Kolombiya ziyareti öncesi yaptığı açıklamada MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın görevinden istifa edip AK Parti'den Milletvekili adayı olmasını eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çıkışına dair çarpıcı tüyolar sızmaya başladı.
Erdoğan'ı Kolombiya'da takip eden gazetecilerden Akif Beki, Erdoğan'ın uçakta yaptığı açıklamalardan izlenimlerini CNN Türk'te paylaştı. Erdoğan'ın Hakan Fidan'a kızgın olduğunu söyleyen Beki "kendisinden onay istediğinde kendisi onay vermemesine karşın, yani kendisine rağmen Hakan Fidan'ın yine de aday olmasıdır. Tepkisine yol açan şey bu" dedi.
ERDOĞAN'IN HASSASİYETİ ÇÖZÜM SÜRECİ VE PARALEL YAPI
İşte Beki'nin açıklamalarından satır başları:
Uçakta gelirken bir şeyler söyledi ama bunları açıklamaya hakkım yok. Gazeteler yarın sabah okura ulaşmadan bu konuda bilgi paylaşma engeli var. Ben ambargoyu delmeyeyim... Basın toplantısından söylediklerin anlaşılıyor aslında. MİT önemli bir kurum. Erdoğan'ın Fidan'a özel bir güveni var. Çözüm süreci ve paralel yapı ile mücadelede önemli bir isim. Bu konularda Erdoğan'ın ciddi bir hassasiyeti var. Şimdi dere geçilirken bu iki kritik konu nedeniyle MİT Müsteşarı'nın değiştirilmesine karşı olduğunu anlıyorum ben. Yoksa Fidan'ın siyasete girmesine kategorik olarak karşı değil. Ama MİT'in başında Hakan Fidan'a bu dönemde bir süre daha ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
ERDOĞAN KIZGIN ÇÜNKÜ ONAYI ALINMADI
Daha doğrusu bunu tepkisel bir dille dile getirmesi de, bütün bu gerekçelere istinaden kendisinden ‘olur’ istendiğinde, onayı istendiğinde, muvafakat vermemesine rağmen, bir yerde kendisine rağmen Hakan Fidan’ın istifa yoluna gitmesi biraz tepkisine yol açan bu. Kendisinden olur istendiğini anlıyoruz biz. Başbakan tarafından sorulmuş. Kuvvetle muhtemel Hakan Fidan da bu konuda cumhurbaşkanın müsaadesini istemiştir. Aksini düşünmem ben. Çünkü hem teamül gereğidir, hem o ilişkinin nezaketi gereğidir. Fakat kendisinin ‘olur’ vermediği anlaşılıyor. Olur vermediği halde, bu gerekçelerle, Hakan Fidan’ın kendisine rağmen istifayı tercih olmasına bir tepkisi var. Bu konuda bir rahatsızlığı yansıyor açıklamalarına. Benim anladığım bu. Uçakta gelirken de bir takım değerlendirmeler yaptı.
AK PARTİ'DE ADAY LİSTELERİNDE ERDOĞAN'IN ETKİSİ NE OLACAK?
Biraz da onu ilk kez görmüş olacağız. Bu daha önce denenmiş bir şey değil. Bir tecrübe yok. Geride bir örnek yok. Onunla kıyaslayabileceğimiz bir durum yok. Bilmiyorum nasıl olacağını. Cumhurbaşkanın açıklamalarında hep şöyle bir vurgu vardı. Dünkü Hakan Fidan ile ilgili açıklamalarına da dikkat ettiyseniz, Başbakan’ın yetki alanı ile, Cumhurbaşkanı olarak kendi yetki alanını ayrıştırdığını görüyoruz. Hakan Fidan ile ilgili kendisinde kanaati sorulduğunda bir cevap verdiğini, fakat bu konuda sonuçta takdir yetkisinin Başbakan’a ait olduğunu, çünkü aynı zamanda AK Parti’nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na ait olduğunu teslim ediyor. Bu şu demek, başbakan ve AK Parti Genel Başkanı olarak Ahmet Davutoğlu son söz sahibidir. Listelerin yapımında vs. Hakan Fidan konusu ekstrem bir örnek. Cumhurbaşkanın onayına iznine başvurulmuş olması aday listeleri ile ilgili Cumhurbaşkanı ile görüşüldüğü onun onayının alındığı anlamına gelmez. Belli konularda, çünkü MİT Müsteşarı’ndan söz ediyoruz. Bir muvafakat ararlar. Hassas bir ilişki var. O ilişkin gereği olarak gider rızasını alırsınız. Bu informel bir şeydir. Ama nezaketen bun yaparsınız. Hakan fidan konusunda görüşünün sorulması, bütün listeler yapılırken cumhurbaşkanın görüşünün alınacağı bunu bekliyor demek diye gelmiyor.