Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz perşembe günü 63 kişilik Akil İnsanlar heyetiyle Dolmabahçe'de yaptığı görüşme sonrası ilk parti grubu toplantısında konuştu. MHP lideri Devlet Bahçeli'yi hedefine koyan Başbakan Erdoğan her iki Genel Başkan'a ağır sözlerle yüklendi.
Bahçeli'ye "Motor su kaynatıyor artık emekli ol" diyen Erdoğan, CHP liderinin"Başbakan seçim öncesi akil insanlarla zaman kazanıyor" sözlerine de "Hiç endişe etmesin sayın Kılıçdaroğlu CHP'nin başında oldukça bizim seçim kaybetme gibi bir endişemiz yok." diye cevap verdi.
İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Türkiye genelinde bugüne kadar 46 bin 915 bölümle ilgili süreç başladı. Bu kentsel dönüşüm adımıyla Türkiye'yi sağlam yapılara kavuşturacağız. Evleri yıkılanlar dahi törenlere katılarak yapılanları görüyorlar. Hepsinin kiraları ödeniyor. Bir taraftan inşaatlar başlıyor diğer yandan çalışmalarımız sürüyor.
6 Mart'ta çıkan yangında kullanılamaz hale gelen Yunus Emre Çarşısı'nın yeniden hizmete alınması için gerekli talimatı verdim ve çalışmalar başlıyor. Altındağ Belediyemiz, kaymakamımız ve Büyükşehir Belediye Başkanımız hemen seferber oldu. Toplam 5 bin liralık nakdi yardım yapıldı. Vergi, elektrik ve kredi borçlarının ertelenmesi konusunda da adımlarımızı attık.
Motor su kaynatıyor Bahçeli emekli ol
BİŞKEK'TE İŞ FORUMUNA KATILACAĞIZ
Dün BM tarafından düzenlenen 10. Uluslararası Orman Forumu'na katıldım. AB Dış İlişkiler komitesinin temsilcisi ve ABD Dışişleri Bakanı ile görüşmelerimiz oldu. Bugün öğleden sonra Bişkek'e gidiyoruz. Orada sayın Atambayev'le Cumhurbaşkanı'yla görüşmelerimiz olacak. Bişkek'te iş forumuna da katılacağız. Manas Üniversitesi'den açılışlar gerçekleştireceğiz. Ardından Moğolistan'a gidip orada TİKA aracılığıyla düzenlenen Göktürk anıtlarını ziyaret edeceğiz.
63 AKİL İNSAN 9'AR GRUPLAR HALİNDE 7 BÖLGEDE ÇALIŞACAKLAR
Çözüm sürecine ilişkin olarak Dolmabahçe'de anlamlı bir toplantı gerçekleştirdik. 63 kişilik heyetten 62 arkadaşımızla bir araya geldik. Katılımcılardan söz alanlar oldu. Görüşlerini sundular. Bu 63 arkadaşımız 9'arlı gruplar halinde 7 bölgede çalışmalar yapacaklar.
1 AY SONRA TEKRAR BİR ARAYA GELECEĞİZ
Biz 1 ay sonra bu arkadaşlarımızla tekrar bir araya geleceğiz. Bu arkadaşlarımız sahada çeşitli etkinlikler yapacaklar. Bazıları çıkıyor bu ifade yanlış. Akil dediğin zaman bu yiyiciler olurmuş. Biz buradaki farkı mı anlatacağız. Şimdi ben bir İmam Hatipli olarak çıkıp böyle söylesem bu defa da ne demek istiyorlar diye eleştirecekler. Biz kervan yürüsün diyoruz. Akil İnsanlar heyetinin sürece katkısı konusunda bazıları spekülasyon yapadursun. Bu 63 kişi yüzlerce kişi arasında seçildi. Bunları bir masa etrafında toplamak zor. Farklı inanç ve etnik gruplardan arkadaşlarımız var.
NORMAL ŞARTLARDA BİR ARAYA GELEMEYEN 63 KİŞİ
Normal şartlarda bir araya gelemeyen 63 kişinin bir ortak paydası var. O masanın etrafında teferruatı bir kenara bırakıp kalpleri barış için çarpanlar var. Şahsi çıkarlarını gözeten değil meselenin ciddiyetini bilen ve yüreği heyecanla atan insanlar var. Her türlü hakareti göze almış sadece akan kanı durdurmaya odaklanmış samimi insanlar var. 63 ismin bir masa etrafında toplanması tek başına son derece olumlu umut verici bir hadisedir. Önceki gün de ifade ettim. Ne Bahçeli'nin ne de muavini Kılıçdaroğlu'nun bu isimleri sorgulayacak ne kalibresi ne de kalitesi yoktur.
KILIÇDAROĞLU CHP'NİN BAŞINDA OLDUKÇA BİZ SEÇİM KAYBETMEYİZ
63 kişideki yürek, cesaret ne Bahçeli'de ne de Kılıçdaroğlu'nda yok. Bu konuda korku senaryoları yazarak art niyetli bir şekilde adımlar atılıyor. Kılıçdaroğlu, Akil İnsanlar seçim öncesinde Başbakan'a zaman kazandıracak diyorlar. Hiç endişe etmesin sayın Kılıçdaroğlu CHP'nin başında oldukça bizim seçim kaybetme gibi bir endişemiz yok.
Biz kırmızı çizgilerimizi kamuoyuna duyurduk. Az konuşup çok çalıştığımızı, şehitlerimizin ruhuna helal getirmeyeceğimizi defaatle anlattık. Kanı durdurmak, gençlerin ölümünü engellemek sürecinde kenarda durup zihinleri bulandırmak insani ve vicdani değildir.
CHP, NEREDE MARJİNAL BİR ÖRGÜT VARSA ONUN KUYRUĞUNA TAKILIYOR
Dün CHP marjinal bir partinin kuyruğuna takıldı ve Silivri'de mahkemenin önünü savaş alanına çevirmek istedi. Nerede marjinal örgüt varsa onların kuyruğuna takılıyorlar. Diyarbakır'a gidemeyen, Hakkari'de bayrak dalgalandıramayan CHP, Şam ve Silivri'nin kapısında hiç ayrılmıyor. Dün yapılan saldırılar CHP'nin yargıya saygısını da ortaya koymuştur. Milletvekilleri, salonda oturması gereken yerde değil, avukatların oturduğu yerde oturmak gibi bir şeye cüret etmeye kalktılar. Bu nasıl milletvekilliği, milletin vekaletinde terör estirmek, yargının olduğu mekanları terörize etmek gibi bir yetki asla yoktur. Anayasanın amir hükümleri ortadadır. Öyle sanıyorum ki yargı gerekeni yapacaktır. Bize de ne düşüyorsa biz de gerekeni yaparız. Bunlar aynı şeyleri parlamentonun içinde de yapıyorlar. Her yerde bakıyorsunuz aynı duruş değişmiyor. Danıştay'a yapılan saldırıdan sonra şimdi de mahkemeye saldırılmıştır. Güvenlik güçleri, yargının bağımsız karar alabilmesi için her türlü tedbiri alacaktır. Tarih, bu CHP'yi yargılamaya devam edecektir.
MHP KABA MUHALEFET, CHP DE MUAVİN MUHALEFET
Son süreçte MHP Genel Başkanı kabalığıyla öne geçti. Bugünkü kabalığında bir adım öne geçti. Bu kabalık ülkemizin siyasetine yakışmıyor. MHP'li kardeşlerim, başlarında böyle bir Genel Başkanın olmasından rahatsız. MHP kaba muhalefet, CHP de muavin muhalefet konumuna terfi ettiler. Bu kafayla gittikleri müddetçe, her ikisi de müzmin müebbet muhalefet etiketinden kurtulamayacaklar.
DAHA FAZLA HARARET YAPMADAN EMEKLİ OL
Sayın Bahçeli son derece gergin, son derece mutsuz. Allah korusun bu hararetle kayışın kopması, contanın kırılması, motorun su kaynatmasına ciddi şekilde üzülürüz. Daha fazla hararet yapmadan emekliye ayrılmasını tavsiye ediyorum.
BAHÇELİ'NİN BORÇLARINI BİZ ÖDEDİK
Şimdi aslan kesilen Bahçeli'nin, iktidardayken nasıl kuzu kesildiğini çok iyi biliyoruz. Bir kere kendisine tekrar hatırlatıyorum, susuyorsak ciddiye almadığımızdan susuyoruz, sabrımızdan susuyoruz, ama sabrımızın da bir sınırı var. 3.5 yıllık iktidarları döneminde bu ülkeye öyle bedeller ödetildi ki, biz 10 yılda bu faturaları ödedik. Bu ülkeyi 23.5 milyar dolar borca mahkum eden birisi, ihanet kelimesini bizim için ağzına alamaz. Önümüzdeki ay son taksidi ödüyoruz ve IMF ile borç alacak bitiyor. Sayın Bahçeli'nin bunu inkar edecek hali yok. 2001 krizinde sadece 2 hafta içinde MB'nin döviz rezervi 5.5 milyar dolar eridi. Şu anda Merkez Bankası'nın rezervi 125 milyar dolar oldu. Hatırlayın gecelik faizlerin yüzde bin 500'e çıktığı dönemler. Bunların kimlere dağıtıldığını milletim hafıza kayıtlarından çıkarmayacaktır.
BAHÇELİ HAİN GÖRMEK İSTİYORSA AYNAYA BAKSIN
Bahçeli'nin döneminde bankacılık krizi yaşandı. 231 milyar lira bu ülke bedel ödedi. Biz ödedik. Sayın Bahçeli hain görmek istiyorsa önce bu rakamlara, sonra da aynaya baksın.
Milletin, yetimin parasını kamu bankalarının zararında kullanmaya kalkarken biz bu kamu bankalarını kara geçirdik. Bununla kalmadık, saadece maaş ödenebiliyordu. İşçiden, memurdan paralar kestiler, 13.5 katrilyon lira. Arkadaşlar, devlet işçisine, memuruna borçlu olur mu? Biz ödedik. O dönemlerde kalmıştı. Aynı şekilde KEY adı altında işçiden memurdan kesintiler yaptılar, onu da biz ödedik. Hala makbuzunu bulana, getirene ödeme yapıyoruz. Devlet yüzde 100'ün üzerinde borçlanabiliyordu. Devlet en fazla 9 ay süreyle borçlanabiliyordu, aksi taktirde borç bulamıyordu. Faiz yüzde 6'ya indi. 63 nire 6 nire ve vade 9 ay değil 69 ay oldu. Bu nedir? Güvendir, istikrardır. Bu güven olmazsa kimse gelip size böyle bir borçlanma imkanı sağlamaz.
'EDEP YAHU' DİYORUM
İktidarları döneminde kimleri hapislerden çıkardıklarına hiç girmiyorum. 'Vur de vuralım, öl de ölelim' diyenlere 'Onun da zamanı gelecek' diyen bir Genel Başkanın ülkücü gençlere tek bir söz söyleme hakkı yoktur. Edep yahu diyorum. Aynaya bakıp sağa sola hakaret yağdıranlara Mehmet Akif cevap vermiş: 'Sarka bakmaz, garbi bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.'
Bahçeli ve Kılıçdaroğlu koltuğunu koruyacak diye, akan kana müsade etmeyiz. Terör bittiğinde, bu ülke huzura kavuştuğunda tarih bu iki genel başkanı kara bir leke olarak kaydedecek. Türkiye tek yürek halinde umudunu çoğaltırken, iki genel başkan büyük bir talihsizlikle anılacak. Tüm Türkiye'yi dolaşan tüm partililerime çok teşekkür ediyorum. Dolaşmaya devam edeceğiz. Hem esnafımızla hem de halkla birleşerek, ülkeyi hep beraber yarınlara taşıyacağız. Biz bu genel başkanların tahriklerine, hakaretlerine asla prim vermeyeceğiz. 'Şehitler gelsin, gençler ölsün' diye beddua eden genel başkanlara inat yaşatmanın mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz.
Milletimiz çok samimi, Allah onlardan razı olsun. Her yerde bize dualar ediyorlar. Biz dün Türkiye ile yürüdük, bugün de Türkiye ile yürüyoruz, yarın da milletimizle yürümeye devam ediyoruz.
Polis teşkilatımızın kuruluşunun 168. yıl dönümünü kutluyoruz. Canlarını her şeyini feda etmekte olan polis teşkilatımızın bütün personelini aileleriyle birlikte kutluyorum. Askerimiz için de bu dualarımızın kabulünü Allah'tan niyaz ediyorum..