Wowereit, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın Düsseldorf'ta yaptığı konuşmada ''yanlış anlaşılabilecek bölümler olmasına rağmen'' Almanya'da yaşayan Türklere önemli bir sinyal verdiğini belirterek, ''Erdoğan'ın, Türkiye'de vatandaşlık yasasında reform yapılacağını açıklaması, kimlik sorunlarını azaltmaya ve entegrasyonu desteklemeye yardım edecek bir teşviktir'' dedi.
Türkiye'deki haklarının korunması ile Almanya'da yaşayan Türklerin Alman vatandaşlığına geçmelerinin kolaylaştırılmasını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Wowereit, diğer taraftan Alman hükümetini Vatandaşlık Yasası'nda değişiklik yapmaya çağırdı.
Alman hükümetin ideolojik sebeplerden dolayı sözkonusu yasanın modernleşmesine karşı çıktığını, çifte vatandaşlığı engellediğini, Almanya'da doğan ve çifte vatandaşlık alan göçmenlerin 18-23 yaşları arasında, iki vatandaşlıktan birini seçmek zorunda bırakılmasına ilişkin ''opsiyon modelinin'' kaldırılmasına da karşı olduğunu hatırlatan Wowereit, ''Vatandaşlık, entegrasyon için önemli bir kilittir'' ifadesini kullandı.
Göçün bir zenginlik olarak hissedilmesi gerektiğini belirten Wowereit, farklı kültürlere açık olunduğu havası oluşturularak bu ülkede yaşayan tüm insanların kabul görüldüklerini hissetmelerinin sağlanması gerektiğini kaydetti.
Wowereit, ebeveynleri hangi kökenden olurlarsa olsunlar çocukların okula başlamadan önce Almanca öğrenmeleri gerektiğini de ifade etti.
Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Alexander Dobrindt ise bugün Münih'te yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın Düsseldorf'ta yaptığı konuşmayı eleştirerek, ''Bu konuşma bizim Almanya'da entegrasyon konusunda gösterdiğimiz çabaları yıllarca geriye götürdü. Yabancı bir başbakanın düzenli aralarla burada yaşayan vatandaşlarını kışkırtması benzeri olmayan bir durumdur'' ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın, Almanya ve Libya'da da olmak üzere tüm Türklerin Türkiye'nin himayesi altında olduğu söyleminin ''kabul edilebilir bir söylem olmadığını'' ifade eden Dobrindt, kendilerinin Libya ile kıyaslanmasına izin vermeyeceklerini kaydetti.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Sekreteri Hermann Gröhe de, yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan'ın, Almanya'daki entegrasyon politikasının hedeflerini, göçmenlerin kültürel köklerinden ayrılması gibi gördüğünü, böylelikle ''gereksiz bir şekilde güvensizliği körüklediğini'' ileri sürdü.
Başbakan Erdoğan'ın Almanya'daki Türklerin önce Türkçe öğrenmesini istemesini de eleştiren Gröhe, Almanya'da yaşayan herkesin önce Almanca öğrenmesi gerektiğini, bunun başarılı bir eğitim ve meslek hayatı için önemli olduğunu kaydetti.