Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün Filistin sorununda ulaşılan aşamanın, bölge ülkelerinin ittifakının, dayanışmasının, istişarelerinin eseri olduğunu belirterek, ''Suriye meselesi de aynı şekilde dayanışma ve istişareyle inşallah geride kalacaktır'' dedi.
Türk-Arap İşbirliği Forumu Dışişleri Bakanları 5. Toplantısı öğle yemeğinde konuşan Erdoğan, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede gündemi belirleyen bir başka meselenin de Suriye meselesi olduğunu söyledi.
Rejimin, masum sivillere karşı ayrım gözetmeksizin uyguladığı baskı ve şiddet politikasının, 20'nci ayını doldurduğunu ifade eden Erdoğan, bu 20 ay boyunca, Suriye rejiminin, elindeki tüm devlet imkanlarını kullanarak, halkına karşı acımasız, kuralsız, sınırsız bir kıyım yürüttüğünü ve yürütmeye devam ettiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, ''Rejim, Suriye'de yönetme ehliyetini ve meşruiyetini çoktan kaybetmiş durumdadır. Tarihte hiçbir yönetim, halkına karşı savaşta muzaffer olamamıştır bundan sonra da olamayacaktır. Esed ve rejiminin, kanlı fakat beyhude bir çaba içinde olduğu, adım adım sona yaklaştığı inkar edilemez bir gerçektir. Şu anda Esed, babasıyla rekabet ediyor. Babası Hama-Humus'ta 30 bin insanın, 30 bin Müslüman'ın canına kıymıştı. O da şu anda 50 bini yakalamış durumda, babasını geçmiş vaziyette. Esed rejimine hangi gerekçeyle olursa olsun destek verenler, sempati besleyenler de bu rejiminin işlediği suçlara ortaktırlar ve tarih karşısında er ya da geç hesap vermek durumunda kalacaklardır'' diye konuştu.
-''Suriyeliler onurlu bir yaşam mücadelesi veriyor''-
Suriyeliler'in, onurlu bir yaşam mücadelesi verdiğini belirten Erdoğan, bu mücadelede onların yanında yer almanın herkes için ahlaki ve vicdani bir borç olduğunu ifade etti.
Bu sorumluluk anlayışından hareketle ve yüzlerce yıllık akrabalık ilişkilerinin bir gereği olarak, Suriyeliler'e imkanların elverdiği her türlü yardımı sağladıklarını anlatan Erdoğan, bugün itibariyle Türkiye'de 200 bine yakın Suriyeli'yi misafir ettiklerini, onların ihtiyaçlarını karşılama gayreti içinde olduklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, bu zor günlerinde Suriyeliler'e Türkiye'nin kapılarını her daim açık tutmakta kararlı olduklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Şartlar ne olursa olsun kapımızı açık tutacağız. Suriye halkı şimdiden, her kesimin hakça ve eşit bir şekilde söz sahibi olacağı, halkın meşru beklentileri ve özgür iradesi üzerine bina edilecek yeni, demokratik Suriye'nin inşası yönünde önemli aşamalar kaydediyor.
Bildiğiniz gibi muhalefet, Suriye halkının çağrısını ve uluslararası toplumun tavsiyesini dikkate alarak, geçtiğimiz ay Doha'da birleşme yönünde tarihi bir adım atmış, Suriye Muhalefet ve Devrimci Güçler Koalisyonu'nu oluşturmuştur. Doha'da kazanılan ivmenin korunması için bizlere önemli görevler düşüyor. Muhalefetin saflarını birleştirmesi suretiyle atılan bu olumlu adım karşılığında, verilen sözlerin somut eylem ve icraata dönüştürülmesinin zamanı gelmiştir.''
Erdoğan, koalisyona verecekleri her desteğin, Suriyeliler'in meşru taleplerinin yerine getirilmesine ve bu sayede barış, huzur, refah içinde bir Suriye'nin inşasına katkı sağlayacağını vurguladı.
-''Sorunumuz Suriye halkıyla değildir''-
''Bizim sorunumuz Suriye halkıyla değildir, Suriye halkının tümü bizim kardeşimizdir. Sorunumuz Suriye'deki zalim Esed rejimiyledir'' diyen Erdoğan, Marakeş'te, 12 Aralık'ta gerçekleştirilecek Suriye Halkının Dostları Grubu'nun dördüncü toplantısında muhalefete güçlü bir destek verilmesini beklediklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin de içinde bulunduğu zor coğrafyada tarihi nitelikte gelişmelere şahit olunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Son yıllarda, karşı karşıya kaldığımız sorunları, yakın tarihte örneği görülmemiş şekilde birlik ve dayanışma sergileyerek, istişare mekanizmalarını çalıştırarak aşma başarısını gösterdik. Açıkçası, bugün Filistin sorununda ulaşılan aşama, bölge ülkelerinin ittifakının, dayanışmasının, istişarelerinin eseridir. Suriye meselesi de aynı şekilde dayanışma ve istişare ile inşallah geride kalacaktır. Bölgemizdeki diğer acil ve ciddi meseleler konusunda da istişarelerimizi sürdürmemizin, dayanışmamızı daha ileri seviyelere çıkarmamızın son derece önemli olduğuna inanıyorum. Ortak bir tarihin, ortak bir medeniyetin, en önemlisi de ortak bir coğrafyanın mensupları olarak, bizi, ülkelerimizi, halklarımızı ilgilendiren her konuda çözüm üretecek irade ortaya koyabiliriz. Bu sayede, ülkelerimizi daha fazla refaha ulaştıracağımız gibi, bölgesel ve küresel barışı da güçlü şekilde tesis edeceğimizden hiç şüphe yoktur.''
Başbakan Erdoğan, sözlerini Hazreti Muhammed'in herkese ışık tutmasını ve rehber olmasını istediği ''İki birden, üç ikiden, dört de üçten iyidir. İttifak ediniz'' hadisini hatırlatarak tamamladı.
-Filistin'in yeni statüsü pasta keserek kutlandı-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının ardından, Türkiye'de öğrenim gören Filistinli öğrencilerin, Filistin'in BM'de üye olmayan gözlemci devlet statüsü kazanması münasebetiyle hazırladığı Filistin bayrağı şeklindeki pastayı kesti.
Erdoğan'a pastayı keserken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Arap Ligi Genel Sekreteri Nebil el-Arabi, Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur, Filistin Bakan Yardımcısı Taysir Farahat da eşlik etti.
Başbakan Erdoğan, kestiği pastadan kendisine eşlik eden devlet adamlarına ikram etti.
Filistinli öğrenciler daha sonra Başbakan Erdoğan'a üzerinde Türkiye ve Filistin bayrağı bulunan atkı ile Filistin bayrağı hediye etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Filistinli öğrencilerle hatıra fotoğrafı da çektirdi.
Kaynak: Çiğdem Pala - Tayfun Salcı / AA