MHP, Erdoğan'ın dün akşam yayınlanmaya başlayan seçim reklamında, kanuna aykırı olarak ezan sesi, dua ve seccadenin kullanıldığı gerekçesiyle YSK'ya başvuruda bulundu.
Başvuruyu görüşen YSK, reklam filminin yayınının durdurulmasına karar verdi.
Kurulun 4 üyeye karşı 6 üyenin oyuyla aldığı kararda, reklamda kullanılan ezan sesi, dua ve seccadenin Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un 58 ve Siyasi Partiler Kanunu'nun 87. maddesindeki hükümlere aykırı olduğuna hükmedildi.
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un 58. maddesi, "Propaganda için kullanılan el ilanları ve diğer her türlü matbuat üzerinde Türk Bayrağı ve dini ibareler bulundurulması yasaktır" hükmünü içeriyor.
"Dini ve dince kutsal sayılan şeyleri istismar yasağı"nı düzenleyen Siyasi Partiler Kanunu'nun 87. maddesi ise şu düzenlemeleri kapsıyor:
"Siyasi partiler, devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne suretle olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar."
-AK Parti temsilcisi değerlendirdi
Kararı AA muhabirine değerlendiren AK Parti'nin YSK temsilcisi Şeref Malkoç, Kurul'un aldığı kararın yanlış olduğunu söyledi.
Malkoç, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'daki yasakların kapsamının genişletildiğini ve hukuka aykırı karar verildiğini savundu.
Kanunda, "Propaganda için kullanılan el ilanları ve diğer her türlü matbuat üzerinde Türk Bayrağı ve dini ibareler bulundurulması yasaktır" denildiğini hatırlatan Malkoç, bu yasağın basılı ilanlar ve diğer basılı materyaller için geçerli olacağını, görüntünün buna dahil olmadığını kaydetti.
Şeref Malkoç, "YSK, dua, seccade ve ezan sesini dini ibare sayarak yasakladı. Bu mantıkla karar verilirse yarın başörtüsü de sakal da dini sembol sayılır ve yasaklanır. Bunlar eski Türkiye'nin alışkanlıkları. YSK bu anlayışla devam ederse ileride çok yanlış, hatalı kararlara yol açar" değerlendirmesinde bulundu