Emin Çölaşan'ın son kitabı bir hayli konuşulacağa benziyor. İşte kitaptan, hem de sayfaları belirterek yaptığımız seçki...
sf 67
Yine yalan söylüyor, krizin faturasını bana ayda ödedikleri 15.750 dolar maaşa çıkarmaya çalışıyor.
sf 68
Evet, bana geçmiş yıllarda toplam olarak 1.5 milyon dolar dolaylarında prim ödedikleri doğrudur. Bu primler ne zaman ödendi bilir misiniz? 1997, 1998, 1999 yıllarında.
sf 69
Gazeteden kovulduğumda maaşım 24 milyardı. Bunun çok yüksek bir maaş olduğunu düşünürdüm ve gerçekten de Türkiye koşulllarında öyleydi.
Peki medya piyasasında başkaları ne alıyordu? Örneğin bir gazetenin genel yayın yönetmeninin maaşı net 100 milyardı. Ayrıca gazete hesabına ayda 20 bin dolarlık kredi kartı harcaması vardı. Aldığı primler de cabasıydı.
sf 111
Fatih Altaylı Temmuz ayında Ankara'ya geldi ve Hürrriyet'ten yenigazeteye geçecek arkadaşlarla buluştuk. Herşey tamam.
Daha önce Turgay Ciner, Altaylı ve ben Ankara'da buluşup öğle yemeği yemiştik. Altaylı orada sormuştu:
"Abi sen Hürriyet'te ne kadar maaş alıyordun?"
"24 milyar"
"O zaman biz senin maaşını yuvarlak hesap 25 milyar yapalım bu işi burada bağlayalım"
"Tamamdır"
Bunlar Türkiye için çok iyi, ancak ayda 125 milyar lira, hatta 150 bin dolar maaş artı prim alan bazı gazete yazarları, ekran sunucuları ve medya yöneticileri için çok çok düşük, hatta komik rakamlardır.