Serdar Gezgin'in haberi
Bataryalara olan ilgisi henüz çocuk yaşlarda başlayan Mehmet Nurullah Ateş, küçük yaşlarda kullanılmış bataryaları kırar, ve kendi deyimiyle ‘’icindeki siyah renkli tozların nasıl enerji ürettiğini anlamaya’’ çalışırdı. Nurullah, 2011 yılında Türk Hükümetin açmış olduğu burs programı sayesinde yüksek öğrenimini tamamlamak için ABD nin Boston şehrinde Northeastern Unviversitesinde yüksek lisans ve doktora eğitimi almak için gelmiş.
2012 mayıs ayından itibaren ise resmi olarak Üniversitenin Nano üretim merkezinde araştırma görevlisi olarak çalışmaya baş lar. Çalışma arkadaşı olan Matt de kimya lisans öğrencisi iken elektrikli araçların performanslarını artırmayı ve sürekli bu konuda çalışmayı arzuladığını söylemekte. Çalışma konuları olan enerji depolama sistemlerinde gelecek nesil Lityum ion bataryaların ve lityum hava bataryalarının geliştirilmesi için dünyaca ünlü bilim adamı olan ve Lityum hava batarya sistemlerinin mucidi olan Prof. KM Abraham ile çalışmakta olan ikili geçen ay Massachusetts eyaletinde yapılan Araştırma, innovasyon ve girişimcilik (RİSE 2013) proje yarışmasında temel bilimlerde ‘’Enerji Depolama Uygulamaları için Lityum Batarya Altyapsinda Devrim: Kısa ve Uzun Vade Cozumleri’’ adlı proje başlığı ile birinciliği goguslerler.
Ateş gelecek nesil lityumca zengin çift tabakalı katod malzemelerin performanslarının arttırılmasına yönelik calisimakta. Ateş: ‘’Bu malzemeler kapasite, maliyet ve çevresel etkenler gözönünde bulundurulduğunda, günümüzde kullanılan kobalt tabanlı bataryalara nazaran daha ucuz, çevreye daha az zararlı ve neredeyse iki kat fazla kapasite yoğunluğuna sahip olduğu göze carpmaktadir’’ diye açıklamaktadır.
Nurullah bu batarya sistemlerinin ticarilesmesinde engel olan birtakım elektro-kimyasal problemleri çözme ile doktora eğitimini sürdürmekte. Fakat, Abraham’a göre bu malzeme bile uzun vade de tatmin edici bir çözüm olmayacaktır. Kardeşinin Philadelphia da yani Boston’a 304 mil uzaklıkta olan şehirde yaşadığını belirten Abraham, bu şehire günümüz elektrik araçları ile gitmenin tek şarj ile mümkün olmadığı en az bir yerde mola verip saatler sürecek olan tekrar şarjı ile mümkün olabileceğini belirtmekte. işte bu aşamada ise Matt in doktora çalışması olan ve KM Abraham’in 1996 da icat ettiği Lityum hava batarya sistemleri devreye girmekte. Lityum hava batarya sistemleri lityumca zengin çift tabakalı lityum iyon batarya sistemlerinden 10 kat, Nikel metal hidrür sistemlerinden de 20 kat yüksek enerji yoğunluğuna sahip olduğunu belirten Abraham, bizler burada hem kısa hemde uzun vade de batarya sistemlerinde devrim yapmaya çalışıyoruz dedi.