ERDOĞAN: İSRAİL SÖZÜNÜ TUTMADI

Kırgızistan ve Moğolistan’ı kapsayan Orta Asya gezisi dönüşünde beraberindeki gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, İsrail’e tepki gösterdi.

Kırgızistan ve Moğolistan temaslarını tamamlayan Başbakan Erdoğan dönüş yolunda gündeme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Başbakanİsrail’in özür sürecinden sonraki tutumu, Kuzey Irak ve merkezi hükümetle ilişkiler, mayıs ayındaki ABD ziyareti, üçlü koalisyon dönemi, Türk milleti ve TC tartışmaları ile çözüm sürecine dair önemli açıklamalar yaptı.

İşte Başbakan Erdoğan’a Moğolistan dönüşü uçakta sorulan sorular ve alınan cevaplar:

“ORHUN ABİDELERİ MÜZE HALİNE GELECEK”

Tonyukuk Anıtının yolu çok kötüydü. Türkiye olarak Orhun Abideleri’nin yolunu yaptırmıştık. Burada da böyle bir çalışma olacak mı?

Tonyukuk Anıtlarına giden yolun yapılması için TİKA’ya talimatı verdik. Kültür Bakanlığı projeyi, TİKA da uygulamayı yapacak. Ya da tamamıyla TİKA yapacak. Buraya 20 km yol yapmak lazım. Burada beton asfalt olması lazım. Maliyeti artıracak. Talimatı verdik, bu mevsimle beraber çıkarmaları lazım. Anıtların olduğu yerin etrafını beton çitlerle çevirip üstünü kapamak bir tür müze haline getirmek istiyoruz.

Orhun Abideleri ile de siz ilgileniyorsunuz, Türk dünyasıyla da çok yakından ilgileniyorsunuz. Ama MHP, Türk milliyetçiliğinin bayraktarlığını yapma iddiasında.

Bu konularla ilgili bütün düşüncelerimi biliyorsunuz. Çok açık net yine söylüyorum biz kafatası milliyetçiliği yapmadık, kavmiyetçiliğe dayalı milliyetçilik yapmadık, ırka dayalı milliyetçiliği savunmadık, biz vatanı sevme anlamında milliyetçilik yaptık. Türkiye’yi sevme, milletimizin tamamını sevme anlamında bir milliyetçilik yaptık. Eğer 76 milyonu sevmek milliyetçilikse milliyetçiyim dedim. Hatta bazı köşe yazarları, ‘Erdoğan’ da milliyetçi oldu’ demeye başladılar. Bu ülkede kafatası ölçümleri yaptılar. Getirdim bunları grup toplantısında gösterdim. Bunları yapanlar da o zamanların başbakanları… Methiyeler düzdüler. CHP’nin başındaki İnönü’nün methiyeleri var. Kafatası örnekleri hâlâ duruyor. Bu ülke neler yaşamış böyle.

“KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİNE DE KARŞIYIZ”

Ben bir şeyi daha merak ediyorum. Bir defa ciddi anlamda hedef sapması var Türkiye de hep Kürt, Türk, konuşulur. Kürt sorunu konuşulur. Yani bu ülkede etnik açıdan bakıyorsak başka etnik unsur yokmuş gibi ele alınıyor. Televizyonda anayasa tartışmalarını izliyorum; Kürtlere ne getirecek diye konuşuluyor. Kimse Lazlara, Boşnaklara, Gürcüye ne getirecek diye sormuyor. Kürd’ün nüfusu diğerlerine göre fazla olabilir diye siz diğerlerinin haklarını inkar edebilir misiniz? Diğerlerinin haklarını bir kenara koyabilir misiniz? Onların da haklarını korumak zorundasınız. Ben başbakan olarak 76 milyonun haklarını güvence altına almak zorundayım. Onun için benden önce Türkiye Cumhuriyeti’nde Kürt kardeşim diyen başka başbakan çıkmamıştır. Hâlâ diyorum, yine derim. Biz bu topraklarda et tırnak gibiyiz. Bizi ayırmaya çalışıyor birileri. Buna fırsat vermeyeceğiz. Mesela çözüm sürecine yönelik ekipler Anadolu’ya dağıldılar. Onların karşısında kontra çalışma yapan bir MHP var. Malatya’da filan mesela karşı çalışma yapıyorlar.

ÜÇLÜ KOALİSYONA ARAŞTIRMA KOMİSYONU

Kalktı Bahçeli meydan okudu. Kendi dönemleriyle ilgili araştırma komisyonu meselesi. Dönünce inceleteceğim arkadaşlarıma. İncelesinler baksınlar. Bu bankaların 111 katrilyon kaybı var. Faiziyle beraber 246 katrilyonu buluyor. Şimdi böyle bir gerçek ortada duruyorken bunu inkar ediyor. Geç onu… Geliyoruz zorunlu tasarrufa. 3,5 yıl onların iktidarı dönemi, daha gerisi de var. 13.5 katrilyon da oradan var. KEY’e geliyoruz. 3.5 katrilyon tamamen bunların dönemine ait. Bunu da biz hallettik. Rakamlar ortada. Enflasyon, faiz oranları ortada. Bütün bunlardan sarfı nazar ediyor, benim dönemde yok diyor. Şimdi hepsini çıkaracağız ortaya. Kim bilir daha neler çıkacak?

Bahçeli, hakkında hazırlanan fezleke için adeta meydan okudu. Tavrınız ne olacak?

Bakalım değerlendirmesini yapalım, konuşalım. Meclis’e gelen nedir ne değildir…

“T.C’DEN RANT ELDE ETMEK İSTİYORLAR”

T.C tartışmasına nasıl bakıyorsunuz?


Türkiye’de bu tür basit şeylerden kendilerine rant elde etmeye çalışan kesimler var. Bir zamanlar benimle ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri demez ‘TSK der’ diye köşe yazıları yazılıyordu. Sonra ben bu köşe yazılarını yazanlara TSK’nın yazışmalarından örnekler verdim. Orada da hep TSK yazıyordu. Benzer bir şey burada var. Biliyorsunuz bir logo çalışması yaptık. Ay yıldız üste onun altına da ‘T.C Sağlık Bakanlığı’ yazıyordu eskiden… Şimdi ay yıldızın altında Sağlık Bakanlığı yazıyor. Olay bu. Oradaki ay yıldız neyi ifade eder? Aynı şeyi Ziraat Bankası’na da söylediler. Z ile B arasında TC var zaten. Yani bir şeyler bulalım çıkaralım da acaba AK Parti iktidarına nasıl vururuz diye düşünüyorlar.

“BAHÇELİ LAFINI BİZ İCRATINI YAPIYORUZ”

Bahçeli sizin Türk milleti ifadesini kullanmadığınızı iddia ediyor?

Bu konularda ben Bahçeli’yi muhatap kabul etmem. O işin lafını yapıyor biz icraatını yapıyoruz. Eğer dünya bugün Türk’ü, Türkiye’yi konuşuyorsa bizim iktidarımızla yapıyor. Onların iktidarında halimiz ortadaydı.

PKK’nın çekilmesiyle ilgili yazılı emir karmaşası devam ediyor. Yazılı emir bekleyen kurumlar mı var? Ya da tavrınız nasıl olacak?

Bu kurumlarımızın daha rahat çalışabilmesini temine yönelik adım. Adım atalım ki kurumlarımız daha rahat çalışsın. Polis de asker de daha rahat çalışsın. Dolayısıyla yurtdışıyla alakalı şeylerde Bakanlar Kurulu’nun vermiş olduğu karar, yurtiçinde de valiye verilmiş olan yetkiyle bu adımı atalım ki güvenlik güçlerimiz daha rahat çalışma zemini bulsun.

“BUNLAR SULANDIRMA SÖYLEMİ”

PKK’lılar karakolun önünden geçip gidecekler ama asker müdahale edemeyecek mi? Ya da tahrik hareketleri olursa?

Bunlar işi sulandırma söylemleri. Bu konuda laf etmeye bile gerek yok. Ne onlar o kadar bu işte vurdum duymazdır. Ne de bizim güvenlik güçlerimiz. Herkes işini çok iyi biliyor.

“IRAK’TA ABD’NİN NASIL MENFAATLERİ VARSA BİZİM DE VAR”

Kuzey Irak ve merkezi hükümetle olan ilişkilerimizdeki gerginlik?

Türkiye olarak Kuzey Irak’la kendi anayasaları çerçevesinde her türlü ilişkiyi kurabiliriz. Şu anda attığımız adımları da bu çerçevede atıyoruz. Bunu Obama’ya da söyledim Kerry’ye de. Yani dedim ‘sizin Irak’ta nasıl menfaatleriniz varsa aynı şekilde bizim de karşılıklı olarak menfaatlerimiz var.’ Şu anda Kuzey Irak yerel yönetimine merkezi yönetim mazot benzin vermiyor onlar da bizden ham petrol karşılığında istediler; biz de olumlu baktığımızı söyledik. Komşumuzdur hatta akrabalık bağlarımızın olduğu ülkedir, şu anda da bunu yapıyoruz.

MALİKİ İLE OLAN İLİŞKİLER

Maliki’den Türkiye’ye yönelik olumlu sinyaller geliyor. Maliki ile olan ilişkiler normalleşecek mi?

Şöyle manidar bir noktaya geldik. Biz şu anda Barzani ile olan münasebetlerimizi bozamayız. Parlamento başkanı Nüceyfi ile olan münasebetlerimizi bozamayız. El Sadr ile olan münasebetlerimizi bozamayız. Hepsiyle bazı münasebetlerimiz var. Maliki’nin her şeyden önce bu saydıklarımız da dahil olmak üzere tüm kesimlerle ilişkilerini normalleştirmesi gerekir.

“İSRAİL SÖZÜNÜ TUTMADI”

İsrail’in özür sonrası tavırları beklentiyi karşılıyor mu?

BM’nin Gazze görevlisi İsrail’in hâlâ orayı vurmaya, rahatsız etmeye devam ettiğini söylüyor. İsrail orada gerçek manada verilen sözü tutmadığını söylüyor uluslararası gözlemciler. Bizim de zaten aldığımız bilgiler bu istikamette maalesef.

“EL FETİH NEYSE HAMAS DA ODUR”

HAMAS’ı devre dışı mı bırakıyorlar?

İsrail’in derdi o. Ama biz de baştan itibaren ‘El Fetih’in veya HAMAS’ın olmadığı bir masadan barış çıkmaz’ diyoruz. HAMAS’ı bir terör örgütü olarak görmemiz mümkün değil. Kendi topraklarında direniş mücadelesi veren insanlardır. Bu toprakların gerçek sahipleridir. Hiçbir yerden oraya çıkıp gelmediler. El Fetih neyse HAMAS da odur. Biz şu anda Ortadoğu da her kesimle rahat ilişki kurabilen bir ülkeyiz. Bizim daha düne kadar İsrail’le de münasebetlerimiz gayet iyiydi. İsrail de maalesef bizim gemilerimizi uluslararası sularda taciz etmek suretiyle 9 kardeşimizi şehit etti. Bu süreç ondan dolayı zaten kesintiye uğradı.

‘AMBARGO KALKMADAN İSRAİL’E BÜYÜKELÇİLİK OLMAZ’

Yakında büyükelçi atanır mı?

Ambargo filan tam olarak kalkmadan olmaz.

Tazminatlar ne zaman belirlenir?

Üzerinde çalışılıyor… Bülent Arınç bizim heyetimize başkanlık ediyor. 12 Nisan’da geleceklerdi. Ama Bülent Arınç Kırgızistan ve Moğolistan seyahatinde benimle olacağı için heyetin gelişi 22 Nisan’a ertelendi.

Amerika seyahatinizde Musevi Lobisi’ne yönelik bir programınız olacak mı?

Herhangi bir planımız yok.

“KASTIM BÜROKRATİK OLİGARŞİYİ YIKMAK”

AK Parti’nin anayasanın 101’inci maddesinde değişiklik yaparak partili cumhurbaşkanlığını getireceği yönünde tartışmalar var. AK Parti’nin böyle bir hedefi var mı? Anayasa konusunda ne yapacaksınız?

Anayasa yapım süreci ile ilgili yetki tamamen meclis başkanında. Başkanımız verdiği süreleri zaten doldurdu, ilave süreler oldu. O ilave süreler şu anda yazılı tekliflerle değerlendiriliyor. Bir iki hafta içinde nihai neticeyi açıklayacaktır. Bu nihai netice açıklandıktan sonra daha önce de ifade ettiğim gibi B, C planları devreye girer. Ancak benim partili Cumhurbaşkanı düşüncem şunu getiriyor: Şu anda başkanlık sistemine, yarı başkanlık sistemine baktığınızda hepsinin partili olduğunu görürsünüz. Obama partilidir. Hollande partilidir. Bunları ayıramazsınız. Almanya’ya gidin Merkel partilidir. Gelişmiş ülkeleri kastediyorum. Şimdi Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Böyle bir ülkede başkanlık sistemi endişelere sevk ediyorsa o zaman partili cumhurbaşkanlığı sistemine veya yarı başkanlık sistemiyle de bu adımlar atılabilir. Kastım benim bu sistemle bir defa bürokratik oligarşiyi yıkmak ve çok daha hızla ve seri olarak karar mekanizmalarını çalıştırmak.

BDP ile birlikteliğin siyasi risk olacağı eleştirileri var?

Şu anda parlamento da olan her partiyle çalışmak tüm partilerin görevi değil mi? Biz anayasa değişikliği yaparken, 26 madde de muhalefet birlikte hareket etti. Hatta parti kapatma ile ilgili düzenlemede BDP bizi desteklemedi. Diğer muhalefetle beraber hareket etti. Niyetiniz halis olsun, samimi olsun. Millet zaten samimi niyeti gördü mü orada gerekli desteği verir.

“BİZ GELENE KADAR PATRONLARA DAĞITILDI”

Önümüzde 3 kritik seçim var ve açılım sürecinde ciddi bir risk aldınız…

Her zaman söylüyorum. Siyaset bir risktir. İktisat risktir. Hatta hayat bir risktir. Eğer bu riskleri göze almıyorsanız yapmayın bu işi. Bize gelene kadar hep şu yapılırdı; tamamen popülizm. Çok popülist yaklaşımlarla bir şeyler dağıtılırdı patronlara, belli çevrelere... Biz bu tür şeylere tevessül etmedik, etmeyiz.

Seçimlerin birleştirilmesi ihtimali var mı

Seçimlerin birleştirilmesi söz konusu değil. Öyle bir niyetimiz projemiz yok,

Meclis’teki böcek komisyonunda CHP milletvekili İlhan Cihaner sizi dinlettiğini itiraf etti. Ne diyeceksiniz?

Beyefendi, kalkıp da bir ülkenin başbakanını dinlettiğini kabul ettiğine göre bu ülkede kimin ne yaptığını, hangi zihniyetin ne yapmak istediğini görebiliyorsunuz.

“BU SENE GAZA BASACAĞIZ”

Büyüme rakamları düşük çıktı. Aşırı ihtiyatlı mı hareket ettik? Fren mi gaz mı tartışmasına nokta koyacak mısınız?

İhtiyaten öyle hareket edildi. Bu yıl ne yapıp edip gaza basmaya mecburuz.

Yener Dönmez/Yeni Akit 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Perde Arkası Haberleri