşamımı yazsam gerçekten bir roman olur,onun için yaptığım ve yaşadığım şeyleri bu küçük öyküde anlatmak istemiyorum,abartıyı sevmiyorum,boşa vurulmadım,boşuna matbaamı yakmadılar,boşuna işkence tezgahlarından geçmedim ve boşuna sürgün olmadım,ERHAN PALABIYIK halen fincancı katırlarını ürkütmeye ve karanlık güçleri rahatsız etmeye devam ediyor.Yaşadığım,gördüğüm ve tanık olduğum her şeyi yazacağım,onlarca cilt kitabım hazır sizlere sunmaktan onur duyuyorum.AMİK VE ANADOLU ÖYKÜLERİ Toprak ağalarına,paşalarına,beylerine başkaldırı manifestosu olmuştur.Saygılarımla,sevgilerimle.
YAYINLANAN KİTAPLARIM
1-KURTULUŞ SAVAŞI GÜNLÜĞÜ (TARİH –ARAŞTIRMA ) -1998 ve 2006 yıllarında 110 bin adet basılmıştır. Türkiye”de en çok satan kitaplardan olup inkılâp tarihi kaynak kitabı olarak kabul edilmiştir
2-AMİK VE ANADOLU ÖYKÜLERİ(ÖYKÜ)2010 YILINDA YAYINLANMIŞTIR.1000 ADET Basılmıştır.
3-ORTADOĞUYA AÇILAN ALTIN KAPI; REYHANLI-Araştırma kitabı–2011 yılında 1000 adet basılmıştır.
Yazarın 25 adet öykü, roman,şiir,masal,senaryo,günlük türü kitabı basıma hazırlanmış olup 2011 yılı içerisinde 1 araştırma,1 şiir,1 masal kitabı yayınlanacaktır.