ELAZIĞ (AA) - Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) iş birliği ve Akbank desteği ile "KOBİ'ler için Yeşil Dönüşüm Projesi" toplantısının üçüncüsü Elazığ'da gerçekleştirildi.
Anadolu'daki iş insanlarının yeşil dönüşüm konusundaki farkındalığını artırmak hedefiyle Fırat Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (FIRATSİFED) ev sahipliğinde, kentteki bir otelde düzenlenen toplantıda, iş insanları, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bir araya geldi.
Toplantıda, yeşil dönüşümün iş dünyası için önemi ve kurumların Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) kapsamında bu dönüşüme adaptasyonu ele alındı.
Elazığ Valisi Ömer Toraman, toplantıda yaptığı konuşmada, son bir asırda dünya nüfusunun inanılmaz ölçüde arttığını ve bu artışın aynı ölçüde devam ettiğini söyledi.
Nüfus artışının beraberinde üretimde de artışı getirdiğini ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan insan faaliyetlerinin çevreyi ve doğayı etkilemeye başladığını ifade eden Toraman, şunları kaydetti:
"Dünyanın herhangi bir yerindeki termik santralin saldığı karbon, dünyanın çok uzak bir yöresindeki insanları da etkilediği gerçeğinden yola çıkarak, mevcut üretimin çevreye duyarlı bir üretim modeline geçmesi gerektiği anlaşıldı. Bugün geldiğimiz noktada hükümetler, iş dünyası diğer ilgili kurum ve kuruluşlar bu konuda bir mutabakata vardılar. Artık çevreye ve doğaya saygılı bir üretim modeli geliştirmeye çalışılıyor. Bu değişime en hızlı tepki veren sektörler belki belediyelerden sonra iş dünyası oldu. Dolayısıyla iş dünyası bu konuyu sürdürebilir bir üretim haline dönüştürebilmek için doğaya ve çevreye saygılı üretim tekniklerine yatırım yapmaya başladı."
- "Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşmaları çok kıymetli"
Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları da bugün havaların aşırı ısınması ya da soğuması, aşırı yağışlar sonrası oluşan seller, yangınlar gibi afetlerin iklim krizinin sonucu olduğunu dile getirdi.
Bu gelişmelerin iklim krizinin sonuçlarını önleyecek çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesini zorunlu hale getirdiğine dikkati çeken Şerifoğulları, şöyle konuştu:
"Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Paris İklim Anlaşmalarının yapılması geleceğimiz adına çok kıymetlidir. Bu anlaşmaların yeni dünya düzeninde modern ve çevreci sürdürülebilir kaynakları verimli kullanmayı ve rekabetçi ekonomi modelini de doğuracağı aşikardır. Bu anlamda sanayiden tarıma, teknolojiden ulaşıma ve enerjiye kadar birçok alanda yeni iş imkanları, yeni sektörler de doğuracağı çok net bir şekilde görülmektedir. Ülke olarak bu dönüşümden azami düzeyde istifade edilmesi noktasında iktidarımızın yapmış olduğu çalışmaları yakından takip ediyoruz. İş insanlarımızın da bu dönüşüme katkı sağlaması, inisiyatif alması, Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vermesi, inovatif projelere yönelmesi elzem."
- "Sürdürülebilir kalkınma yolculuğunun yerelden başlayacağına inanıyoruz"
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez de dünyanın Türkiye'ye, Türkiye'nin ise Anadolu'nun bağrında saklı olan kadim üretim ve dayanışma kültürüne her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu günlerden geçildiğini kaydetti.
Küresel ekonomik durumun getirdiği zorluklar ve içerideki yapısal sıkıntıların iş dünyasını anlık sıkıntıları konuşmaya ittiğini, TÜRKONFED olarak bu dönemin zorluklarını Anadolu'nun üretken potansiyeli sayesinde ülke için fırsata çevirmek istediklerini aktaran Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TÜRKONFED'in yeni vizyonunda 3D yani 'dijital', 'yeşil' ve 'toplumsal dönüşüm' olarak tanımladığımız süreçle birlikte kaliteli büyüme ve sürdürülebilir kalkınma anlayışına doğru yeni bir yol haritası çizebiliriz. Zihinsel bir değişimi zorunlu kılan üçüz dönüşüm çağında, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma yolculuğunun yerelden başlayacağına inanıyoruz. Elazığ gibi Anadolu'daki kentlerimizin potansiyellerini, yatırım, üretim, istihdam odaklı ivmelendirecek bir iklimi yaratmak hepimize düşen ortak sorumluluktur."
- "2050 yılına kadar sıfır karbon yükü oluşturulması gerekiyor"
FIRATSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık da dünyayı iklim krizinden kurtarmak ve ekonomik yönden çok daha verimli, sürdürülebilir bir yapıya kavuşmak için yeşil dönüşümün öncelikli ele alınması gerektiğini söyledi.
Tüm şirketlerin, ülkelerin, hatta kurumların bu kapsamda gerekli önlemleri almaları gerektiğine işaret eden Açık, boşa geçirecek zamanın olmadığını vurguladı.
Açık, boşa geçen her anın özellikle gezegen ve iş dünyası için çok büyük kayıplara yol açacağını dile getirerek "Kovid-19 salgını ile duyarlılık arttı dünyada. Sadece sağlık ve ekonomik alanlarda değil çevre ve iklim krizine bakış açımızda da duyarlılık artışı oldu. Yeşil mutabakat gereği 2030 yılına kadar bütün şirketlerin, kurumların karbon salınımını yüzde 50 azaltmaları gerekiyor. 2050 yılına kadar da sıfır karbon yükü oluşturmaları gerekiyor." şeklinde konuştu.
Avrupa yeşil mutabakatı kapsamında öncelikli olarak çimento, demir-çelik, gübre, enerji ve alüminyum sektörlerinin geldiğini, bu sektörlerin 2026 yılına kadar AB'ye karbon emisyonlarını rapor edeceklerini belirten Açık, "2026 yılından itibaren de hem rapor edecekler hem de kendi üretmiş oldukları karbon yüklerini de azatmış olmaları gerekiyor. Eğer karbon yüklerini azaltmazlarsa ihracat yaparken ek vergi ödeyecekler. Yapılan bir hesaplamaya göre eğer bu yeşil mutabakata uyum sürecinde gereğini yapmazsak bize yaklaşık 2 milyar avro ek vergi çıkacak, karbon vergisi çıkacak, o nedenle bizim açımızdan çok önemli." ifadelerini kullandı.
Programda, KAS Türkiye Temsilcisi Walter Glos ve Akbank Doğu Anadolu Bölge Müdürü Mustafa Koltuksuz da birer konuşma yaptı.