İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinde demokratik açılım konusunda “Nüfusunun çeşitli parçalarını birleştiren Kemalist ilkeleri bozmayı denediğinden kuşkulanılan yanlış adam ve yanlış parti tarafından öncülük edilmesinden dolayı stratejinin başarısız olma olasılığı var” iddiasında bulunuldu.
Haartz gazetesinde “Kürtler demokrasinin erişilmez olduğunu biliyor” başlığıyla yer alan bir makalede Anayasa Mahkemesi’nce kapatılan Demokratik Türkiye Partisi’nin “ironik” bir isme sahip olduğu belirtilirken, “Türkiye’de, bu partiye bağlı Kürtler, bu ülkede demokratik bir toplumun ulaşabileceklerinden çok uzak olduğunu biliyor” denildi.
-AÇILIMIN, KÜRTLER İÇİN MÜCADELENİN LİDERİ PKK’NIN ALTINI OYMASI İHTİMALİ VAR-
“Demokratik Açılım”ın Türkiye’nin ulusal kimliğinde “dramatik bir değişime” neden olduğunu, Kürt siyasi mahkûmların afla salıverilmelerinin söz konusu olmadığını, cezaların hafifletilmesinden yararlanacaklarını kaydeden Haaretz, ceza yasasında daha az durumda dava açılabilmesi yönünde değişiklik yapılacağını belirtti. Haaretz’deki makalede, “Geçen hafta PKK tarafından Tokat bölgesinde gerçekleştirilen terörist saldırı da yedi askerin öldürülmesi belki de Erdoğan’ın Kürt girişiminde ilerleme planını kolaylaştırmadı, fakat o kararlı kaldı. Bu kararlılık sadece, bir süre hapiste yatmış ve partisi yasaklanma tehlikesi altında olan bir lider olarak onun sivil haklar anlayışına bağlı değil. Erdoğan’ın, bir siyaset anlayışı ve Türkiye’de Kürtlerin haklarının iyileştirilmesine yönelen bir strateji den kaynaklanan Kürt inisiyatifinin, Kürtler için mücadele eden lider statüsündeki PKK’nın altını oyma olasılığı var” denildi. Makaleye şöyle devam edildi:
-YANLIŞ ADAM, YANLIŞ PARTİ-
“Kürtlere karşı on yıllar boyunca süren savaş ve 35 binden fazla insanın ölümü gerçeği üzerine temellenen bu ağırbaşlı ve mantıklı politik yaklaşım, ulusun amaçladığı barışı getirmedi. Fakat, nüfusunun çeşitli parçalarını birleştiren Kemalist ilkeleri bozmayı denediğinden kuşkulanılan yanlış adam ve yanlış parti tarafından öncülük edilmesinden dolayı stratejinin başarısız olma olasılığı var. Erdoğan’ın dini partisinin seçimlerde büyük bir zafer kazandığı bir gerçek, fakat bu yanıltıcı bir zafer. Partinin meclis çoğunluğu, temelde nüfusun yarısını temsil edilmemiş halde bırakan, anlaşılması güç bir seçim mekanizması ve karmaşık bir sandalye dağılımı süreci sonucunda biçimlendi. ‘Ülkenin bütünlüğünü’ vazgeçilemez bir ilke olarak gören ve 14 milyon Kürde etnik haklarının verilmesini kabul etmeyecek olan da bu aynı ‘yarı’ dır. Erdoğan’ın partisi, terörle savaşın bedelini ödeyen ve partinin dini bir ajandayı güçlendirmeyi hedeflediği görüşünde bulunan ordu mensuplarını kızdırdı.”
Makalede, Başbakan Erdoğan’ın, “Partilerin yasaklanmasına karşıyım, fakat en gelişmiş ülkeler bile terörizmin desteklenmesini hoşgörüyle karşılayamaz” yönündeki sözlerini hatırlatan Haaretz, “Erdoğan’ın günün birinde üyelerini değiştirmek isteyeceği Anayasa Mahkemesi’nin kararını eleştirmeden kabul etmesi garip bir açıklama” dedi.