Başbakan Recep Tayyir Erdoğan, Danıştay'ın ALES sınavına başörtüsüyle girilebileceği yönündeki düzenlemeyi iptal etmesine tepki gösterdi. Erdoğan, "Karar son derce keyfi, vicdanları yaralayan, evrensel hukuk kuralarını çiğneyen bir karardır." dedi. TÜSİAD'ın 41 Olağan Genel Kurulu'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın son başörtüsü kararını değerlendirdi. Karara tepki gösteren Erdoğan, "En son dün Danıştay ALES sınavıyla ilgili bir karar aldı. ALES sınav kılavuzunda öğrencilerin kılık kıyafetiyle ilgili yasaklama, kısıtlama olmadığı için yürütmeyi durdurdu. Karar son derce keyfi, vicdanları yaralayan, evrensel hukuk kuralarını çiğneyen bir karardır." diye konuştu. Hukukun insanların eğitim almasının bir teminatı olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsanların eğitim hakkını kısıtlamaz. Bu karar öncelikle hukuksuzluktur. Anayasa ve yasalarda kılık kıyafete ilişkin tek bir kısıtlama bulunmazken, Anayasanın 125. maddesi ortadayken, yasalara, anayasaya aykırı bu karar kanunsuzdur. Yargının siyasallaşması asıl budur. 8 yıldır düzeltmeye çalıştığımız manzara işte budur. 'İktidar yargıyı siyasallaştırıyor' diye itiraz edenler aslında yargıdaki siyasallaşmanın kapalı devrenin devamını isteyenlerdir. Biz istiyoruz; yargı milletin yargısı olsun. Vicdanına göre hareket eden bir yargı sistemi tesis edilsin istiyoruz. Anayasa noktasında da aynı yaklaşım içindeyiz."
Mustafa Koç: Türkiye büyüme kadar kalkınmayı da sağlayacaktır
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, Türkiye'nin büyümenin yanında kalkınmayı sağlayacağına inandığını belirtti.
TÜSİAD'ın 41. Genel Kurul Toplantısı İstanbul'da yapılıyor. Genel kurulda TÜSİAD YİK Başkanlık Divanı'nın belirlenmesi bekleniyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın onur konuğu olduğu toplantıya TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, YİK Başkanı Mustafa Koç'un yanı sıra çok sayıda işadamı katıldı.
Toplantıda söz alan Mustafa Koç, ülke ve dünya ekonomisini değerlendirdi.
Dünyanın 2008'de ekonomik bunalımla karşı karşıya kaldığına işaret eden Koç, "Ülkemiz, bu dönemde ciddi oranda küçüldüyse de iktidarın gayretleri ile yeniden büyüme çizgisine oturduk. Bu gelişmeler hepimizi geleceğe daha umutla bakmaya sevk etti. Umut olmazsa değişim de olmaz. Ama yerimizi doğru belirlemek ve yapmamızı gerekenleri önümüze koymak önemli." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bugün dünyanın 16. Büyük ekonomisi olduğunu vurgulayan TÜSİAD YİK Başkanı, "Böyle devam ederse 2020-2050 yılları arasında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olacağımız öngörülüyor. Bunun için milli gelirimizi 2 ye katlamalıyız. Ar-Ge, Ür-Ge, inovasyon ve sermayeyi değerlendirmeliyiz." dedi. Koç, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye ilk 10 ekonomisi arasına girdiğinde gelişmiş ülke olacak mı? Takdir edilecek ki salt büyüme gelişmişliği sağlamıyor. Ön koşul ama yeterli değil. Dünyada aslında gelişmişlik ekonomi büyüklüğü ile ölçülmüyor. Milli gelir, rekabet gücü ile insani gelişme ile ölçülüyor. Biz 16. Büyük ekonomiyiz ama satın alma gücü paritesine göre kişi başına düşen gsyih da 84'üncüyüz. Küresel rekabet gücü endeksinde 61'inciyiz. İnsani gelişme endeksinde maalesef 83'üncü sıradayız. Acaba dünyanın 10. Büyük ekonomisi olduğumuzda bu sıralamalarda yerimiz nereye yükselecek.
İnsani gelişme endeksinin temel bileşenleri ortalama yaşam süresi, okur yazarlıkta, okullaşma oranı, kişi başına milli gelir ve alım gücünde yaşam stanhdardında gelişmiş ülkelerle aramızdaki farkı kapatacak şekilde hızlı gelişim istiyoruz. Kadının iş gücüne katılımında Avrupa ortalamasını yakalayalım. Bu hedeflere istatistiki olarak, dikine değil, ülke içinde bölgesel v e gelir dağılımı temelinde yatay ve nispeten eşit paylaşımla ulaşalım. Refahı kapsayıcı şekilde hep birlikte hissedelim."
Mustafa Koç, Türkiye'nin insan haklarını ve ifade özgürlüğünü öne çıkaran laik ve demokratik bir ülke olduğunu dile getirdi. "Bölgesinde barışa öncelik veren ülkemiz konumunun nimetlerinden azami ölçüde yararlanıp, kuzey-güney ile doğu-batı ekseninde ekonomik, sosyal vekültürel kaynaşmayı mümkün kılmalı." tavsiyesinde bulundu.
Koç, "-Hedeflerini büyüme kadar kalkınma göstergelerini de dikkate alarak seçen, bu hedeflere ulaşmak için doğru ve kararlı stratejiler uygulayan eğitim reformunun demokratikleşmesini tamamlamış, bölgede barış ve istikrarı sağlayan ülkede huzur anlayışını benimseyen bir Türkiye'nin büyüme kadar kalkınmayı da sağlayacaktır." dedi.