Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman okuyanları 'ürküten' bir yazı yazdı bugün.
Yazısının en sonunda rakipleri tarafından sandıkta devrilemeyen Erdoğan için öyle bir senaryo anlatılıyor ki. Yayman'ın konuştuğu güvenlik bürokrasisinden bir isim sandıkta devrilemeyen Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmaması için karşısındaki cephenin en son suikastı deneyebileceğini söyledi.
Erdoğan'ın Gezi olaylarının başından itibaren koltuğundan edilmeye çalışıldığını, seçimlerde asıl hedefin Erdoğan'ı deverimek olduğunu yazan Yayman'a göre 'Anti-Erdoğan cephesi’ yerel seçimlerde büyük bir mağlubiyet aldı.
Savaşın seçimlerle bitmediğini, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden başlayacağını söyleyen Yayman'ın bu yazısı çok konuşulacak.
BU CEPHENİN 3 HEDEFİ VARDI
Anti-Erdoğan cephesi’ yerel seçimlerde büyük bir mağlubiyet aldı. Erdoğan karşıtı bloğun süreç başladığında üç stratejik hedefi vardı. Birincisi oyunu yüzde 30’a düşürmek ve Erdoğan’ı başbakanlıktan indirmek. İkincisi Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına engel olmak. Üçüncüsü ise bu iki senaryo işlemezse AK Parti’yi bölmek.
SEÇİM TERSİ BİR SONUÇ ÇIKARDI
Seçim tam tersi bir sonuç çıkardı. Erdoğan, saldırılara karşı tek başına mücadele ederek bu süreçten güçlenerek çıktı. Hamle ve gündem üstünlüğünü yeniden ele geçirdi. Sadece kendisinin değil, Cumhurbaşkanlığı seçiminin, çözüm sürecinin ve ülkenin kaderini tayin edecek bir pozisyon kazandı.
POLİTİK RULETTE KİM KAYBETTİ?
Erdoğan karşıtı blok için aritmetik olarak kaybetmenin ötesinde dramatik bir tablo var. Başta Gülen hareketi olmak üzere onunla konjonktürel işbirliği yapanlar ve yurt dışındaki suflörleri ‘Erdoğan meselesini kişiselleştirerek rasyonel karar veremez hâle geldiler’. Bunun sonucunda büyük bir stratejik hata yaptılar.
OYUNU DA İTİBARINI DA KAYBETTİ
Erdoğan’la mücadelesini, ontolojik bir sorun hâline getiren bu cephe, dış sesin telkiniyle kumar masasında kazanacağından emin kumarbaz edasıyla tüm mal varlığını masaya sürdü. Bir anda her şeye sahip olacağına inan(dırıl)ıp politik rulet oynadı. Ancak şartlar lehine olmasına rağmen kazanamadı. Oyunu kaybettiği gibi tüm mal varlığını ve daha da önemlisi itibarını da kaybetti.
TARİH CHP'Yİ BÖYLE KAYDETTİ
Bundan sonra ne tür izahat yapılırsa yapılsın tarih, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Gülen hareketiyle taktik işbirliği, Gülen hareketini ise CHP için CHP’lilerden daha çok çalışan bir yapı olarak kaydetti. Peki bu ayıp mı? Tabii ki hayır. Değer atfederek bir hüküm vermiyorum sadece olgusal bir tespit yapıyorum.
ERDOĞAN SANDIKLA DEVRİLMİYOR
Girdikleri iddiada her şeyini kaybedenlerin yollarından dönmeyecekleri anlaşılıyor. Seçimin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen özeleştiri konusunda herhangi bir işaret gelmedi. Bu cephenin politik psikolojisini ‘operasyonlara rağmen sandıkta yenemedik’ kızgın ruh hâli oluşturuyor.
SAVAŞ BİTMEDİ
Bundan sonra ne olacağını güvenlik bürokrasisinde çalışmış tecrübeli bir isimle konuştum. Toplumsal hareketler uzmanı olan şahıs şunları söyledi: “(...) yerel seçim muharebesini kaybeden bu cephe savaşın bitmediğini düşünüyor. Deplasmanlı bir eleme maçında ilk maç tamamlandı ve Erdoğan galip. Ancak şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimi var.’
SANCAĞI YERİNE KOYMADI
Erdoğan, muharebeyi kazandı ama sancağı yerine koymadı. Sancağı hâlâ elinde tutuyor ki taraftarları sancağın indiğini görüp dağılmasınlar. Üç taraf da yeni hamleler için şimdilik mevzilerinde bekliyorlar.
SOKAKLARA KAN BANYOSU
İçinde bulundukları çevrenin irrasyonel mütalaalarıyla seçimleri rasyonel biçimde değerlendiremeyen yapı, taktik hedeflerini revize etti. Kısa vadeli eylem planında sokak gösterileri var. 1 Mayıs’la başlayıp, Gezi’nin yıldönümünde sokaklar paralize edilecek. Yazın sokaklara kan banyosu yaptırmak isteyecekler. Yeni toplumsal provokasyon senaryoları devreye sokulacak.
KÖŞKE ENGEL OLUNMAYA ÇALIŞILACAK
Bu bağlamda Kürt siyasi hareketi bir kez daha kendi cephelerine çekilmeye çalışılacak. Bu başarılamazsa DHKP-C başta olmak üzere diğer sol fraksiyonların eylem gücü devreye sokulacak. İstikrarsızlık büyütülüp, Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasına engel olmaya çalışılacak.”
ERDOĞAN'A SUİKAST KARTI
Erdoğan geri atmazsa ne olacak diye sorduğum uzman “her şeyi denedik ama başarılı olamadık, yeni bir yol bulmalıyız psikolojisiyle hareket eden uluslararası odaklar ve ortakları son sahnede ‘Erdoğan’a suikast’ kartını sahaya sürecekler” dedi.
Başarılı olabilirler mi? Bunu zaman gösterecek. Ancak cumhurbaşkanlığı seçimine kadar gerilim artarak devam edecek. Evrensel prensiptir, hiçbir doğum sancısız olmaz...