Konuşmasından satırbaşları...
Dünya üzerindeki çok sayıdaki kıtalarda büyükelçilik sayımızı arttırdık. Dünyanın en yaygın örgütlenmiş 5 ülkesinden biri olacağız.
Bu ülkede demokrasinin ne denli kimler tarafından hazmedildiğini bütçe oylaması ortaya koydu. 11 gün boyunca ekonomi konuşuldu. Ben muhalefetin bakışına ilişkin bazı değerlendirmelerimi paylaşmak istiyorum.
Ortada çarpıcı bir fotoğraf var. Meclis'te teşekkür konuşmam da ifade ettim 10 Aralık'ta muhalefet liderleri Türkiye ekonomisini eleştirdiler karamsar bir tablo çizdiler. Ama aynı gün Borsa tarihin en yüksek seviyesine ulaştı ve rekor kırdı.
Bütçe görüşmelerinin son gününde tüm olumsuz söylediklerine rağmen Merkez Bankası'nın döviz rezervi de rekor kırararak tarihin en yüksek seviyesine çıktı. Göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolardı. Şu anda 121 milyar dolara dayandık. Bununla iftihar duyulması lazım.
O HOCALARA YAZIKLAR OLSUN
Bizim oraya geleceğimizi duyan bir kısmı o üniversitenin öğrencileri, bazıları dışarıdan gelen terör gruplarının içinde dolan terör grupları sırtındaki çantalarda molotoftan tutun, taşlara kadar her şey var. ODTÜ'de şiddete dayalı protesto yapıldı. Bu tablo karşısında polisle çatışma başlıyor. Medyada Göktürk'ten çok bu öğrencilerin şiddete dayalı protestonun yankıları yer buldu. Kimse bunlar nasıl öğrenci demiyor. İlk defa uzaya uydu gönderiyorum. eğer sen kaliteli öğrenciler yetiştirdiysen yönetim biz bu heyecanı yaşamak istiyoruz. Hepsi toplanıyorlar lastik yakmak falan. Böyle bir protestoya engel olamazmışız. Kusura bakmayın biz de öğrencilik yaptık, taşla sopayla öğrencilik yapmadık. Biz hayırlı bir gençlik olarak yetiştik. Bu ülke yaşamadığını yaşarken bunu bir protesto olarak nitelendirmek ilimden pay almamış demektir Bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa onlara yazıklar olsun, biz böyle bir hoca lazım değil.
HERKESİN YAŞAM FİKRİNE SAYGILIYIZ
Sen bunu yapan ekibi, iktidarı kabul etmeyebilirsin ama işin aslını kabul edeceksin, takdir edeceksin. Bu protestoluru şirin göstermek, polisi şiddet yanlısı göstermek, bu öğrencileri masum göstermek adil değildir Biz herkesin bizim gibi düşünmesini istemiyoruz, dayatmıyoruz. Herkesin düşünceleri, tarzları, yaşamları farklı olabilir. Bunu kabul ediyorum, herkesin yaşam fikrine saygılıyız.
KUVVETLER AYRILIĞI KONUŞMASINDAN CIMBIZLA ÇEKTİLER
Şeb-i Arus merasimi için gittiğimiz Konya'da bir törene katıldım. Ben orada bürokratik oligarşinin bizi nasıl engellediğini anlattım. Bu kuvvetler ayrılığı denen olay var ya sizin önünüzde duruyor. Bizim bu ifadelerimizi aldılar önüne arkasına bakmadan farklı yerlere çektiler. Bu da muhalefetin hastalıklarından biri. Cımbızla çektiler farklı senaryolar üretiyorlar. Biz kuvvetler ayrılığının ne olduğunu biliriz.
MUHALEFET KUVVETLER AYRILIĞINDAN BUNU ANLAR!
Bürokratik oligarşinin bizleri nasıl etkilediğimi örneklerle anlattım. Geçmişte bulunan her siyasetçiye yaptılar. Konuşmanın içinden cımbızla çektiler, üzerinden senaryo ürettiler. Muhalefet çıkıyor aklınca siyasete girme dersi veriyor. Malum kendisi sürekli sınıfta kalıyor, geçerli not alamıyor bir türlü.
Biz muhalefet partisinin kuvvetler ayrılığından ne anladığını iyi biliriz. Onlar her zaman kuvvetler birliğini savunur. Onlar 1961'den beri kuvvetler ayrılığı denince de bir şeyler anlar: Kara Kuvvetlerini, Deniz Kuvvetlerini ve Hava Kuvvetlerini anlarlar.
YARGIYI ARKA BAHÇELERİ SANDILAR
Yıllarca yargıyı arka bahçeleri olarak gördüler. Biz kuvvetler ayrılığı denilip yargının yasaya ve yürütmeye tahakküm etmesine karşı çıktık. Yürütmenin yargının yedeğine girmesine karşı çıktık.
Anayasa değişikliği 411'le Meclis'ten geçti. Ancak Anayasa Mahkemesi buna da müdahale etti. Siz kalkıp her şey yerindeyken hukuka uygunken müdahale edersiniz olmaz. Danıştay'ın bahçesinde çadır kuran parti şimdi bize ders vermeye kalkıyor.
SİVİLLEŞME ANLAYIŞLARINDA YOKTUR
Sivilleşmede de bir adım atamadılar. 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' cümlesini 'Mustafa Kemal'in yurttaşlarıyız' diyerek değiştirdiler. Bunların sivilleşmeden anladıkları budur. Sivilleşme de demokratikleşme de bunların anlayışında yoktur.
Birileri karamsarlık umutsuzluk yaymaya çalışabilir. Siz bu hedefleri tutturamazsınız diyenler şevkimizi kırmaya çalışabilir. 10 yıl önce olmaz denilenler bugün gerçeğe dönüşüyor. Enflasyonun tek hane olması hayaldi. Bu ülke 3 haneli enflasyonu da gördü. Paradan 6 sıfırı atıyoruz dediğimizde Taksim'de anırırım diyenler vardı. Hani nerede anırmadılar?
Enflasyon patlar dediler. Ama patlamadı. Tam aksine yüzde 6'ya düştü. 100 milyar dolar ihracat hayal dediler. 150 milyar dolar yaptık. 10 bin dolar milli gelir hayal dediler. 10 bin 500 yaptık.
Biz tüm hayalleri gerçek yaptık. Ve yolumuza daha da devam edeceğiz. Bu ülke kendi yerli otomobilini yapacak, kendi uçak motorunu yapacak. Biz nasihat alarak devam edemeyiz. Bizim yapacak çok işimiz var.
Rotahaber