Emir üstten ifade asttan

"Darbe planı yapan komutanlar görevlerinin başında iken, astlardan nasıl olur da sağlıklı ve gerçekçi ifade vermesi beklenir. Askerler baskı altında”

Genelkurmay’ın emri ile hazırlandığı ileri sürülen darbe planında imzası bulunanlar hâlâ görevinin başında. Önceki gün 7 askerin ağız birliği etmişçesine ifade vermesi, “Darbe planı yapan komutanlar görevlerinin başında iken, astlardan nasıl olur da sağlıklı ve gerçekçi ifade vermesi beklenir. Askerler baskı altında” yorumlarına yol açtı.

Aslan Değirmenci'nin haberi

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 26 Haziran günü karargâhta verdiği brifingde, “TSK demokrasiye bağlıdır. İçinde darbecileri barındırmaz” demesine karşın, “millete komplo” belgesinin fotokopisinin ortaya çıkmasının ardından 132, orijinalin deşifre oluşunun üzerinden 16 gün geçmesine rağmen Albay Dursun Çiçek’i görevden almadı. Bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayan AİHM eski Türkiye Avukatı Salih Efe, “Soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi ve TSK’nın yıpratılmaması için Başbuğ’un yapması gereken ilk iş, söz konusu belgede ismi geçen herkesi açığa almaktı” dedi.
“TSK’NIN GÜVENİLİRLİĞİ ZEDELENİYOR ASIL SORUNLARIMIZ İKİNCİ PLANDA KALIYOR”
“Ancak kurum bunu yapacağına, koruma refleksi ile hareket ediyor” diyen Efe, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu davranış da sadece TSK’nın güvenirliğini tartışmaya açmıyor, ülkenin sosyal ve ekonomik sorunlarının da ikinci planda kalmasına neden oluyor” diye konuştu.
“ASKERİN HAZIMSIZLIĞI, ÜLKENİN ÖNÜNÜ TIKIYOR”
Efe sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tüm Türkiye olarak enerjimizi, ‘cuntacılar nasıl temizlenir?’ sorusuna cevap arayarak tüketirken, ülkemiz için çok daha değerli olan fırsatları kaçırıyoruz. İç sorunlar ile meşgul olan Türkiye, çok önemli reformları ertelemek zorunda kalırken, işsizlik konusuna bile yeterince yoğunlaşamıyor. Yani askerin halen sivil iradeyi hazmedemeyişi ülkenin önünü tıkıyor. Dünya kamuoyunda da ülke darbe ve cuntacılarla anılıyor. İtibar kaybı yükseliyor.”
BERZEG: İFADESİ ALINAN ASKERLER BASKI ALTINDA
AHİM’deki davalarda avukatlık yapan Kazım Berzeg ise, önceki gün belgeyi imha eden ekipte görevli olan askerlerin savcılıkta ifadesinin alındığını hatırlatarak, “Çok ilginç. Biz şimdi o askerlerin nasıl olurda doğru bilgiler verdiğine inanacağız? İnanamayız. Çünkü belgeyi hazırlayan ve hazırlanması emrini veren komutanlar görevlerinin başında. Bu askerlerde baskı altında” dedi.
“İLİŞKİLERİ KESİLMEDEN BU İŞ OLMAZ”
1955’ten bu yana TSK içinde bazı grupların iktidarları alaşağı etme planları ürettiklerini vurgulayan Berzeg, “Biz sürekli olarak bu planların yazılıp çizildiğini biliyoruz. Kimi zaman bu planlar devreye sokulamadan engellendiyse de darbeleri ve muhtıraları yaşadık. Şimdi durum farklı. Tamam konu sivil savcılık tarafından da yürütülüyor ancak sağlıklı yürütülebilmesi için önce söz konusu belgede adı geçen ve emri verdiği öne sürülenler görevlerinin başında. Oysa onlar derhal açığa alınmalıydı. Onların TSK’dan ilişkileri kesilmeden adil bir yargılama bekleyemeyiz. Çünkü ‘gerçek’ engellenmek isteniyor” diye konuştu.
“SİLAHI ÇEKEN HERKES KOVBOY GİBİ KONUŞUYOR”
Ülkenin dış dünyada sürekli bu tartışmalar yüzünden itibar kaybettiğini vurgulayan Berzeg, “Türkiye işte bunun için demokratik ve özgür ülkeler kampına alınmıyor. Bu vesayet sistemi sürdükçe de bu böyle olacak. Demokrasinin ‘D’sinden söz edebilmemiz için önce asker, sivil iradenin denetimine açılabilmelidir. Silahı çeken herkesin kovboy gibi konuştuğu ülkede demokrasiden söz edilemez. Gelişmiş ülkelerde bırakın siyasete müdahaleyi, siyaset hakkında tek söz söyleyen askerler bile görevden alınıyor” dedi.

Gündem Haberleri