Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç yaptığı açıklamada, AK Parti’nin dış politikasını eleştirdi. AKP’nin, dış politikasını rotasını kaybetmiş gemiye benzeten Kılıç, “AKP dış politika da rotasını kaybetmiş gemiye dönmüştür. Bir oraya bir buraya savrulmakta, ne yapacağını bilemez halde yalpalamaktadır. Dış politika da geldiği nokta bunun somut göstergesidir. ‘Komşularla Sıfır Sorun’ diye çıktıkları yolda, maalesef sorunsuz tek bir komşumuz kalmamıştır” diyerek eleştirdi.
ELİNE SİLAHI ALAN DEVLET KURUYOR
“Bölgemiz ve İslam coğrafyası üzerinde yaşanan bütün gelişmeler “Büyük Ortadoğu Projesi”nin parçasıdır. Büyük Ortadoğu Projesinin temel hedefi İslam ülkelerini küçük parçalara bölmek ve birbirine düşürmektir. Bunun için hepimizin bildiği gibi 22 ülkenin sınırları değişecek” hatırlatmasında da bulunan Kılıç, yaşananları aktardı. Kılıç, “Peki şimdi olan ne? İşte sınırlar değişiyor. Sudan 2’ye bölündü. Irak 3’e bölündü, Libya 7’ye bölündü.Şimdi Suriye’de aynı şey yapılmaya çalışılıyor.Suriye’de son gelişmeleri biliyorsunuz. Sınırda özerk bir oluşum fiili olarak hayata geçti. Bir gün birinin bayrağı asılıyor, bir gün birinin. Bölge yolgeçen hanına döndü. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Eline silahı alan bir kasabada devlet kuruyor” dedi.
HÜKÜMET GELİŞMELERİ GÖREMEMİŞTİR
Şerafettin Kılıç açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Kendinize gelin. 600 yıl dünyaya hükmetmiş bir ecdadın torunlarını,tarihin en güçlü devletini, üç beş çapulcunun elinde oyuncak etmeye kimsenin hakkı yok. Kimsenin haddi de yok” diyerek, hükümetin yaşanan gelişmeleri okuyamadığını söyledi. Kılıç, “Akıl bir işin sonunu görebilmektir. Maalesef bu hükümet başta Suriye olmak üzere İslam dünyasındaki gelişmeleri görememiş ve okuyamamıştır.O yüzden Hükümet, dış politikasını derhal gözden geçirmelidir. Türkiye büyük bir devlettir. İslam ülkelerine yönelik politikalarında tarihsel tecrübesine ve bölgesel ağırlığına uygun bir sorumlulukla hareket etmelidir.İslam ülkelerinde yaşanan her çatışma, her karışıklık Müslümanlara değil, ‘böl-parçala-yut’ politikası uygulayan küresel güçlere hizmet etmektedir. Çünkü İslam ülkeleri ne kadar küçülür, ne kadar bölünürse, İsrail o kadar büyüyecek, o kadar rahat edecektir. Türkiye artık bir karar arifesindedir.Batı’ya uyduluk etmeye devam mı edecek? Yoksa İslam dünyasına lider mi olacak?Zalimlere payanda mı olacak yoksa mazlumlara öncülük mü yapacak?Son 200 yıldır dünyaya kan, gözyaşı, işgal, açlık, kaos ve sömürüden başka bir şey getirmeyen bir sahte medeniyete eş başkanlık mı yapacak, yoksa adil bir dünyanın kurulması için mi çalışacak?Avrupa Birliği kapılarında oyalanmaya devam mı edecek, yoksa İslam Birliğini mi kuracak? Artık bunun kararını vermek zorundadır. Çünkü zaman kalmamıştır.Çünkü ateş kapımıza dayanmıştır.Dış politikada Avrupa Birliği’ne, Amerika’ya bağımlı olmaktan vazgeçilmelidir. Milli Görüş’ün D–8 oluşumunda ortaya koyduğu gibi, şahsiyetli bir dış politika uygulanmalıdır”