Erbakan hüküm giyiyor, Baykal yargılanmıyor!

Birçok önemli davada, yargı kurumlarının davanın konusundan çok yargılanan kişi ve kurumların kimliğine göre davranmasıdır

Birçok önemli davada, yargı kurumlarının davanın konusundan çok yargılanan kişi ve kurumların kimliğine göre davranması, gerek uluslararası hukuk çevrelerinde gerekse de iç hukuk çevrelerinde yargısal sorunların yargının bağımsızlığından değil tarafsızlığından kaynaklandığına işaret ediyor. Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Oomen Rujiten'in de “Modern bir demokrasi için bağımsız bir yargıya ihtiyacınız var. Türkiye'deki sorun şu; hakikaten bağımsız bir yargınız var ama tarafsız değil” ifadeleriyle dikkat çektiği yargının tarafsızlık sorununun ancak geniş çaplı bir yargı reformuyla aşılacağını dile getiren hukukçular, “Asıl sorun yargıçların yasalardan çok yargılananın kimliğine göre hareket etmesi ve karar vermesidir. İşte bu nedenle Erbakan hüküm giyerken, benzer bir davada Baykal hala yargılanmıyor” dediler. 

“BAĞIMSIZLIK DİYORLAR AMA TARAFSIZLIĞIN ADINI ANMIYORLAR”
Anayasa Profesörlerinden Fazıl Hüsnü Erdem, yüksek yargı mensuplarının çeşitli konuşmalarında sürekli yargı bağımsızlığına vurgu yaptıklarını belirterek, “Her konuşmada yargı bağımsızlığının altını çizen hukukçular, maalesef tarafsızlık konusunda suskun kalıyorlar. Aslında en önemli sorunumuz yargının tarafsızlığı sorunudur. Bağımsızlık da zaten tarafsızlığı sağlamak için bir araçtır. Ancak tarafsız bir yargı adaleti tesis edebilir” diye konuştu.

“TARAFSIZLIĞINI YİTİREN BİRÇOK YARGIÇ VAR”
Kavramları ve tanımlamaları doğru yapmak gerektiğini vurgulayan Erdem, “Yargının bağımsızlığı, tarafsız ve adaletli kararlar vermek içindir. Siz bağımsızlıktan bahsedip tarafsızlık ilkesini ihmal ediyorsanız; asıl amacı gözden çıkarmış olursunuz” dedi. Erdem, yargıda tarafsızlık sorununa ise ancak bir zihniyet dönüşümünün çözüm olabileceğini savunarak, “Tüm yargıçlar için söylemek mümkün değil ama yüksek yargı mensubu birçok yargıcın tarafsız davranmadığı açıktır” dedi. 

“TARAFSIZLIK EN BÜYÜK SORUN”
Anayasa Profesörlerinden Mustafa Kamalak, “Türkiye'de hukuk varsa, kurallar bir anlam taşıyorsa ve CHP adına verilen karar da doğru ise, aynı mekanizmalar RP için de işletilmeliydi” dedi. Kamalak, benzer davalarda yapılan farklı uygulamaların yüksek yargının tarafsızlığını yitirmesinden kaynaklandığını belirterek, “Sayın Rujiten'in tespitine katılmamak mümkün değil. Evet bizim yargımızın en büyük sorunu tarafsızlık sorunudur. Onun için; söz konusu Sayın Erbakan olunca öyle, Sayın Baykal olunca böyle davranılmıştır” diye konuştu.

RP'YE ÖYLE CHP'YE BÖYLE
Kamalak, “Usulsüz uygulamalar ve sahte raporlar ile RP mahkûm edildi. 763 çuval dolusu fatura vardı. Çuvallardan birinin dahi ağzını açmadılar” derken, CHP ile ilgili davanın daha net ve somut delillere dayandığını söyledi. Kamalak, bugün CHP için işletilen sürecin RP için de işletilmesi halinde Necmettin Erbakan'ın mahkûmiyet almayacağını da belirten Kamalak, “Sayın Erbakan'ı yargılayabilmek için CHP'de olduğu gibi önce Anayasa Mahkemesi'nin inceleyip suç duyurusunda bulunması lazımdı” dedi. 

“TARAFGİR YARGI GÜVENİ YOK EDER”
NİZAMDER Başkanı Mustafa Doğar da “Maalesef yargı kurumlarında tam anlamıyla bir tarafsızlık olduğunu söyleyemiyoruz. Yüksek yargının içerisinde tarafsızlığını yitirmiş birçok yargıç var ve bu durum yargıya güveni ciddi anlamda sarsıyor” derken, “Yargının tarafgir tutumuna en son örnek Sincan Hakimidir. 'Cumhurbaşkanlığı vatana ihanet dışında bir suçtan yargılanamaz' şeklinde açık hüküm olmasına rağmen, akıllara durgunluk veren bir karar vermiştir” dedi. Doğar, “Aynı türden iki davada kişiye göre davranmak ve karar vermek, yargı kurumunun saygınlığını ve güvenilirliğini yok eder.” dedi.

VAKİT

Gündem Haberleri