Türkiye bugün tarihi bir gün yaşıyor. Seçimden önce bizzat AK Parti tarafından yapılan hesaplar tutsaydı, % 50 oy almış bir partinin 327 Milletvekili, Türkiye Millet Meclisinin 24. Dönem açılışında, Meclis Salonunda bir başlarına oturuyor olacaktı.
Bugün, BDP’nin Bağımsız Milletvekilleri, TBMM’yi boykot edecekler ve ‘yasadışı Kürt Meclisi’nin provalarını yapmak üzere, Diyarbakır’da toplanacaklar. CHP’nin tavrı son dakikaya kadar belli değil, ya Meclis’e gelip yemin törenine katılmayacaklar ya da Meclis’e hiç gelmeyecekler. Eğer MHP’siz bir Mecliste CHP daha çok milletvekiliyle temsil ediliyor olsaydı, ondan da çok güçlü bir boykot kararı çıkabilirdi. Yalnızca, AK Parti çevrelerinin seçimlerden önce barajın altında kalmasını arzu ettiği MHP, Genel Başkanları Devlet Bahçeli’nin sağduyulu yaklaşımıyla tam kadro Meclis’te hazır bulunacak.
Her üç partinin de yargı kararları nedeniyle, Meclis’e getiremedikleri milletvekilleri var, fakat farklı tavır sergileyen ve Meclis’te tam kadro hazır olacağını söyleyen tek muhalefet partisi MHP!..
Düşünebiliyor musunuz? Bugünkü siyasi tabloda MHP barajın altında kalmış olsaydı ve AK Parti, tek başına Meclis’i açmak zorunda bırakılsaydı, ne olurdu?
Başbakan Erdoğan’a önerimiz, Meclis salonuna girer girmez, ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ve MHP’li Milletvekillerini tebrik et!.. Ayrıca özür borcu varsa -ki öyle görünüyor- özür dilemelidir. Çünkü MHP’nin olmadığı bir Meclis’te, bugün AK Parti 327 Milletvekili ile TBMM koltuklarında tek başına oturuyor olabilirdi, Türk Demokrasisi, büyük bir yara alabilirdi.
Son bir ayda olan biteni şöyle bir hatırlayacak olursak:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Haziran Seçimlerinde, kendisine kurulan bu büyük tuzağı göremedi. Bu öyle bir tuzak ki, Sivil Anayasa, Başkanlık, Çankaya…bütün hevesleri, yüzde 50 oy almasına rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın sonunu hazırlayacak bir tuzak.
Seçim sonuçlarıyla ortaya çıkan ve YSK’nin usta işi düzenlemesiyle, CHP ve BDP’ye pirim veren, daha fazla oy almasına rağmen AK Partinin milletvekili sayısını düşüren tuzağı http://www.medyaokuryazar.com/secim-sonucundaki-ilginc-tablo/
fark eden İskenderpaşa Cemaati Lideri Nureddin COŞAN, bir kez daha haklı çıktı. Nureddin COŞAN, 1 Haziran 2011 tarihinde yaptığı ‘Aklını Kullan’ başlıklı http://www.iskenderpasa.com/secim/default.aspyazılı açıklamada, sanki bugünleri görmüş gibi aynen şunları söylüyordu:
“Sayın Başbakan, MHP'li kardeşlerin barajı aşamayacağını bekliyor. Haydi! Yalnız bırakmayalım meydanda özgürlükler vaad edegelen arkadaşı. MHP'li kardeşlerim, barajı aşın da, sizinle birlikte, daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun.’
Başbakan Erdoğan, kendisine, partisine aynı zamanda Türk Demokrasisine kurulan bu büyük tuzağı görebilirdi, göremedi. O da meydanlarda, ‘CHP, MHP, BDP aynı yolun yolcusu partilerdir’ diye nutuklar attı. Tekrar ediyoruz, Başbakan Erdoğan, bugünkü Meclis’in açılışında, ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ve MHP’li Milletvekillerini tebrik etmelidir. Tabi İskenderpaşa Cemaati Lideri Nureddin COŞAN'a da Meclis kürsüsünden özellikle teşekkür etmelidir.
Bugünü atlattıktan sonra yapması gereken işleri de birer öneri olarak, biz sıralayalım:
Başbakan Erdoğan;
1.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından bu yana yanında bulundurduğu ve milletvekili yaptığı bütün Kürtçü Danışmanlarının işine son vermelidir.
2.‘MHP’nin barajın altında kalması iyi olur’ diye telkinde bulunan cemaat çevresiyle, ilişkilerini gözden geçirmelidir.
3.Seçimden aylar önce başlayan ‘CHP, MHP, BDP Aynı Kampın Partileridir.’ Söylemini kendisine okutturan akıl hocalarını ve metin yazarlarını derhal kapı dışarı etmelidir.
4.Bu propagandaya destek veren, AK Partinin oluşturduğu yeni medyanın varlığı ve faydası konusunda ciddi şekilde düşünmelidir.
Tüm bunlara rağmen, bugün itibarıyla Türk Demokrasisi ciddi bir krizin eşiğinde, onun da çözümünü yine Nureddin COŞAN’ın çağrısından verelim:
"(TBMM çatısı altındaki MHP’nin Ödevi)
Çeki düzen versin, destek olsun dostlara, fayda versin, tek yürek olsun iyiler.
….
Birleşsin güçler def etsin akbabaları, şanımız yürüsün cihanda.
Sefillere uşak olmayalım."
HABERNAME