AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmasına ilişkin, ''Şu anda ayın 14'ünde Meclis'e böyle bir toplantı daveti yapıyor. AK Parti, bölücü terör örgütünün CHP gibi kuyruğuna takılacak bir parti değildir. Buyurun, Meclis orada, sen gidersin oturur, orada ne yapacaksan yaparsın. Kiminle beraber bir araya gelirsin, bilemem ama AK Parti böyle bir gündemle, bir genel görüşme gündemiyle Parlamento'ya gelmeyecektir, bunu da buradan söylüyorum'' dedi.
Erdoğan, partisinin Ankara İl Başkanlığı'nın Altınpark'taki iftarının ardından yaptığı konuşmada, ABD'deki bazı gazetecilerin, İsrail'deki bazı çevrelerin Türkiye'deki muhalefet odaklarının aynı dili, aynı argümanları, aynı iddia ve tezleri ortakça dile getirdiklerine dikkati çekti.
''Ben burada Anamuhalefet partisi Genel Başkanı'nın kullandığı üslubu elbette kullanacak değilim'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:
''Kendi ülkesine, kendi ülkesinin Dışişleri Bakanı'na, kendi ülkesinin dış politikasına karşı bu kadar seviyesiz, bu kadar edep dışı, adap dışı bir dil kullanan CHP Genel Başkanı'nı ben milletimin takdirine havale ediyorum. Çıkmış CHP Genel Başkanı, 'Cumhuriyet tarihinde ben bu kadar çapsız Dışişleri Bakanı görmedim' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sen hiç aynaya baktın mı- Yahu senin gramın ne, senin çapın ne- Şunun ölçüsünü bir ver de görelim. Daha dur bakalım, dün bir bugün iki. Yanına topladığın, o yandaşlarınla veya bir kısım yandaş medyayla bir yere varacağını mı zannediyorsun- İşte bir kasetin getirdiği sen genel başkansın, bir CD çıkmamış olsaydı şimdi meydanda yoktun. O CD ile önce genel başkanının yanına gidiyorsun, gazeteciler soruyor, 'Ben genel başkan adayı değilim' diyorsun, 24 saat geçmeden, ertesi gün genel başkan adaylığını açıklıyorsun. Akşam başka, sabah başkasın. Senin ağzından çıkan doğru bir ifade var mı- Suriye konusunda da Türkiye'nin dış politikasını eleştirmiyor, yalan yanlış ifadelerle acaba ne yaparım, buna sığınıyor. Hiçbir birikimi yok, bırakın diplomasinin dilini, daha nezaketin, zarafetin diline bile hakim değil. Terör meselesinde BDP'nin kuyruğuna takılan, BDP'nin nifak diline teslim olan CHP, Suriye konusunda da Baas rejiminin kuyruğuna takılıyor, Baas rejiminin dilini kullanıyor. Biz CHP'nin de ona malzeme taşıyan çevrelerin de bu oyunlarına kulak asmayacağız. Suriye'de barışı, istikrarı, toprak bütünlüğünü en güçlü şekilde savunmaya devam edeceğiz.''
-''Birilerinin minderinde değil, kendi minderimizde yapılması gerekeni yaparız''-
Her türlü gelişmeyi dikkatle izlediklerini, bunlara karşı hazırlıklı olduklarını ve gerekeni anında yaptıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şimdi ne oldu, çıkmış 14 Ağustos'ta Meclis'i toplantıya çağırıyor. Niçin- Malum terör meselesiyle alakalı, son gelişmelerle alakalı olarak. Yahu, bu Meclis'te biz bunları çok konuştuk, bu genel görüşmeleri çok yaptık. Ziyaret için talepte bulundu, randevu verdik. Geldin, konuştuk. Bir öneri paketiyle gelmedin, sadece tespit. Bunları konuştuk. Var mı önerin- 'Önerim şu anda yok ama çalışacağız.' Yanımda 3 arkadaşım, yanında 3 arkadaşı. 'Hadi, verelim talimatları arkadaşlarımıza, çalışsınlar' dedim. Aradan 2 ay geçti, hala ses yok. Sayın Kılıçdaroğlu, bu milleti oyalamaya hakkın yok. Önerin varsa verirsin ve biz bu önerileri uygularız, uygunsa uygularız. Uygulanabilirliği olmayan bir şeyi de kusura bakma uygulayacak halimiz yok. Çünkü biz, deneyimliyiz, çünkü biz bu ülkede siyaset yapıyoruz, çünkü biz şu anda terörle mücadeleyi dağ demeden, taş demeden her yerde vermeye devam ediyoruz. Bizim milli birlik ve kardeşlik projemiz her yönüyle detaydır, her yönüyle içinde yapılması gereken ne varsa mevcuttur.
Şunu açık net söylüyorum, şu anda ayın 14'ünde Meclis'e böyle bir toplantı daveti yapıyor. AK Parti, bölücü terör örgütünün CHP gibi kuyruğuna takılacak bir parti değildir. Buyurun Meclis orada, sen gidersin oturur, orada ne yapacaksan yaparsın. Kiminle beraber bir araya gelirsin bilemem ama AK Parti böyle bir gündemle, bir genel görüşme gündemiyle Parlamento'ya gelmeyecektir, bunu da buradan söylüyorum. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz- Bu şu anlama gelir, CHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, bu şu anlama gelir; terör örgütü Türkiye Büyük Milleti Meclisi'ni bile istediği zaman toplayabilecek güçtedir, bu bu anlama gelir ama AK Parti, bu oyuna gelmez. İnanıyorum ki MHP de bu oyuna gelmeyecektir ve bizler oyun kurucu olacağız. Bizler, oyun kurucu olacağız, bizler oyun kurucuyuz ve biz birilerinin minderinde değil, kendi minderimizde yapılması gerekeni yaparız.''
Malatya'da yaşanan olaya da değinen Başbakan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
''Geçtiğimiz günlerde Malatya'da vuku bulan sıradan bir hadise, CHP'nin ve bazı sorumsuz CHP milletvekillerinin girişimiyle büyütülmek, abartılmak suretiyle bir kaos senaryosuna dönüştürülmek istendi. AK Partili milletvekillerimizin, adli ve güvenlik birimlerimizin sağduyulu girişimleriyle bu kaos senaryosu bozuldu. Türkiye genelinde Alevi kardeşlerimizi tahrik etmeye yönelik bu türden provokatif eylemlere karşı milletimizin son derece dikkatli olmasını rica ediyorum. Sivas'la ilgili belgeler yayınlanıyor, görüyorsunuz ve altından neler çıkıyor, neler. Türkiye'yi istikrarsız hale getirmeye gayret eden bu türden bayat senaryolara inanıyorum ki milletim asla prim vermeyecektir. Benzeri bir nifak sokma girişiminin AK Parti ve AK Parti teşkilatını da hedef aldığını görüyoruz ve bu girişimleri de dikkatle, hassasiyetle takip ediyoruz.''
İftara katılmaktan duyduğu memnuniyetini de dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Şimdiden şahsım, teşkilatım adına, tüm grubum adına, partim adına tüm milletimin Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyorum. İslam aleminin birliğine, uyanışına vesile olmasını diliyorum. İnsanlığın barışına vesile olmasını temenni ediyorum'' diye konuştu.
-Forma hediye edildi-
Altınpark'ta açık havada verilen iftara Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, yabancı konuklar ve vatandaşlar katıldı. İftar sırasında Bosna Hersek'ten gelen Fatih Sultan Mehmet Korosu konser verdi. Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan koro üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Dünya İşitme Engelliler Futbol Şampiyonası'nda dünya şampiyonu olan (A) Milli İşitme Engelliler Futbol Takımı oyuncuları da kazandıkları kupayı Başbakan Erdoğan'a sundular. Erdoğan'a ayrıca final maçında golü atan Hakan Erol'un giydiği 20 numaralı forma hediye edildi.