Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ile yaptıkları ortak basın toplantısında, ''Bugün, yüz yıla yaklaşan bir süre içerisinde iki ülke için gerçekten bir dönemeç, böyle bir dönemece girdiğimizi buradan duyurmak istiyorum'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın ardından Yunanistan Başbakanı Papandreu ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, Atina'ya gerçekleştirdikleri ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek, şunları söyledi:
''Bugün yaklaşık 320 kişi ile buradayız. Gerek şahsım, bakan arkadaşlarım, teknokrat, bürokratlar tüm iş adamlarımız olmak üzere, bu gerçekten tarihi bir an. Bu gelişle tarihe bir kayıt düşeceğiz. Bugün yapılan anlaşmalarla -ki Yüksek Düzeyli İş Konseyi oluşturuldu ve 22 anlaşmayı imzalamış durumdayız- birlikte geleceğe çok daha farklı bir adımı atmış oluyoruz. Bugün, yüz yıla yaklaşan bir süre içerisinde iki ülke için gerçekten bir dönemeç, böyle bir dönemece girdiğimizi buradan duyurmak istiyorum. Kadim bir dostluk, iki komşu ve toprağı, denizi ve ekmeği paylaşan iki eski halk olarak, bu ilişkimizin tüm dünyaya... önce kendimiz yaşayacağız ve yaşatmak suretiyle örnek olmasını diliyorum. Aslında biz birimizi çok iyi tanıyoruz, biliyoruz.
-''SÜREÇ MEYVESİNİ VERMEYE BAŞLADI''-
''Şu veya bu nedenlerle bazı sıkıntıları ne yazık ki hep yaşadık'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Tabii değerli dostum Yorgo'nun ilk ziyaretini son dönemdeBaşbakan olduktan sonra Türkiye'ye gerçekleştirmiş olması ve İstanbul'da başbaşa yaptığımız görüşme çok manidardı. Tekrar ben bundan dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Ardından kendilerine yazmış olduğum mektup ve bu mektuba aldığım cevapla başlayan bu süreç meyvesini vermeye başladı. Tabii iki eski medeniyetin ve tarihin iki güçlü aktörünün el ele yeni bir barış ve huzur destanı yazmaya kararlı olduğunu bilmelerini isterim. Az önce değerli dostum da zaten her iki taraf da bu siyasi iradenin mevcut olduğunu ifade ettiler. Aynı ifadeleri ben de altını çizerek söylüyorum. Türk ve Yunan halklarının Türkiye ve Yunanistan'ın şehirlerinde geçirdikleri, tarihin mutlu günlerini yeniden yaşamaları için azimle kararlılıkla çalışacağımızdan emin olmalarını isterim.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Yani şu anda Schengen olayı içerisinde Sırbistan'a uygulananın, Türkiye'ye uygulanmasını ben burada AB üyesi ülkelere duyuruyorum. Kendileriyle de oturup bunları konuşacağız, yani Sırbistan nasıl Schengen olayından istifade ediyorsa Schengen'e kabul edildiyse Türkiye'nin da aynı şekilde bu Schengen içerisine dahil edilmesi gerekir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın ardından Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ile ortak basın toplantısı düzenledi.
İlişkilerin ekonomik yönlerinin güçlendirilmesine büyük önem atfettiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bakınız şu anda bir adım atıldı, bu adım hususi pasaportlarla ilgili vize şartı artık ortadan kalktı. En kısa zamanda temennim odur ki inşallah bu da olacak, buna inanıyorum. Biz bu noktada mavi pasaportlar içerisinde de zaman içinde bunu da daha geliştirilmiş şekilde -ki bu konuda ben kendi desteklerine de inanıyorum-... Yani şu anda Schengen olayı içerisinde Sırbistan'a uygulananın Türkiye'ye uygulanmasını ben burada AB üyesi ülkelere duyuruyorum. Kendileriyle de oturup bunları konuşacağız. Yani Sırbistan nasıl Schengen olayından istifade ediyorsa Schengen'e kabul edildiyse Türkiye'nin da aynı şekilde bu Schengen içerisine... Sırbistan müzakereci bir ülke değil, ama Türkiye müzakereci bir ülke, dolayısıyla dahil edilmesi gerekir farklı şeyler olabilir. İnanıyorum ki burada Yunanistan da bu konuda gerekli desteği Türkiye'ye verecektir. Bu adımları da atmamaz lazım.''
Papandreu, Türkiye ile Yunanistan arasında geçmişte yaşanan sorunları çok farklı yaklaşımlar olduğunu bundan sonra gelceğe yeni bir yaklaşımla yaklaşmak gerektiğini söyledi. Sorunları konuşabiliriz ancak hedefimiz anlaşmaktır.
Papandreu, çevre konusunda ve Türkiye'ye 2020 olimpiyatında destek vereceklerini dile getirdi. Yeşil pasaport ile birlikte Türk vatandaşları ve Avrupa Birliği'ne üye olmayan vatandaşlara tek gün geçiş izni verileceğini bu süreyi 2 ya da 3 güne çıkarılabileceğini açıkladı. Türkiye ile birlikte ABD, Çin, Kanada gibi ülkelere yönelik ortak çalışma yapılabileceğini açıkladı.
Başbakan Erdoğan, Yunanlı gazeteciğinin Kıbrıs'ın işgal edilmesi, Türk uçaklarının Yunan havasını ihlal ettiği, Rum gemilerine limanların açılmaması iddialarına yönelik olarak
Kıbrıs'ta 44. görüşme yapıldığını bu görüşmelerin olumlu şekilde noktalanmasını istediklerini söyledi. Erdoğan, havasahasını kullanan uçakların bombasız uçtuklarını ve Türk uçaklarının uçuşuyla ilgili NATO'nun kayıtlarının incelenebileceğini söyled.
Erdoğan, Kıbrıs'ın işgali sorusuna ise, Kıbrıs konusunda Annan planından yana olduklarını bu konuda Annan'ın konuya müdahil olması için çaba gösterdiğini, görüşmelirin sona erdirilmesi için her türlü fedakarlığa razı olduklarını dile getirdi. Türkiye'nin yaklaşımına karşın Karamanlis ve Papdopolos'un işi erteleyelim teklifi yaptıklarını. İki tarafın da kabul ettiği plana KKTC evet derken Rum kesimi hayır oyu verdi. Kıbrıs'ta sadece Türkiye'nin değil yunanistan'ın da askeri vardı Yunanistan da askerini bizim gibi azaltacaktı. Avrupa Birliği'ne Güney Kıbrıs alındı ama Kuzey Kıbrıs alınmadı.
Erdoğan Limanlar konusunda da karşılıklı olarak limanların açılmasına hazır olduklarını açıklamalarına karşın karşı tarafın olumlu cevap vermemesi üzerine konunun bu noktaya geldiğini dile getirdi. Erdoğan, bugün de aynı noktadayız uluslararası ilişkiler karşılılıklılık esasına dayanır.
Papanderu da Türkiye ile Yunanistan arasında sorunların geride kalmasından yana olduğunu, Türk uçaklarının hava ihlalini sürdürdüklerini iki ülkenin de korkularından arınarak adımları karşılıklı olarak atabilmesi gerektiğini dile getirdi. İleriye dönük önemli adımlar atma zamanıdır.
Papandreu, daha önce Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında Ecevit ile görüştüğün Kıbrıs'ın işgalden ne zaman kurtulacağını dile getirdiğinde Kıbrıs sorununun 1974 yılında sona erdiğini söylemesine karşın bugün bir Türk başbakanı sorunu çözmek için büyük çaba hacadığını görmekten büyük gurur duyduğunu Türk başbakanının cesaretinden dolayı teşekkür ettiğini dile getirdi. Kıbrıs konusunda BM'nin kararına rağmen Kıbrıs'ın olumsuz tavır takındığını bildiklerini tüm bu yaşananlara rağmen Türkiye'nin cesaretinin sürdürmesini ve sorunu çözümüne yönelik çaba göstermesini devam ettirmesini istediklerini açıkladı.