BEYRUT (AA) - MAHMUT GELDİ - Ekonomik krizle boğuşan Lübnan'da 10 litrelik benzin için akaryakıt istasyonlarının önünde uzun süre kuyrukta bekleme çilesi, sürücülerin günlük hayatlarının bir parçası haline geldi.
Suriye ve İsrail'le komşu Orta Doğu'nun küçük ülkesi Lübnan'da 2019'da baş gösteren ekonomik kriz ve döviz likidite sorununun son göstergesi, ülkedeki akaryakıt istasyonlarının vatandaşın ihtiyaçlarını karşılayacak benzini temin edememesi oldu.
Ülke genelinde akaryakıt elde edemeyen birçok istasyon pompalarını kapatırken az sayıdaki istasyon ise müşterilerine 10 litrelik benzin vermekle yetiniyor.
Son günlerde akaryakıt istasyonlarının önündeki uzun kuyruklarda bekleyen sürücüler arasında zaman zaman tartışmalar da yaşanıyor.
- Benzin almak isteyen herkes kuyruk çilesine katlanmak zorunda
Beyrut'taki bir akaryakıt istasyonu önünde bekleyen Lübnanlı Sultan Hamis, aracına benzin almak isteyen tüm vatandaşların her gün kuyruk çilesine katlanmak zorunda kaldığını söyledi.
Otomobiline akaryakıt almak için saatlerce beklemek zorunda kaldığını dile getiren Hamis, "Bu da günlük hayatımızın ve işlerimizin engellenmesine yol açıyor." dedi.
Minibüsçülük yapan Hüseyin Hasan da doğudaki Baalbek kentinden yakıt almak için Beyrut'a geldiğini belirterek, "Yoldaki (yaklaşık 140 kilometre) tüm istasyonlar kapalıydı." diye konuştu.
Başkentteki bir istasyonun önünde kuyrukta bekleyenlerden Semih el-Mevla da son günlerde yaşadıkları çilenin inanılır gibi olmadığını söyledi.
Mevla, "İstasyonların depolarında yakıt olduğu kanaatindeyiz. İstasyon sahipleri, daha sonra yüksek fiyatlara satmak üzere yakıtı stokluyorlar." ifadelerini kullandı.
- "Krizin sebebi, akaryakıtın ithalatı için tahsis edilen paraların Merkez Bankası tarafından havale edilmemesidir"
Lübnan Akaryakıt İstasyonları Sendikası Başkanı George el-Brakis ise benzinin istasyon sahipleri tarafından stoklandığına dair iddiaları yalanlayarak, "Ülke genelindeki istasyonların stokları yetersiz ve çoğunun depoları da boş durumda." dedi.
Ülkede yaşanan akaryakıt krizinin Merkez Bankasından kaynaklandığına dikkati çeken Brakis, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Krizin sebebi, akaryakıtın ithalatı için tahsis edilen paraların Merkez Bankası tarafından havale edilmemesi ve Lübnan limanlarında yüklerini boşaltan tankerlerin gecikmesidir. Ayrıca akaryakıtın tümüyle kesileceğinden endişe eden vatandaşın paniği de krizi büyütüyor."
Brakis, ülkeye ulaşan akaryakıtın azaldığını ancak kesintiye uğramasına ihtimal vermediklerini ifade etti.
Yakıt tankerlerinin Lübnan'a ulaştıktan sonra Merkez Bankasından havalenin gerçekleşmesi için bir süre yüklerini boşaltmadıklarını aktaran Brakis, Bankanın gelecek haftadan itibaren atması beklenen adımlarla sorunun çözülmesini öngördüklerini söyledi.
- Devletin sübvanse ettiği yakıt yasa dışı yollarla Suriye'ye gidiyor
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.
Devlet, günlük olarak tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden yüz 85 oranında sübvanse ediyor.
Lübnan Enerji Bakanı Rimun Gacar, nisan ayında fiyat farkı nedeniyle benzinin Lübnan'dan yasa dışı yollarla Suriye'ye götürüldüğünü duyurmuştu.
Ekonomi uzmanları ise Lübnan Merkez Bankası sübvansiyonu sürdüğü sürece Lübnan-Suriye sınırındaki akaryakıt kaçakçılığının durmayacağına dikkat çekiyor.