Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın türbanla Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA) girdiğini iddia etti. Şener, “Meclis'te tartışmalar kapıdan alınmadı kısmında kaldı. O dönem benim dolaylı edindiğim bilgilere göre, Sayın Genelkurmay Başkanı ile yapılan telefon konuşması sırasında ‘Elbette tabii ki ziyaret etmesi lazımdır. Ben gerekli talimatı veririm’ dediği ve böylece ziyaret ettiğiyle ilgili bir bilgiye sahibim” diye konuştu.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Antalya'da partinin Konyaaltı İlçe Teşkilatı tarafından Çakırlar köy kahvesinde düzenlenen toplantıya katıldı. Kahvehanede konuşan eski Başbakan Yardımcısı Şener, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şener, bir soru üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın başörtüsüye GATA'ya girip hasta ziyareti gerçekleştirdiğini iddia etti. Şener, “Benim hatırladığım kadarıyla, Başbakan'ın eşinin GATA'yı ziyareti sırasında kendisine bir engel çıkartıldığı doğrudur. Fakat daha sonra telefon güşmeleri neticesinde, bildiğim kadarıyla, Emine Hanım, yani Başbakan'ın eşi, başörtüsüyle hastaneye, GATA'ya girmiştir. O dönemde ve ilgili hastaları ziyaret etmiştir” diye konuştu.
İKİNCİ SAFHA ANLATILMIYOR
Şener, dolaylı yollardan edindiği bilgiye göre telefon görüşmesinin dönemin Genelkurmay Başkanı'yla yapıldığını belirterek, “Bu bilgiler doğrudan değil, o dönem dolaylı aldığım bilgilerdi. O sırada Sayın Genelkurmay Başkanı ile yapılan telefon konuşması sırasında ‘Elbette tabii ki ziyaret etmesi lazımdır. Ben gerekli talimatı veririm’ dediği ve böylece ziyaret ettiğiyle ilgili bir bilgiye sahibim” diye açıklamalarını sürdürdü. Meclis'te Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın GATA'ya alınmaması tartışmalarının ‘Emine Erdoğan'ın kapıdan içeri alınmadı” kısmında kaldığını belirten Abdüllatif Şener, “Sonraki sahfalarda neler olduğuyla ilgili bir açıklama olmadı. O (Başbakan) birinci safhayı anlatıyor, ikinci safhayı anlatmıyor” dedi.
KATSAYI OLAYI
TP Genel Başkanı Şener, Danıştay'ın üniversite giriş sınavında katsayı uygulamasınını iptal etmesine yönelik kararına ilişkin soru üzerine siyasal iktidarın YÖK ve Danıştay'ı karşı karşıya bıraktığını söyledi. Katsayı konusunun Türkiye bir gerginlik alanı haline dönüştüğünü belirten Şener, “Burada temel eksikliğin, yanlışlığın, Hükümetin üzerine düşen yasal ve idari bazı düzenlemelerin yapmadan konuyu YÖK üzerinden halletmeye kalkmış olmasıdır. Üzerine düşeni yapmayan siyasal iktidar, YÖK ile Danıştay'ı karşı karşıya bırakmıştır. Ve tüm üniversite sınavına girecek gençlerimiz de süreci ilgiyle, merakla izlemektedir. Böyle bir noktaya gelmiş olmasından dolayı ben de üzüntü duymaktayım” diye konuştu. Şener, üniversite giriş sınavında katsayı uygulamasına yönelik görüşlerini ise “Prensip olarak ben aynı sınava giren öğrencilerin aynı cevaplarla farklı puanlara tabu tutulmasının, gençlerimizin enerjisinin doğru değerlendirmek olarak nitelendirileceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla okullar itibarıyla farklı katsayıların çok sağlıklı bir yöntem usul olduğunu söyleyemem, fakat bizde eğitim baştan sona gözden geçirilmeli” sözleriyle değerlendirdi.
ARKAMDA HOLDİNGLER YOK
Abdüllatif Şener, yaklaşık 250 kişinin katıldığı kahve toplantısında ise kendisini dinlemeye gelenlere “Bizim arkamızda holdingler yok, arkamızda okyanus ötesi güçler yok. Biz size inandık, size güvendik, egemenliğin kayıtsız ve şartsız millete, halka ait olduğuna inandık güvendik” diye seslendi. Şener, 16 yıllık siyasi hayatında hakkında bir tek dokunulmazlık dosyasının bulunmadığını belirterek şunları söyledi:
“Bugüne kadar ki siyasi hayatımda berrak, açık ve net görüntüler vardır. 16 yılda hakkımda tek bir dokunulmazlık dosyamı meclise gelmemiştir. Şu anda TBMM'de 500'ün üzerinde dokunulmazlık dosyası vardır. Başbakan'ın bir kaç, bakanların, milletvekillerinin dokunulmazlık dosyaları vardır ve meclis raflarında tozlanmaktadır, hiç birisi görüşülmemektedir. Ben milletvekilliğini bıraktım, dokunulmazlık gömleğimi çıkarttım attım, aranıza geldim. Bu ülke adına yapacaklarımız olduğuna, bu ülke adına mücadele etmemiz gerektiğine inandım, aranıza geldim. Dokunulmazılğı olanlara meydan okuyorum. buradayız, alanen meydan okuyoruz. Hesap sormak isteyen varsa gelsin. Hodri meydan. Ama hesabı biz soracağız. Dokunulmazlığı olayanlar dokunulmazlığı olanlardan hesap soracak, bu ülkeyi yanlış yönettikleri için, bu ülkenin kaynaklarını yağmaladıkları kalan ettikleri, 500 dosyayı meclis raflarında tozlandırdıkları için biz hesap soracağız.”