Budapeşte'de resmi temaslarda bulunan Egemen Bağış, Andrassy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Andras Masat'ı ziyaret etti.
Bağış, üniversitede verdiği "Türkiye-AB İlişkileri ve Müzakere Süreci" konulu konferansta, üniversitenin kullandığı "Avrupa'ya uygun" sloganını çok ilginç bulduğunu belirterek, "Bu, ülkemin AB üyelik süreci için benimseyebileceği bir slogan" dedi. Bağış, söz konusu slogana atıfta bulunarak, "Türkiye de Avrupa'ya çok uygun bir ülkedir" diye konuştu.
"DAYAN AVRUPA, GELİYORUZ"
AB ile müzakere sürecinde muhataplarına sık sık tekrarladığı "Dayan
Avrupa, Türkiye seni kurtarmaya geliyor" sloganını yineleyen Bağış, şöyle konuştu:
"Avrupa perspektifimizin farklı olmaması bir tesadüf değildir. Ülkelerimiz arasındaki köklü ilişkiler, ortak tarihe ve ortak değerlere dayanmakta, dostluk ve işbirliğini esas almaktadır. Macaristan, Türkiye'nin müttefiki ve güvenilir bir dostudur. Budapeşte'ye en son geldiğim Mart 2011'de önceki Cumhurbaşkanı Schmitt bana Osmanlı yönetiminde kaldıkları 150 yıllık sürenin yararlarına olduğunu ifade etmişti. Schmitt ayrıca 'ülkem başka bir ülkenin egemenliği altında kalmış olsaydı, başka bir dine geçmeye ve başka bir dili konuşmaya zorlanırdı ve böylece asimile olurdu' dedi. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun ülkesine barış ve hoşgörüyü getirdiğini belirtti."
"SİYASİ BLOKAJLAR KALKMALI"
Bağış, bu anlamda, adil olmayan tüm siyasi blokajların ortadan kaldırılması ve Türkiye'nin katılım sürecinin yeniden canlandırılmasının büyük önem taşıdığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Sadece geçtiğimiz yıl 248 adet birincil ve ikincil mevzuat çıkarılmıştır. Daha da önemlisi Türkiye, 2001 yılından beri mevzuatının AB müktesebatıyla uyumlaştırılması için 320 adet kanun ve bin 555 adet ikincil mevzuat çıkarmıştır. Türkiye ve AB'nin ortak çıkarları bulunduğunu ve Türkiye'nin ortak bir geleceğe ilişkin potansiyel katkısından faydalanılmasına hazır olduğumuzu her daim vurgulamaktayız.
Ne yazık ki Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinde mevcut durumunda, 13 fasıl müzakerelere açılmış, ancak bunlardan bir tanesi geçici olarak kapatılmıştır. Geriye kalan 20 fasıldan 17'si, AB Konseyi ve bazı üye devletlerin siyasi nitelikli engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır."
"AB, GÜVENİLİRLİK SORUNU YAŞIYOR"
"Türkiye'den bakıldığında, AB ciddi bir biçimde güvenilirlik sorunu yaşamakta ve AB üyeliğiyle ilgili olarak Türkiye'de mevcut olan çifte standarda tabi olunduğu düşüncesi de Türk kamuoyunu olumsuz yönde etkilemektedir" diyen Bağış, şunları ifade etti:
"Avrupa Komisyonu'nun çalışmalarını takdir etmekteyiz ve Avrupa Komisyonu ile birlikte özellikle siyasi nedenlerle bloke edilen fasıllarda olmak üzere katılım sürecini hızlandıracak somut adımların atılmasını sağlayan Pozitif Gündem'i başlattık. Pozitif Gündem ile Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ivme kazandırılması, işbirliği mekanizmalarının güçlendirilmesi ve Türkiye'nin reform sürecine yeni bir dinamizm getirilmesi amaçlanmaktadır."
"RUM KESİMİ'Nİ ALLAH KURTARSIN"
Rum kesimi lideri Dimitris Hristofyas'ın "İflas noktasındayız" açıklamasını değerlendiren Bağış, Güney Kıbrıs için "Allah kurtarsın" dedi.
Kıbrıs Rum Kesimi'nin iflas noktasına gelmesinin nedeninin Ada'daki çözümsüzlük olduğunu ifade eden Bağış "Eğer Rum Kesimi çözümden yana olsaydı şimdi Ada'nın bütünü bir refah ve huzur adası olacaktı. Biz yine de yardım elimizi uzatırız" dedi.