Dollman araştırma çerçevesinde Türk kökenli çocukların kendileri ile eşit başarı düzeyi ve sosyal arka plana sahip göçmen kökenli olmayan çocuklara oranla daha yüksek okul türlerini tercih ettiğini tespit etti. Buna göre özellikle çocukların notlarının yeterli olması halinde Türk çocukları Hauptschule’leri tercih etmiyorlar. Aynı şekilde göçmen kökenli olmayanlar ile karşılaştırıldığında Türk çocuklarının ilkokul sonrasında Hauptschule yerinde Realschule’lere gitme şansı üç kat daha fazla.
“Benzer bir eğilim Gymnasium ile Realschule karşılaştırıldığında görülüyor” diyen Dollman şöyle konuştu:“Burada Alman ve Türk kökenliler arasındaki fark çok açık değil fakat istatistiklere yansıyor. Genel olarak Türk ilkokul çocukları ve aileleri eşit şartların olduğu durumda yüksek okul türlerini tercih ediyorlar, fakat çocukların oralarda tutunup tutunamadıkları ileride yapılacak araştırmalara konu edilmeli.”
İlkokuldan sonraki adım belirleyici
İlkokuldan sonra verilecek kararda gösterilen tavrın yol gösterici olduğunu, çoğunlukla tam o noktada verilen kararın eğitim ve mesleki kariyer için belirleyici olduğunu ifade eden Dolmann, “Türklerin çoğunlukla kötü olan eğitim durumları nedeniyle eğitim alanında verdikleri kararlarda çekingen davranıp davranmadıkları beni ilgilendiriyordu. Öyle olsaydı varolan zorlukları kendileri daha da güçlendirmiş olacaklardı. Ancak bunun böyle olmadığını, tam aksi olduğunu gördük. Türk ailelerin eğitme isteği daha fazla, buna hali hazırda olan mesafenin kapanması da etki ediyor.”
Bunlara rağmen eğitim kurumlarındaki geçişlerde kötü durumda olmalarını ilkokul yıllarındaki handikaplar ve çocukların iyi olmayan sosyal konumlarına bağlayan Sosyolog Dollman, burada rol oynayan hususların örneğin ailelerin eğitim seviyesi ve sosyo ekonomik durumları olduğunu belirtti.
Araştırmasında Türk çocuklara yönelik ayrımcılık yapıldığına dair işaretler bulamayan Dollman’a göre çocukların hangi okula devam edecekleri konusundaki tavsiyeler tüm çocuklarda okuldaki başarı ve sosyal kökenleri ile bağlantılı. Okul notları da araştırma için yapılan testlerle de uyuşuyor. Bu bağlamda araştırmada etnik kökenle bağlantılı bir ayrımcılık tespit edilmiyor.