Devlet Bahçeli, resmi Twitter hesabından şu açıklamalarda bulundu:
"İNSANI İNSAN YAPAN HASLETLER YOK OLURSA.."
"Hepinize iyi akşamlar.
Yaşamak sadece nefes almayla sınırlandırılamaz. Öğrenmek sadece kitaplara sığdırılamaz. İnsani vasıflar sadece laf ve beyanla sağlanamaz.
Var oluşun bir bedeli, varım demenin ahlaki ve manevi sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk idraki bir canlıyı insan, bir insanı değerli yapar.
Derisinin rengi, dilinin niteliği, doğduğu ve doyduğu yer neresi olursa olsun, insanı insan yapan hasletler erir ve emilirse kaos hakim olur
İnsanlığın ortak hafızası kaybolur, insani kazanımlar yıkım ve yozlaşma kapanına sıkışırsa dünya nimetle değil ağır bir külfetle karşılaşır.
Böylece sahte yeryüzü cenneti arayışları kabusla sonlanır, barbarlık öne çıkar, barış ve beraberlik umutları uçurumdan aşağı düşer.
Alaska’dan Ümit Burnu’na, Antartika’dan Barent Denizi kıyılarına, Asya steplerinden Avrupa içlerine kadar insanlık kaybederse acı kazanır.
İnsanım demenin manen gerek ve yeter şartları oluşmazsa geriye yalnızca insan suretinde gezen iki ayaklı bir canlı ve canavar kalır.
"PARİS'TE KAN AKITANLA ORTADOĞU'DA MÜSLÜMAN KATLEDEN AYNIDIR"
Bu canlı ki, kafası eser Paris’te mizah dergisine saldırır. Bu canlı ki Ortadoğu’da Müslüman ve mazlum kanı döker.
Ve bu canlı ki vücuduna bomba sarıp Sultanahmet’te katliam tezgahı açar, şiddet diliyle iki aylık körpe yavrumuz Elif Yaren’i öksüz bırakır.
Ölümü tadan her nefsin hikâyesi farklıdır. Fakat öldüren, cana kıyan, kan akıtan her katilin birbirine çok benzer ortak yanları vardır.
Mizahtan korkup kitaba diş bileyenle, birlik ve beraberliğe hasım olup sebepsiz yere insan öldüren hemen hemen aynı kaynaktan beslenir.
Demem odur ki, terör insanlığın müşterek sorunudur. Terörist, sevene, gülene, kucaklaşana, dostluk ve kardeşlik içinde soluk alana düşmandır
"PARİS'TE ÖLENİN, GAZZE'DE ÖLENDEN ÜSTÜNLÜĞÜ YOKTUR"
Paris’te, sözde İslam adına 12 kişiyi öldürenler; bu eylemlerinin sebebi ne olursa olsun insanlığa kıymışlar, insanlığı kurşunlamışlardır.
Bize düşen böylesi bir vahşeti kararlı ve tavizsiz şekilde lanetlemektir.
Ancak İstanbul Sultanahmet’te şehit düşen Kenan Kumaş’ın katil ve azmettiricilerini de tüm insanlığın kınaması şarttır.
Paris’te ölenin; Kerkük’te, Telafer’de, Musul’da, Bağdat’ta, Şam’da, Gazze’de, Trablus’ta ölenden üstünlüğü ve fazlası yoktur.
Adalet, demokrasi, refah ve özgürlük herkes içindir. Yaşama hakkı, insana yakışır ve güvenli bir ömür herkese layıktır.
Elbette inançlarımızı aşağılayan karikatür, söz, yayın ve açıklamalar kabul edilemez. Ancak, bunlara karşı silahla mukabele insanlık dışıdır
Cami yakmakla cami yıkmak; modern kavramların altına saklanarak Türk ve İslam düşmanlığı yapmak ilkellik ve Ortaçağ kafasıdır.
Buna karşılık İslam kisvesi altında insan hayatını söndürmek aynı ölçüde, belki de daha da çok barbarca ve şeytanca bir fiildir.
"TAHRİKLE TATMİN OLAN, VAHŞETTEN MUAF OLAMAZ"
Maşayla ateş karıştıranlar, çakmakla barut fıçısının çevresinde gezenler, tahrikle tatmin olanlar vahşet salgınından muaf olamayacaklardır.
Herkes başını iki elinin arasına alıp düşünmelidir: Şiddetle huzur arasında tarafsız bölge, özerk alan, yalıtılmış bir yer yoktur.
Teröristin insanlığı olmadığı gibi, dini, milliyeti de olmayacaktır. Katil her yerde katildir. Terörist her zeminde her zamanda vicdansızdır
Paris’teki acımasızlığa hepimiz itiraz edelim; fakat Şırnak’ta, Hakkari’de ve komşu ülkelerde yayılan fitneye de birlikte tepki gösterelim.
En azından insan olmanın, insanca bakmanın ahlaki ve felsefi tutarlılığı bunu gerektirmektedir.
Son olarak, polis memurumuz Kenan Kumaş’a Allah’tan rahmet diliyorum. Acılı ailesine ve emniyet teşkilatına başsağlığı temenni ediyorum."